Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '12

 
Kategori
Haber
 

Ramazan geldi satışı patladı!

Ramazan geldi satışı patladı!
 

Tırnaklar ve boyaları resim int alıntı


 

Milliyet com.tr Haber 21.Temmuz 2012 Cumartesi

Mısır’da Çin Malı abdest almayı engellemeyen; aseton kullanmadan kolayca çıkarılabilen tırnak ojelerine rağbet var.

Çin’in niyeti kafa bulmak değil; kasasını doldurmak.

Ramazana uyum göstermeyen turistleri; ülkesinden def etmeye çalışan ülkeler  var oldukça “İslami Ürünler” çoğalacaktır.

Bu ürünlerin ya da bu adı taşıyan ürünlerin artması gurur verici midir?

Kutsal bir dinin Pazar yerlerinde ne işi olabilir?

Gayrimüslim dünya: İslam Dünyasını sömürüyor mu?

Tatlı tatlı kanını emiyor mu?

İslam Dünyası:

Karşıdan bakıldığında cahil fanatik bir görünüm mü sergiliyor?

İkiyüzlü olanların sayısında patlama yaşanıyor olmasın.

Devir “İki Dinlilerin” Devri; inançlı kulların sayıları tükenmek üzere; durum ortada; her şey gün gibi aşikâr; iki dinli derken;  mahallenin görmek istediği İslami şekil; dışa dönük dört dörtlük yaşanması mecburi; bir diğeri; kulun gönlünde, ikinci sırada () yatan kırmızı ojeler…

Sorun sınıfına girmeyen soruncuklar gündeme taht kurunca…

İşte tam bu noktada Çin ve benzeri dış etkenler devreye giriyor.

Esasında İslam Dünyasına yön veren onlar oluyor.    

Din inanç konuları: Yüce ile kulu arasında olmaktan çıkıyor.

Kullar kulları cezalandırma, bağışlama görevlerini üsleniyorlar.

Kıyametler ondan sonra kopuyor.

Arada sıkışıp kalanların (Tek dinliler)  durumu gerçekten vahim; yukarıda bıyık aşağıda sakal…

Bir gün sabırları tükeniverecek onlar da “öz-has-saf” ürünleri piyasa sürecekler.

Ve ortalık gerçekten karışacak.

Hocaların kapılarının önünde kuyruklar oluşacak.

“Toprağı gavurun traktörüyle belledim; bizde tohum kalmamış, el altından Amerika’dan bizim yeğen getirmiş; iş bu mahsul dışarlıklıdır; bize helâl midir Hoca efendi? Sade vatandaş”

“ Ben romanlarımı İslami kurallara göre yazarım. Müstehcen anlatımlar benim satırlarımda hayat bulamazlar. Benim ödediğim vergilerle sanat adı altında sergilenen bu tür projelerin gerçekleşmesini istemiyorum. Prof. Dr.”

Günahın ne olduğunu bana anlatanlara saygı duymak isterim.

Eğer anlattığı günahları kendi işlemiyorsa…

Çıkarları uğruna vicdanıma seslenmiyorsa…

Dini rastıkları kaşıma; dini sürmeleri gözüme çekmiyorsa…

İslam gibi kutsal bir kelâmı bana pazarlamaya kalkışmıyorsa…

Yaradan ile arama girmeye çalışmıyorsa…

***

Çin ve Çine benzerler şanslarını elbette deneyeceklerdir.

Onlara gönderilen davetiyelere nasıl karşı koyabilirler?

Bir gün İslam’a uygun çakma İslam da üretebilirler.

Belki de çoktan piyasaya sürdüler.

Habersizce tüketip duruyoruz.

Gerçekten bihaber miyiz?

21 Temmuz 2012 Cumartesi

Alev Meisel/ İnternetli Köy

 

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..