Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ramazan davulcusu gereksiz

Ramazan davulcusu gereksiz
 

Şenay KiremitçioğluRamazan Davulcusuwww.kultur.gov.tr'den


Ramazanın gelmesiyle birlikte toplumumuzda bir çok değişiklikler yaşanıyor. En ilginci ve bana günümüzde artık çok gereksiz gelen gece davul çalma adetidir. Sakın yanlış anlamayın! Maksadım töreye karşı gelmek değil, sadece yavrum geceleri rahat uyusun istiyorum.

İlk gece korkacağını bildiğim için bekledim. Çünkü davulcunun sokağımıza ne zaman teşrif edeceğini bilemedim. Ses yakınlaşıp yükselince koşarak Doğukan'ımın odasına gittim. Kapıyı açmamla beşiğinden ağlayarak üzerime atlaması bir oldu...! Sarıldım sıkı sıkı, kulağına geçecek yavrum deyip durdum. Saniyeler saat gibi geldi. İki yaşına yeni basmış bu yavruya durumu daha açık nasıl ifade ederim bilemedim. O geceden sonra hep yanımızda yatırdık ki uyandığında fazla korkmadan birimize sarılıp uyusun. Hala geceleri uyanır ve vucudu titrer şekilde gözünü bile açmaya cesaret edemeden bana sarılıp uyur.

Aslına bakarsanız ben örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlı, yeniliğe pek kapalıyımdır ancak bu Ramazan davulculuğu olayını adet olarak yaşatmak için çalmak artık mantıklı gelmiyor. Böyle düşünmemin sebeleri var tabii...

Ramazan ayında insanları uyandırmak için eskiden davul çalmak gerekebilirdi. Ancak günümüzde artık çalar saat denen bir icat var. Kim ne zaman kalkmak istiyorsa bu aleti kurarak hem de istediği melodiyle uyanabiliyor. Ama davul öyle değil. Merkezi büyük yerler yüksek binalarla kaplı. Geceyle beraber büyük bir sessizliğe gömülen sokaklar arasında çalınan davulun sesi bu binaların duvarlarında yankılanarak olduğundan daha fazla ses çıkarıyor. Halbuki taşra bölgelerde vursun tokmak davula çıkan ses yayılır dağlara tepelere...

Bir de davulu çalan kişi acaba bilincinde mi yaptığı işin? Yoksa o da gecenin bir yarısı belinde davulla sokak sokak gezmenin acısını mı çıkartıyor davuldan? Yatağımdan nerdeyse beni de fırlatacak bir şiddetle çalınıyor davul! Bir eziyet, bir darp, bir kötü muamele söz konusu! Küçüklüğümden hatırlarım İstanbul'da hem de, gece gelen davulcu bir ahenkle çalar bazı geceler maniler söyleyerek uayndırıdır bizleri. Üç beş kişi takılır peşine gezerdi ev ev. Ya artık o maniler unutuldu, ya da maniden ziyade iş bahşiş toplamaya geldiğinde "Ben duymadım hiç davul sesi!" mazeretine sebep olmamak için güç tamamen davula yükleniyor!!!

Bir de ben gibi şansız olanlar vardır aranızda. Evim mahallenin kavşağında olduğu için denk gelmiş etraftaki üç sokağın da davulcusu bu kavşağa kadar çalıyor davullarını! Yani biz her gün üç kimi zaman görevine sadık davulcular sayesinde üç çarpı iki, altı kez dinliyoruz. Kalkamamız imaknsız.

Ama söyledim kendilerine: "Eğer daha sakin çalarsanız, bir daha geldiğinizde daha fazla bahşiş vericem!" Dinleyen kim? Yarın gece yarılayacağız Allah kısmet ederse, sayıyorum. Ne burdan ne de muhtardan soruna çözüm bulamayacağım, biliyorum. Bazı okuyanlar kızıyor, anlıyorum. Ben kendim için değil, oğlum için üzülüyorum. Lafı fazla uzatmadan herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum...

 
Toplam blog
: 68
: 4699
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Tıp doktoru ve iki senedir online sağlık danışma hizmeti veren  sitesinin yöneticisiyim. Sık ka..