Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Referandum AK Parti ve MHP'ye çok net bir uyarıdır!...

Referandum AK Parti ve MHP'ye çok net bir uyarıdır!...
 

12. Eylül Referandum sonuçların açıklanmasıyla ülkeme ve milletime olan inancım iyice arttı…

Aşkla bağlı olduğum bu toprağın sadakatine, aşkla inandığım milletimin ferasetine 12 Eylül akşamı bir kez daha ikna oldum… Bir kez daha bu toprağa ve bu millete olan aşkımın ne kadar doğru ve haklı olduğunu gördüm.

12 Eylül Referandumu öncesi siyasi partilerin yürüttüğü kampanya ve miting meydanlarında konuşulanlardan sonra milletin tercihini görünce seçmenin siyasetçilerin önünde olduğunu bir kez daha gördük.

Seçmen çatışmacı, görüneni değil gizli gündemler uydurarak bunlar üzerinden korkutarak, değişime kapalı partilere ciddi bir uyarı yapmış oldu..

Seçmen demokratikleşme ve sivilleşmenin artık kaçınılmaz olduğunu işaret etti.

Bütün partiler seçmenin uyarısının gereğini yapmak zorundadır.

MHP tabanı liderinin sert üslubuna ve tehdit, korkutma ve ihanet söylemlerine rağmen sağduyusuyla oyunu verdiği açıktır.

MHP 12 Eylül 1980 sonrasında özellikle SSCB nin dağılması ve komünizmin tehlike olmaktan çıkmasıyla yaşadığı ideolojik sancıdan kurtulamadığı görülüyor. Komünzmin bıraktığı boşluk "bölücülük" tehlikesi ile de dolmadığı açık.

Devletle ilişkiler sorgulandığı bu süreçte İslami çizginin ayrıştığını ve bu nedenle BBPnin ortaya çıktığını biliyoruz.

MHP'nin ideolojik çizgisindeki netlik giderek kaybolmaya başladı.İslami hassasiyet tabanda varlığını sürdürmekle birlikte üst yönetim özellikle referandumda sergilediği tavır ve söylem CHP ile örtüşmeye başladı.Nitekim referandum sonrasında dahi MHP üst yönetimi bir siyase parti olmasına rağmen Fethullah Gülen Cemaatini hedef alan açıklamalar yapmaya devam ediyor.

İslami cemaatlerle kavga eden bir MHP hangi kesimdem oy talep edecek gerçekten bir merak konusudur.

Referandum sürecinde artık iyice gün yüzüne çıkan "Türk-İslam Sentezi" çizgisinden İslam'ın ayrıştırılarak "Ulusalcılık" çizgisine evrilen bir Genel Merkez tavrı tabanda ve MHP'ye oy verenlerde giderek derinleşen bir sorgulama ve kırılma yaratacaktır.

Bu tavır MHP tabanını kaynatıp ayrıştıran bir süreci kaçınılmaz kılıyor.MH üst yönetimi bu nedenle kendi tabanına karşı bile son derece sert bir tavır sergileyerek üst yönetim gibi düşünmeyenleri "hain"likle "fitne"cilikle suçlayacak kadar ileri gitti.

12 Eylül Referandumu ile MHP için cin şişeden çıkmıştır.

MHP yi de diğer partiler gibi köklü bir yeniden yapılanma ve siyaset tarzının değişimi beklemektedir. Aksi durumda milletin verdiği mesajı kişisel koltukları korumak için anlamamakta direnç göstermek 2011 seçimlerinde daha fazla zorlanacak ve giderek yalnızlaşan bir parti konumuna düşürecektir.

MHP yerelde gerek bir yıl önce kazandığı Balıkesir Merkez ilçede gerekse diğer ilçelerde yerel seçimin çok gerisinde kaldığı açıktır.

CHP referandumun tabanını koruyan ve hatta büyüten parti olduğu açıktır. Balıkesir'de eskiden beridir geniş bir tabana sahip olduğu körfez ve bandırma bölgesindeki Hayır oyları CHP'nin Deniz başkan sonrası toparlanma sürecine girdiğinin açık göstergesidir.

Balıkesir'deki hayır oylarının MHP tarafından teselli olarak algılanıp oyunu koruduğunun söylenmesi imkansızdır.

%58lik Evet oyunu Ak Parti’ye destekten ziyade uyarı olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır..

Seçmen Ak Parti’ye “Sana sağladığım bu kredi daha ileri gitmen içindir!” diyor.

21. yüzyılı kucaklayacak daha açık daha demokrat, daha etkin siyaset üretmesi için cesaret ve teşvik mesajıdır bu referandum sonuçları.

Ak Parti hem demokratikleşme için daha ileri adımlar atmalıdır hem de bu adımları atabilecek bir yapıya bürünmelidir.

Kıyı bölgesinde Ak Parti korkusunun giderek derinleştiği görülmektedir.Ak Parti hala korkulan bir parti olarak kalıyorsa bu kendisinin zaafıdır ki bu korku duvarını yıkmak yine kendisinin elindedir ve ülke selameti için gereklidir.

Keza Güneydoğu bölgesindeki boykot oranı devleti yönetenler açısından sorunun ne kadar büyüydüğünün açık göstergesidir.

Ak Parti'nin ideolojik planda olmasa da kadrolar planında teklediği görülmektedir.

Eğer sandık neticelerinden mesajı almışsa Ak Parti bu adımları atabilecek donanımda bir yapısal dönüşümü, değişimi kendi içinde yapmak zorunda kalacaktır.

Referandum süresinde Ak Parti'nin zorlandığı açıkça görülmüştür.Sivil toplum Kuruluşlarının çalışması ve onların sağladığı açılım Ak parti'ye karşı direnci kırmış ve bu nedenle referandumun evet çoğunluğuyla sonuçlandığı görülymüştür. Ak parti bu anlamda Sivil toplum Kuruluşları ve BBP'nin çalışması ile adeta rahatlamıştır.

Seçmenin verdiği mesajı her partinin doğru okuyarak büyük ve lider bir Türkiye’nin önünü açacak bir siyaset tarzı geliştirmeleri ülkemiz için faydalıdır. Çünkü böyle bir hedef ancak iktidar ve muhalefetin sağlıklı bir yapıda olmasıyla sağlanır.

 
Toplam blog
: 178
: 1496
Kayıt tarihi
: 01.10.07
 
 

Balıkesir doğumlu.1990 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. Balıkesirspor Kulüp Yöneticili..