Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Rasyonelleşme

Rasyonelleşme
 

İnsanın büyüme devinimi süreklidir ve ivmelidir. Grafiksel olarak bakıldığında bu değişim bazen pozitif, bazen de negatif yönlüdür. Biliyorsunuz negatif büyüme küçülmeyi kasteder.

Açıkçası, insan da , yaratılmış her kavram ve canlı gibi büyümeden nasibini alır. Öncelikle büyüme insanda fiziksel ağırlıktadır ve bu durum 25 yaşına kadar devam eder. İnsan bu yaşta her türlü fizikselliğinin doruğuna ulaşmıştır. Sonrasında çok naif bir düşüş başlar. Ve insan bu durumla mücadele etmek için akıl geliştirir. Şöyle ki, 28 yaşında basketbol için sahalara döndüğümde bambaşka bir Anıl olmak zorunda kalmıştım çünkü artık eskisi kadar güçlü değildim. Ancak çok daha zeki bir oyuncu vardı sahada ve sonuçta çok daha etkili ve akılcı oynuyordu.

Zeka geliştirmek ancak 25 yaşından sonra yapılabilen bilinçli bir süreçtir. Nitekim hayat ile ilgili ve kendinle ilgili bazı gerçekler öğrenilebilmiş ve bilinç gelişmiştir. Bu da birey olma anlamında yol alma anlamına gelir. İnsanın gerçek bir birey olması orta yaşlılıkla başlar: yaş 35. Bu aynı zamanda akılcılığın algılandığı yaştır. Bireyin kendi üzerinde hükmü başlamıştır. Buna kısaca rasyonelleşmesi de denir bireyin.

Mamafih bu anlattıklarım kesin hatlarıyla böyle olacak anlamına gelmez. Çünkü cinsiyete ve yaşanılan sosyal ortama göre bunların hepsi gerçekleşecek diye bir delil yok elimde. Toplum ve çevre baskısı bireyin bireyselliğini yok etme üzerine yoğunlaşır. Özellikle anne ve baba buna kesinlikle karşıdır. Politika ağaç yaşken eğilir diye 3 x 4’ü koyar eğitim sistemine ve bunun adını dindar gençlik koyar. Toplum bireylerini ayıklar içinden ve bazen onlara dahi, bazen de deli der.

Kısaca şunu söyleyebilirim. Bir toplumun bireyselleşme oranı ne kadar yükse, o kadar politize olur ve gerçek yaşamla bütünleşir. Türk demokrasisinde, Amerikan demokrasisinde eksik olan budur. Bu toplumlar medya ve eğlence ve spor endüstrisiyle uyutulur, harmanlaştırılıp aptallaştırılırlar. Ve sonuçta ya Fenerbahçeli, ya Galatasaraylı ya da Beşiktaşkı olurlar. Yani böylelikle toplumda taraf olmayı öğrenir bir taraftar olarak. Bunca para boşuna akmaz.  Messi ve Ronaldo dünya kahramanı olur bu düzende tıpkı Superman ve Batman gibi. Gerçekte kim bu kişiler kimse bilmiyor!

İşte toplumlar bu şekilde irrasyonel hale getirilir ve her zaman bir kahramana ihtiyaç vadır: Obama, Bin Ladin, APO, Erdoğan,Yeşil, Gül, Alex, Kocaman vs....

Ne mi yapmamız gerekiyor?

Bireylerimizi yetiştirelim...

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..