Reçete1

Bugün MUTLULUK üzerine okuduğum bir blog, çok daha sonraları yazmayı planladığım bu satırların size erken ulaşmasına vesile oldu. Yaşayarak ya da yaşayanların yazdıklarını okuyarak, okuduklarımıda AKIL SÜZGECİMDEN GEÇİREREK öğrendiğim, MUTLULUĞA DAİR bildiklerimi paylaşmak üzere tekrar huzurlarınızdayım .Bugüne kadar bize DOĞRU diye ögretilen YANLIŞLARI bir kez daha sorgulamaya ne dersiniz. Onlar gerçek dogrularmıymış yoksa onu bize öğretenlerin dogrularımıymış bir bakalım.

Mutluluğun herkese göre bir tarifi olduğunu biliyoruz. Kimi dostlar için SAĞLIKLI BİR YAŞAMDA, çok iyi anlaştığı bir EŞLE birliktelik, yada ÇOCUK sahibi olmak mutluluğun tanımı olurken, bir başkası ise, PARA, EV, ARABA, MAKAM veya MUHTAÇ BİRİNE YARDIM ETMEK gibi davranışlarda bulunmayı, mutluluğun tanımı olarak ifade edebiliyor. Bunları benzer örneklerle çoğaltmak mümkün.

Her iki guruba ait mutluluk kriterlerini incelediğinizde, ortak noktadaki GİZLİ ÖZNE mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Yani SİZ. Yukardakilerin hepsi SİZ VARSANIZ bir anlam ifade eder. Siz yoksanız sizin için, hiçbir şeyinde anlamı yoktur. Buraya kadar yazılanlara hiç bir tesir altında kalmadan katılıyorsanız, bundan sonraki paylaşacaklarım çok işinize yarayacak demektir.

Bize mutlu olmanın yolunu tarif edenlerin çoğunun o yollarda kaybolduklarını görünce, çok da iyi birer rehber olmadıklarını anlıyorsunuz.

Not; Geciktirmeye gönlüm razı olmadığı için yazıyı ikiye bölmeye karar verdim. Devamını REÇETE-2 başlığıyla yarına yetiştirmeye çalışıyorum. SAYGILARIMLA...