Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Reddedilmenin dayanılmaz ağrıları...

Reddedilmenin dayanılmaz ağrıları...
 

Aşk için... Evlilik için ya da, düzeyli bir ilişki kurmayı düşündüğünüz erkeği, dikkatli seçiniz bayanlar... Nasıl bir erkekle ilişki kurmak istiyorsunuz? Fiziksel özellikleri nasıl olmalı mı? Yakışıklı sayılmasa da, yüreği sevgi dolu olmalı mı? (Konunun burasında, maddiyattan bahsetmiyorum...) Her kadının; rüyalarını süsleyen bir, ''Beyaz Atlı Prens'' prototipi vardır ve değişiktir ya da değişkendir. Ama, herkes aynı düşünmeyebiliyor. Bazılarının beğendiği kişilik, bir başkasına itici gelebilmekte... Ama sonuçta, ''Her yiğidin (bayan'ın); bir, yoğurt yeme şekli vardır!'' illaki... Şimdi; bir erkek olarak, sizleri yakından ilgilendireceğini düşündüğüm, bir değerlendirme yaparak ( ya da, siz buna özeleştri de diyebilirsiniz.) sizinle burada paylaşmak istedim...

Biz Erkek milleti; Karpuz tarlasındaki Karpuz misali ( Burada; hemcinslerim bana kızmasın, Ama öyleyiz..!) içini kesmeden göremeyeceğimiz, gayet güzel bir mevsim meyvası gibiyiz...Dıştan görünen yüzümüz ile içyüzümüz değişken olabiliyor...Yakışıklılık, Çekicilik, Fiziksel özellik, herbirimizde mevcut. Ama bu, sadece dıştan görünen tarafımız...İçten görünmeyen tarafımızda; bazı huylarımız, bizim bile farkına varamadığımız boyutlarda olabiliyor...İyi yada kötü...Bizlerle yaşadığınız ilişkilerinizde, bunu anlayabiliyorsunuz...Flört dönemi, Sözlülük dönemi, Nişanlılık dönemi veya Evlilik döneminde...Fakat bu bile yeterli olmayabiliyor ve hakkımızda yanıltıcı kararlar alabiliyorsunuz..! Yada ''Evet, doğru karar vermişim ve sen doğru adamsın...'' diyebiliyorsunuz da...Sonuca baktığınız zaman da, doğru veya yanlış bir ilişki yaşamışım diyebiliyorsunuz...Belki de; Acı çeken veya çekmeyen taraf, yine siz olabiliyorsunuz...

İşin bu boyutunda; sadece biz Erkekleri, bu derece yermek yanlış olur...İlişki dediğimiz şey, tek taraflı değil. Biz Erkek milletinde; herkes böyle olamaz. Bir Kasa domatesin içinden çıkabilecek, bir adet çürük domates yüzünden, kasanın bütününü kötüdür diye çöpe atamayız...Herşey çift taraflıdır...Zaten; ilişkilerin en güzel tarafı da birbirimize, iyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, tatlısıyla, eğrisiyle, doğrusuyla, birbirimizi tanıdıkça katlanmakla ilişkiler yürümez mi ?

Sevgili Bayanlar; şimdi size, bazı Erkek tiplerinden bahsederek, nasıl oldukları ? huyları veya karakterleri nasıldır ? davranışları nasıl olmaktadır ? ve neden dolayı, onlarla ilişkilerinizde dikkatli olmanız gerektiğine dair, bir şeyler yazmak istiyorum...(Biraz; komik tarafımızdan görmeniz, ''Her şakanın altında, bir gerçek gizlidir..'' felsefesi ile bakmanızı sağlayacaktır...)

