Ramazan Bayramı'nın 2.günü ve Dün akşamki Korku Filmi

Sabah 08:00'di. Kalktığımızda Ramazan Ayı'nın etkisinde kaldığımızdan herhelde, sanki birer ceset gibi kalktık uykudan. 5 saat uykuyla 10 saat uyku bir olur mu hiç? Dün akşam Cıne5'te " Göz- 2 " isimli bir film vardı televizyonda. Sanırım saat 23:50'de falan bitti. Filmin konusunu bir türlü çözemedik doğrusu. Saçma bir Japon korku filmi işte. Çok saçma ya, bir kere filmin düzenli bir kurgusu yok. Sadece insanı geriyor kan görüntüleri ve kasıcı korku müziği.

Korku müziği diye birşey var bir de. Sırf keman gıygıdısı başka birşey yok. Gıy gıy gıy başka birşey bulmak zor. Ama gerçekten insanın tüylerini ve sinirlerini otururken ayağa kaldırıyor. Filmin başrolündeki kız hamile. Bu, ikide bir tanımadığı insanların hayaletlerini görüyor. Ama bu insanlar ölmüş değiller. O anda karşısında tanıdık tanımadık kim varsa; onun kocasını-karısını veyahutta başkabir tanıdığını yanında görüyor. Ama aslında yanında öyle birisi yok. Kızı da deli sanıyor insanlar. Doktora filan götürüyorlar, tık yok. Bebeği de sağlam. Ultrasona giriyor, bakıyor ekranda; sürekli rüyasına giren koca iri gözlü bir japon kızı. Bebeği ekranda ona o kız gibi gözüküyor. Başı yerde olarak duran bebek, bir anda başını kaldırıyor ve nedir o ?Rüyalarındaki kızı doğuracak kendi bebeği olarak. Bu olanaksız ama kız kafayı sıyırmış bir kere. Tekrar rüyaya dalıyor, kendini asansörde acilen doğuma götürülürken görüyor. Haydi bakalım tam yukarı çıkarken pat asansör koca hastahanenin tam ortsında stop ediyor (bi de istop diye bişey var =PP ).

Asansörün kabin aydınlatma ışığı da göz kırpar gibi yanıp sönerken düzeliyor bir müddet sonra. Neyse yanlarındaki hemşire kız; baktı asansör durdu durum acil, "Bebeği almamız lazım! " diyerek başlıyor operasyona. Kızımızın bacaklar havaya kalkmaya başlıyor, bacaklar yanlara ayrılmış vaziyette hakemin başlama düdüğünü bekliyor =)

"Ikın kızım ıkın" telkin ve uyarıları ile doğum devam ederken film işte burada kopuyor! Hemşirenin dediği şu: "Kordonbağı bebeğin boynuna dolanmış."

Yani illa ki bir maraz olacak ya filmde hadi bakalım. Kız ıkınıyor, hemşire abanmış sedyeye bebeğin kafasından çekiyor. Caaart ! Buyrun buradan yakın ya da size enyakın SunayAkın =))

Bir kan oluğu gelmeye başlıyor kızın vajinasından. Bebeğin kafası hemşirenin ellerinin arasında sallanıyor. Kordon dırşarıda. Asansörün kapıları da iş işten geçtikten sonra ne hikmetse hemen açılıyor o esnada. Ve kız hemen ameliyeta alınıyor zehirlenmemesi için. Çünkü bebek öldü. Saçmalık bu ya bebeğin kafası kopuyor, kızı ameliyeta alıyorlar ama kızın bebeği ölmemiş olarak yansıtılıyor filmde. Bu kadar saçmalık olur mu?

Olur. Çünkü; bu bir kabustu. Kızın bebeği yaşıyordu. Akabinde ben bu sahneleri seyredeken şarzım bitmiş ve güzel rüyalara dalmışım şekerleme sırasında gezerken. Filmin sonunu görmeye muvaffak olamadım anlıyacağınız. Ama olsun. Sanki bütün korku filmlerinin sonu aynı değil mi? Ya da bütün insanların sonu da ölüm değil mi? Yaşadıklarımız yani hayatımız bir film değil mi? Sadece filmin konusu farklı o kadar. Ama sonu hep aynı. Oyuncular farklı, yönetmen bir tane TEK !

Filmin senaryosunu kendimiz seçemiyoruz. Rol yapmak ve oynamak bize bırakılmış...