- Kategori
- İnançlar
Ramazanın Ruhu
Ramazanın iftarı sahuru teravisi olduğu gibi ruhu da vardır. İftar vakti ezana 5-10 dakika var, herşey önünüzdeki sofrada özellikle uzun yaz günleri dudaklar çatlamış bir el ötede bir bardak buz gibi su var, ama içemiyorsunuz. Çünkü gece oruca niyet ettiniz güneşin batmasını bakliyorsunuz. Bu ara çöllerde hayat geçirenleri düşünüyorsunuz, içinizden ne şanslıyım dört mevsimin yaşandığı bir ülkede yaşıyorum deyip, şükrediyorsunuz.
Vakit girip iftarımızı açarken aldığımız ilk yudum su, ilk çorba kaşığının damağımızda bıraktığı lezzet ve tat daha önce içtiklerinizden çok farklı. Çünkü iftar sevincini yaşayabilmek için yaklaşık 15 saat beklemiş daha önceleri bize her istadiğini yaptıran nefsin arzularına bu sefer karşı çıkıp Ona dur diyebilmişizdir. Ramazanın ruhsal gücü ve inanmışlığı bizi manevi düşmanımıza karşı üstün kılmıştır. Bu ne büyük bir savaş ve kahramanlıktır.
Başka zaman ''yapamıyorum'' elimde değil dediklerimizi birer ,birer başarınca gönlümüz göğe eriyor, meleklerle arkadaşlık ediyoruz. Ramazanın rahmetiyle iftar vakti önümüzdeki nimetleri bulamayanları aklediyor ''Rabbimin ne sevgili kuluymuşum'' karşılıksız veriyor düşüncesiyle yoksullarla paylaşmayı düşünüyoruz. Bir lokmayı yaratmaktan aciz kişinin nasılda caka sattığını, kibirle dolaştığını görüp insanlığımızdan bir parça utanıyoruz. İftardan önce susuzluğumuz, dudaklarımızın çatlayışı ister istemez başımızı öne eğdiriyor tevazu ile tanışıp ruhumuz yıkanıyor. Yoksa bu yüce düşünceler tokken aklımıza gelirmiydi hiç. Muhtacız, fakiriz, kölesiyiz mülkün sahibi Efendimizin.
Sahibimiz bize ikram ediyor, sunuyor Elhamdülillahi Rabbil Alemin..