İnek Tipli Erkekler;

Efendim; İnek tipli erkeklere en çok, okullarda, dershanelerde, kütüphanelerde, panellerde ve seminerlerde rastlayabilirsiniz. Çok okumaktan (Matbaa'nın icadıyla başlayan, her türlü Matbuu vesikayı...) gözleri bozulduğu için genelde, kalın çerçeveli gözlük takarlar. Modayla uzaktan yakından ilgileri yoktur. Her gün aynı kıyafeti giyerler desek yeridir. Tercihleri de; enlemesine beyaz ve siyah çizgili desenli süveter, geniş yakalı gömlek ve kumaş pantolondan yanadır. Her buldukları fırsatta bir şey, (gazetelerin minik yazılarına kadar) okurlar, çevrelerinde kız var mı ? yok mu ? farkına bile varmazlar (Sanki At gözlüğü takmışlardır). Yani; kelimenin tam anlamıyla, Ruhlar aleminin, gündüz gezen süveterli prensleri dahi diyebilirsiniz...Onlarla neden çıkılmaz ?

Çünkü; onlarla sadece ama sadece, kitaplardan ve derslerden konuşabilirsiniz (Belki de; Nobel edebiyat ödülüne, göz dikmiş olabilirler ?). Sosyal yönleri zayıftır (Asosyal, B sosyal, C hiçbiri...). partiler, konserler hiç onlara göre değildir. Doğum günlerini bile ''Evde tek başına'' kutlarlar...Ağrısız başım, dertsiz peynirli tostum...tarzı beslenmeyle sürdürürler. Kitap Kurtlarının, liderliğine soyunmuşlardır muhtemelen...

Maço Erkekler;

Maço erkekler; her an her yerde, karşınıza çıkabilirler. Hatta; o çok kibar olarak bildiğiniz erkek arkadaşınız bile, bir anda maçolaşabilir. Ne de olsa; her erkeğin içinde de, biraz maçoluk vardır ! Uzak durmanız gereken profilse, her hareketiyle maçoluğunu ortaya koyan erkeklerdir... Bu erkekler; genellikle erkek arkadaşlarıyla takılırlar (Kahvehanede, Birahanede) fazlasıyla dayılanırlar (Hülayn, sen benim kim olduğumu biliyomusun ? ), futbol maçlarını kaçırmazlar (Bu hafta, deplasmana nerdeyiz baba ?). Küfür etmek, kişilikleriyle özdeşleşmiştir (kendi savunma mekanizmaları, rahatlamak için küfür ediyoruzdur.!). Kibar olmak onların, asla başaramayacakları bir özelliktir (Ulayn beyefendi...mesela..) Tek renkten oluşan (Genelde koyu renk tercih sebebidir..), klasik takım elbise giyinirler, suratlarında bir haftalık sakal ile dolaşırlar, en demode gözlüğü takarlar (Aynalı Ray-ban falan...). Yani ''ağır ol da, Molla desinler'' tarzı, ağır takılan abilerdirler...Onlarla neden çıkılmaz ?

Maço erkekler; giyiminize (Mini etek giyme), hareketlerinize (herkese cilve yapma), makyajınıza (kırmızı ruj kullanma), arkadaş ilişkilerinize (Fazla muhabbet etme), kısaca her şeyinize karışırlar. Size kısıtlamalar getirir ve sürekli kendisine hizmet etmenizi beklerler (Ayaklarımı bi yıkasan diyordum...). İlk günlerde; bu hareketlerine göz yumabilirsiniz (Maddiyat varsa..!) ama, kısa süre sonra sizi rahatsız etmeye başlayacaktır. Ayrıca; sizi eve kapatıp (Çalışmanı istemiyorum hayatım...), kendisi çapkınlık yapabilir (Çaktırmadan kaçamak yapmak)! Çünkü; onunla birlikte olmaya karar verdiğiniz zaman, ''Asla çapkınlık yapmayacaksın..!'' gibi bir sözleşme imzalamış olamazsınız...

Çapkın Erkekler;

Onlarla; kızların, çoğunlukta birlikte olduğu ve çapkınlık yapabilecekleri her yerde karşılaşabiliriz. Özelikle de spor salonlarında, barlarda, gece kulüplerinde, havuz başlarında, deniz kenarında...Onları, çapkın bakışları ve muzip gülüşleri (Hınzırca) ele verir. Genellikle, yakışıklı ve havalı olurlar (Metroseksüel). Kendilerinden emin gözükürler (Emin değilim ama ? tarzı), burunları havadadır. Yani; ''Burunları yere düşse, eğilip yerden almaya tenezzül etmez..!'' edasıyla, etrafta dolanırlar. Ve sanki, Dünyanın tüm kadınları, onlar için pervane misali, etraflarındaymış tavırlarındadırlar...Onlarla neden çıkılmaz ?

