Referandum “oy”unu ile aldatılmaya “HAYIR!”

12 Eylül 2010’da referanduma (halk oylaması) gidiyoruz!

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 23 maddesi, AK Parti (AKP) iktidarı tarafından değiştirilmek istenmektedir!

AKP, kendi bakış açısına uygun bir Anayasa değişikliğini, Türk halkını kullanarak hayata geçirmeye çalışmaktadır!.. AKP’ nin Anayasa değişiklik paketinde;

Memurlar kullanılıyor!

Emekliler kullanılıyor!

İşçiler kullanılıyor!

Kadınlar kullanılıyor!

Çocuklar kullanılıyor!

Şehitler kullanılıyor!

Gaziler kullanılıyor!

Kısaca halk, yani biz, kullanılıyoruz!

Türk milleti kullanılacak bir tebaa değildir!

*

Anayasa değişikliği ile ekonomik ve sosyal yönden bir iyileştirme getirilmemektedir.

İşsizlik ile ilgili bir madde yoktur!

Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili bir madde yoktur!

Yolsuzluklar ile ilgili bir madde yoktur!

Seçim kanununun değişmesi ile ilgili bir madde yoktur!

Anayasa değişiklik paketi bir AKP dayatmasıdır. Siyasî ve toplumsal mutabakat yoktur! “Ben yaptım oldu!” mantığıyla hazırlanmıştır…

Bugün İktidar AKP’ nin elindedir…

Türkiye Büyük Millet Meclisi (T.B.M.M.) AKP ‘nin elindedir…

Cumhurbaşkanlığı AKP’ nin elindedir…

Şimdi de referandum yoluyla yargıyı yürütmeye yani kendilerine bağlamak istemektedirler!

25-64 yaş arası her 100 kişiden 63'ünün, ilkokul ve daha düşük eğitime sahip olduğu (OECD raporu) cahillik rekoru kıran Türkiye’de, üniversite mezunlarının bile zor anlayabileceği maddeler, halk oylamasına sunuluyor!

Hukuk bilmeyen bir milletten, 23 maddelik Anayasa değişikliğine ” evet” demesi bekleniyor!

Bu öyle bir dayatma ki maddeleri tek tek oylama şansımız da yok!

Paketin tamamını bir bütün olarak oylamak zorundayız!

Kısaca; AKP Anayasası’na ya “EVET!” diyeceğiz, ya da “HAYIR!”

*

Değişiklik ile emekçilerin toplu sözleşme kaderi, “Uzlaştırma Kurulu”nun ellerine bırakılmaktadır!..

Değişiklik ile parti kapatılmasının yolu, TBMM’ deki siyasi partilerden geçmektedir.

Değişiklik ile siyasi yasaklılara, siyasete dönme yolu açılmaktadır… (Örnek: kapatılan DTP’ nin vekilleri…)

Değişiklik ile TBMM’ de bekleyen dosyaların yargılanma yolu kapatılmaktadır…

Değişiklik ile HSYK, Adalet Bakanlığı’nın arka bahçesine dönüştürülmektedir…

Değişiklik ile yeni bir YÖK ve RTÜK oluşturulmaktadır!

Şimdi bize, “12 Eylül 1980 Anayasası’nı mı savunuyorsunuz? “ diyenler çıkacaktır…

Elbette hayır!

12 Eylül 1980 Anayasası, demokrasiye bir müdahale idi.

12 Eylül 2010 Anayasa değişiklik paketi ise, demokrasi kullanılarak, demokrasiye rağmen yargıya müdahale etmektir…

12 Eylül 1980 Anayasası ile beş general;

“Yasama ve yürütme bana aittir, benim verdiğim kararlar için yargıya gidemezsiniz”

Demiştir.

12 Eylül 2010 Anayasa değişiklik paketi ile de AKP;

“Anayasa Mahkemesine git, ama benim oluşturduğum anayasa mahkemesine git.”

“Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’ na müracaat et, ama benim düzenlediğim HSYK’ ya müracaat et”

Demektedir.

Kısaca 12 Eylül 1980 Anayasası ile yapılmak istenen neyse, 12 Eylül 2010 AKP Anayasa değişiklik paketi ile de yapılmak istenen aynıdır…

12 Eylül 1980 Anayasası bir Askeri Darbe Anayasasıdır; 12 Eylül 2010 Anayasası da Sivil Darbe Anayasasıdır…

Aralarında fark yoktur!

Darbelere hayır diyorsanız 12 Eylül 2010 Sivil Darbe’sine de hayır diyeceksiniz!

12 Eylül Türk Milleti için büyük bir sınavdır. Bu büyük sınavdan yüzünün akı ile çıkabilmesi için;

Ø Referandum oyunu ile aldatılmaya; “HAYIR!”

Ø Yargının, yürütmenin talimatı altına girmesine; “HAYIR”

Ø Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kalkmasına “ HAYIR”

*

12 Eylül’de sandık başına gidelim ve “HAYIR!” oyumuzu kullanalım.

Ülkemizin selameti için!..

Tülay Hergünlü

İstanbul, 16.07.2010