Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Rapor mu çürük, raporu alan mı?

Rapor mu çürük, raporu alan mı?
 

İnsan üzülüyor tabii; Başbakan Erdoğan, 2000 yılında Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden büyük oğlu Ahmet Burak'a, çürük raporu almış. Ahmet Bey, askere gitmekten kurtulmuş.

Bir insanın askerlikten muaf tutulması için, askeri hastaneden çürük raporu alması gerektiğini biliyoruz. Ama çürük raporu almak için de o kişinin tedavi edilemez bir hastalığa yakalanmış olması gerekiyor. Acaba Ahmet Burak, böyle kötü durumda mıdır? Asker adayı muayene sonucunda iş görme gücünün yüzde 60'ını kaybetmiş görünüyorsa o da askere alınmaz.

Yani; askere alınmayan insan, tedavi edilemez durumda ciddi bir sakatlığı bulunan kişidir. Arzu etmeyiz tabii. Başbakanımızın oğlu, aslan gibi delikanlı, tedavi edilemeyecek bir hastalığı varsa bunu hepimizin bilmesi ve Barış AKARSU'ya üzüldüğümüz gibi hepimizin üzülmesi gerekir.

Sekiz sene önce otomobil kullanırken, Şişli'de ünlü şarkıcı Sevim Tanürek'e çarparak ölümüne sebep olmuştu. Otomobil kullanan bir kişinin yüzde 60 durumda sakat olması da düşünülemez tabii. Aslında kötü niyetliler; bu olayın altında çapanoğlu aradılar, Ahmet'i suçsuz çıkartan Adli Tıp uzmanı, şimdilerde Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nde genel müdür yardımcısı yapıldı ama bu tamamen bir tesadüf de olabilir. Gülecek ne var anlamıyorum ama gülmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Kusura bakmayın e mi?

Bugün Ahmet Burak Erdoğan, milyonlarca dolarlık iş kapasitesine sahip şirketleri yönetmektedir. Bir gemisine 4-5 milyon dolar civarında değer biçilmektedir. Böyle başarılı bir işadamımızı kimse dermansız hastalar veya sakatlar sınıfına sokmamalı, kimse de ona o gözle bakmamalı. Ahmet Burak neden sakat raporu almıştır acaba? Belki de askere alınırsa, Şırnak'ın Gabar Dağları'nda görev yapan jandarmanın yanına gönderileceğini düşünmüştür. Orada PKK'nin kurduğu ve uzaktan kumanda ile patlattığı bir mayına çarpacağından korkmuştur. Bilemiyoruz, çünkü bir açıklama yok.

Ahmet Bey evladımız gerçekten o kadar kötü durumda ise bunu öğrenmek istiyoruz. Başbakanımızın oğlunun sağlık durumu hepimizi ilgilendiriyor tabii. En az 2.5 milyon dolar tutarındaki gemiyi nasıl, hangi parayla, hangi krediyle aldığına duyduğumuz ilgi kadar ilgi duyuyoruz. Kesinleşen yargı kararlarına göre siyasetçinin özel hayatı olamaz. Siyasetçi, bu alanı seçerken sorgulanmayı baştan kabul etmiş birisidir.

Milliyet yazarı Melih AŞIK, 24 Mayıs 2007 tarıhli ''Açık Pencere'' isimli köşesinde aşağıdaki yazıyı kaleme almış:

''Aslan asker Burak! Başbakan Erdoğan'ın büyük oğlu Ahmet Burak Erdoğan'ın çürük raporu alarak askere gitmediği ortaya çıktı. Ahmet Burak'ın testis kanseri olduğu söyleniyordu. Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nin eski baştabibi E. Tuğamiral Vehbi Alpman Milliyet'e yaptığı açıklamada 'Teşhisin kanserle alakası yok' dedi. Ama çürük raporunun neye dayanarak verildiğini açıklamadı. Bu tür raporların neye dayanarak verildiği konusunda yaygın bir kanı vardır. O yüzden Ahmet Burak Erdoğan askeri hastanede yeniden muayeneden geçirilmeli, TSK da kuşku altında kalmaktan kurtarılmalıdır.''

Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Emin ÇÖLAŞAN da 12. 06. 2007'de aşağıdaki yazıyı kaleme almış:

''... Bu durumda Recep Tayyip Bey’e düşen görev, oğlunun raporuna ilişkin bütün bilgi ve belgeleri kamuoyuna açıklamaktır. Gerekirse onu GATA’da yeniden Heyet’e sokmak ve (eğer sakıncalı ise rahatsızlığının gizlenmesi koşuluyla) yeni bir "askerlik yapamaz" raporu alıp şom ağızlıları susturmaktır! BAŞBAKAN’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan askere gitmemek için çürük raporu almış. Bu raporlar askeri hastaneler tarafından verilir. Ancak, yıllardan beri bazı çeteler türemiştir, para karşılığında sahte veya gerçek çürük raporu verirler. Güvenlik güçleri birkaç gün önce yeni bir çeteyi ortaya çıkardı. Bazı çürük raporlarının ise para ödenmeden, hatır gönülle verildiği söylenir!

Bir başbakan oğlunun böyle bir rapor almış olması çok önemlidir. Raporu ne zaman aldığını bilmiyoruz. Hangi rahatsızlığı nedeniyle olduğunu ise hiç bilmiyoruz! Bu durumda Recep Tayyip Bey’e düşen görev, oğlunun raporuna ilişkin bütün bilgi ve belgeleri kamuoyuna açıklamaktır. Gerekirse onu GATA’da yeniden Heyet’e sokmak ve (eğer sakıncalı ise rahatsızlığının gizlenmesi koşuluyla) yeni bir 'askerlik yapamaz' raporu alıp şom ağızlıları susturmaktır!

Oğlunun gerçek sağlık sorunu olabilir. Bu sorun askere gitmesine engel de oluşturabilir. Bu durumda hepimize düşen görev, oğluna ve aileye 'Geçmiş olsun' dileklerimizi iletmektir. Her gün şehit cenazelerinin kaldırıldığı şu ortamda Başbakan bu olaya mutlaka açıklık getirmeli, aksi takdirde sonucuna katlanmayı göze almalıdır... Çünkü bu sorun hep belleklerde çakılı kalacak ve kendisini ezecektir.''

BENİM YORUMUM:
Başbakan'ın oğlu nasıl çürük raporu almıştır? Rapor mu çürük, başbakanın oğlu mu? Rapor çürükse, böyle çürük rapor hazırlayan sorumlu hakkında soruşturma açılmış mıdır? Başbakanımızın oğlu çürükse, niye bizlerin haberi yok, niye üzülmüyoruz?

Düğün, derneği alenen, Berlusconi'yi de davet ederek yapan başbakanın üzüntüsüne de iştirak etmek isteriz. Yüzde 60 iş yapamaz durumda olan bir insan nasıl oluyor da büyük şirketleri yönetiyor, gemi alıyor? Bunu da açıklanması gerekir. Saygılarımla. Mustafa Mumcu, 10. 07. 2007 Saat: 01:17
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..