Onların, yakışıklılığına kapılmamak gerekir ! Çünkü; sizi çok üzerler ! Etraftan gelen ''Seninkini gördüm, yanında bir kız vardı'' gibi söylentiler, sizi bunalıma sürükleyebilir. "Aynı anda, kim bilir kaç kızı idare ediyor !" düşüncesiyle yaşayamazsınız herhalde, öyle değil mi ?

İmaj Adamı;

İmaj adamlarının adresi; tabii ki, kalabalık ve popüler mekanlardır (Gözde tatil yerleri, Gözde gece Kulüpleri, Gözde olan her yerde...) En büyük zevkleri, bir akşam popüler bir mekanda, başka bir akşam ise, marjinal bir eğlence kulübünde, gönlünü eğlendirmektir... Onu; ilk görüşte tanımak, biraz zordur aslında. Modayı takip etmeye çalışırlar, ama pek başarılı oldukları söylenemez (Maddiyat sayesinde, İmaj Maker'ları olur.!). Her konuda söyleyecek sözleri illaki vardır (Conficius der ki; ! ), ama genellikle boş konuşur ve yüzeyseldirler...Onlarla neden çıkılmaz ?

Onlarla uğraşmak, aslında çok zordur (Onlar sizinle uğraşırlar!). Kişilikleri oturmamıştır, kompleksleri vardır. Bakışlarından bile, kompleksli olduğunu anlarsınız... Kompleksli olduğunu size yansıtır, kendinizi kötü ve yetersiz hissetmenize neden olurlar...

Kıro Erkekler;

Her an, her yerden fırlayabilirler (Fırlamalık doğalarında vardır). Lüks otellerde, gece kulüplerinde, otobüslerde, plajda, vapurda, aklınıza gelmeyecek yerlerde (Teknoloji yardım etse, uzayda ve samanyolunun herhangi bir kara deliğinden dahi fırlayabilirler karşınıza)...Onu tanımak için; fazla çaba harcamanıza gerek kalmaz (Sizin yerinize çaba harcarlar merak etmeyin.!), giyimi ve davranışlarıyla, hemen kendilerini belli ederler. Genellikle beyaz çorapları, topuğuna basarak giydikleri iskarpinlerinden görülür. Bazen, omuzlarına yan asarak taşıdıkları ceketleri olabilir. Yakasından en az üç düğmesi açılmış gömleklerinin içinden, yün kazak giydiklerini sanırsınız. Ama sizi yanıltabilir, gördüğünüz göğüs kılları olabilir..! Kesinlikle...Pala bıyıklı ve her zaman kirli sakal ile görünmekten pek bir keyif alırlar. Saçlarını briyantin ile sağa veya sola yatırırlar. Daima ıslak görünümlüdür. Sağa sola aksırarak veya tıksırarak yolda yürürler. Boynundaki altın zincirin ucunda, Tarkan'ın ( Çizgi roman kahramanı Tarkan ) madalyonuna benzer bir parça olur ve elindeki kehribar veya gümüş boncuklu ve bol püsküllü tespihi, onu ele verir. Ama artık, modern görünüşlü kırolar da var. Yine de, pek fazla evrim geçirerek, değişime uğramamış olmalarından dolayı, onları fark etmeniz çok kolaydır...! Onlarla neden çıkılmaz ?

Çünkü; girdiğiniz her ortamda, sizi rezil ederler. Onlarla konuşacak, fazla ortak konu bulamazsınız (Küresel ısınma dahil...). Aynı zamanda maçodurlar, sizi sahiplenir ve her hareketinizden haberdar olmak isterler (öğlen neredeydin ?, Aradığımda tuvalette miydin ?)...Yaşam felsefesi olarak kabul ettikleri, '' Kıroyum ama, para bende...'' sözü ile, gönlünüzü fethetmeye kalkışabilmelerine, '' Var mısınız ? Yok musunuz ? ''..

Evet saygıdeğer bayanlar, herkese sonsuz saygılarımla...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..