Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Reenkarnasyon ve önceki hayatlarımız (!)

Reenkarnasyon ve önceki hayatlarımız (!)
 

“Reenkarnasyon veya ruh göçü ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır.Bu açıklamanın devamını aşağıda verecek olduğum linkte detayları ile okuyabilirsiniz.

Reenkarnasyon bir inanç sistemi. Herkesin inancına saygımız elbette sonsuz. Fakat internet sitelerini birazcık taradığınızda konunun fal boyutuna indirgendiğini, eğlence bazında ele alındığını da görmeniz mümkün. E, biz de eksik kalmayalım bu eğlenceden, değil mi?

 

Ciddiyeti bir kenara alıp; yeniden enkarne olmakla ilgili kendi görüşümü ortaya atmak istiyorum. Artık kim tutarsa. İlkin şunu kesinlikle belirtmeliyim ki; reenkarnasyon vardır ve şu şekilde gerçekleşmektedir:

İlk basamak bitki. Yani önce ot olarak dünyaya geliyoruz. Sonrasında hayvan, insan, bir daha insan, en son nirvana!

Peki, neden insan tekâmülü iki defa diye soracaksınız, biliyorum. Şöyle ki; hayvan tekâmülünden insana ilk geçişte erkek olarak dünyaya geliyorsunuz. Ancak ikincisinde kadın olarak gelebilme şansınız var. İşte bu yüzden kadınlar erkeklere göre daha ayrıntıcı, daha sezgili, daha ince düşünüşlü, daha anlayışlı. Zira bir önceki hayatlarında erkek olarak var oldukları için, dünya hakkında az buçuk bir deneyime sahipler.

Bu kesin(!) bilgi, vallahi ister inanın ister inanmayın. Tabi olaya bir de eşitlik babından bakabiliriz. Bir geliyorsun, erkeksin; bir daha geliyorsun kadın! İşte buna Tanrı’nın şaşmaz adaleti diyoruz.

Değerli hanım dostlarım, şimdi anladınız mı neden erkeklerin sizi anlayamadığını? Neden bazılarının mal gibi davrandıklarını? Bu çok normal! Zira henüz insanlığa tekâmül ettiler, ister istemez bir önceki yaşamlarının etkilerini üzerlerinde taşıyorlar. Hoş görmek lazım.

Değerli, kibar ve de zarif erkek dostlar, lütfen bana kızmayın. Elbette hayvandan hayvana fark var! Hepiniz farklı canlılardınız. Kiminiz aslan, kiminiz boğa, kiminiz koç, kiminiz türüne nadir rastlanır kuşlar gibi örneğin.

Hemcinslerimin hepsi naiftir diye bir olgu yok biliyorsunuz. İşte onlar da önceki, hayvandan yenice tekamül etmiş hallerinin izlerini taşıyorlar, bu da çok normal.

Erkekler de aynı şekilde. Yukarıda verdiğim örneklerin yanı sıra, bir önceki yaşamında eşek olan var, katır olan var, ayı olan var, aygır olan var; var oğlu var! Siz ne diyorsunuz, gübre böceği olan bile var! En çok da kelebeklerden insana tekâmül edenlere acıyorum. Zira “Farklı tercihlerimin olması dışlanmama neden oluyor, ayol!” sözleri onlara ait.

Anlayacağınız, hepimiz bir önceki yaşamımızın izlerini üzerimizde taşıyoruz.

Reenkarnasyon inanışının, internet ortamlarında eğlencelik testlere veya fallara dönüştüğünü söylemiştim. Hatta geçen gün, sitenin birinde “önceki hayatında kimdin” diyen başlığa tıklayınca, karşıma üç-beş cümlelik garabet yakıştırmalar bile çıktı. “Önceki yaşamında bir erkektin, Fransa’da yaşadın, adın Valentino’ydu” demez mi? Hoşuma gitmedi desem yalan olur ama yine de; “yok yahu, ben o değilmişimdir” dedim kendi kendime. Sonra tekrar girdim, bu kez başka bir yorum çıktı. Kısaca, işin cılkı çıkmış durumda.

Bu konudaki eğlencelik pek çok siteyi taradım. Çoğunun dağarcığı çok kısır. Herkese aynı sonucu veren siteler bile var. Peh, diyesi geliyor insanın!

Oysa, madem böyle ispatı imkansız konulara dair bir siten var, insan ona milyonlarca veri girmez mi? Üstelik aynı IP ve aynı verileri giren kişiye her daim aynı sonucu çıkartmaz mı?

Şimdi de site yapasım tuttu, iyi mi?

Eğer böyle bir sitem olsaydı ve verilerin tamamını ben girseydim, örnekleri aşağıdaki gibi olurdu. Ve fakat ilgi çeker miydi, çekmez miydi bilemiyorum. Bildiğim tek şey; ben çok eğlenirdim.

Birkaç örnek, artık kime denk gelirse:

“Sen Norveçli bir balıkçıydın ve nütricina henüz keşfedilmediği için ellerin mertek gibiydi, işte bu yüzden sen ne zaman sevişmek istesen, karın; “çamaşır yıkadım” diyordu.”

“Sen Lidya kralına, iyi bir şey keşfettiğini sanarak, para icadını sunan gerzektin. Pih Allah seni kahretsin, emi? Senden sonraki tüm insanlığın başını o icadınla belaya soktun!”

“Sen bir önceki yaşamında bir bakireydin. Bu durumunla o kadar çok övündün ki; yukarıdaki çok kızdı ve nereden geldiği belli olmayan bir çocuk peydahladın. Doğumdan sonra bile “ben bakireyim” demekten vazgeçmedin. İşin hepten komik yanı, senin tasvirlerinde hep kucağında bebek vardı ama altına da “Bakire Meryem” yazdılar. Nasıl hem doğum yapıp hem de bakire kalabildiğin hala anlaşılamadı.”

“Önceki hayatında bir ottun. Aslında otları doğrudan insan kategorisine sokmuyoruz fakat sen tam çiçeklenme dönemindeyken bir eşeğin toynakları arasında kaldığın için acıdık ve insan olarak gönderdik. O eşeği de insan yaptık ve fakat huyundan vazgeçiremedik. Eşek geldi eşek gidecek.”

“Sen bir bukalemundun. Konduğun her mokun rengini alırdın. Hiç kendi rengin olamadı. İnsan olarak gönderdik ama yine işe yaramadı. Öyle renksiz siluetsiz, salak salak yaşamaya devam ediyorsun işte!”

 

 

Konuyu uzatıp, günümüz siyasetçilerinin, sanatçılarının, popüler isimlerin tamamının önceki hayatlarında ne olduklarına dair yazmak mümkün. Abartıp tüm hayvanların nasıl karakterdeki insanlara denk geldiği de ele alınabilir. Fakat çok uzayacak, bu yüzden; ‘orasını da siz düşünün artık’ deyip kesiyorum.

 

Konu ile ilgili link: http://tr.wikipedia.org/wiki/Reenkarnasyon

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..