Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Referandum’da renginizi iyi seçin

Referandum’da renginizi iyi seçin
 

12 Eylül'e az kaldı. Renginiz belli mi ?


Çok az kaldı. Bir anlamda da geri sayım başladı. Liderler dur durak dinlemeden il il, meydan meydan dolaşıyor ve kendi politik tutumlarını ve neden ‘evet’ ya da neden ‘hayır’ dememiz ve tercih yapmamız gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar. Ama dikkat ettiniz mi bilmem. Muhalefet kanadı daha yumuşak açıklamalarla ‘hayır’ dememizi isterken, hükümet kanadı daha sert uslupla ‘hayır’ seçeneğine mühür basmamızı istiyor.

Referandum gününe yirmi günden az bir zaman kaldı. Liderlerin gezilerinden ve onları dinlemeye gelen kalabalıklardan bir nabız ölçümü yapacak olursak doğru mu yapmış oluruz bilmiyorum ama sanki başa baş bir çekişme yaşanacak gibi.. Her nekadar hükümet ve Akp çevresi %60’ların üstünde evet çıkacak dese de, bazı PİAR’cıların araştırma sonuçlarına göre ‘hayırların’ fazla olacağı yönünde. Ama benim anladım şöyle bir gerçek var ki, o da hala vatandaşın asında neyi ve ne için referanduma gideceğini tam olarak bilmemesi.

Başbakan meydanlarda kürsülerden 12 Eylül 1980 anayasasının bu ülke üzerindeki etkilerini hep dile getirerek herkesin ‘evet’ demesini istiyor ve darbecilere dur demek için hiç kimsenin ‘hayır’ deme lüksü yoktur diyor. Ve çok sık olarak da 27 Mayıs örneğini veriyor. Her iki ihtilalin de aynı darbeci mantığın yaptığını ve bunda CHP’nin büyük sorumluluğu olduğunu söylüyor. Nasıl yani dediğimiz bu noktada sanki ihtilallerin hazırlayıcı Chp imiş gibi vatandaşa şikayet ediyor ve “ Chp, Mhp, Bdp, Pkk, Yarsav ve malum medya (bu sanırım Doğan gurubu medyası oluyor. TSC) hepsi aynı çizgidedir. Çünkü hepsi hayır diyor” diye hitap ediyor vatandaşa.. Burada amaç belli, vatandaşın kafasını bulandırmak. Ama ufak bir ayrıntı. Hep, Demokrat parti çizgisinden geldiklerini, Menderes geleneğinden geldiklerini söyleyen ve jargonu kullanan Sayın Erdoğan, 27 Mayıs ihtilalinde iktidarda hangi partinin olduğunu, devlet başkanının kim olduğunu ve Chp’nin, bilhassa İnönü’nün o zamanlar nerede olduğunu unutuyor galiba. Çünkü, 27 Mayıs’ta İnönü iktidar’da değil. Zorunlu dinlenmede ve devlet başkanı Bayar, asılarak idam edilen Adnan Menderes ile aynı çizgide değiller miydi ? İhtilali yapan askere neden dur diyemediler acaba ?

Bir diğer husus da referandum da sürekli olarak neden darbecilere dur diyeceğiz ve bu anayasa milletin anayasası olacak deniliyor. Bugün bu ülkenin yarısından fazlası bu anayasaya ‘AKP’nin anayasası’ gözüyle bakıyorlarken, bir çok otorite bu anayasanın bir konsensüs ile hazırlanmadığını savunuyorken, nasıl oluyor da milletin anayasası oluyor.. Ayrıca, meydanlarda neden hep darbe anayasasından bahsediliyor. Bugün, bir yerden geçerken bir afiş ilişti gözüme. Belli ki, AKP tarafından astırılmış. Diyor ki “bugüne kadar herkes fişlendi. Fişlenmemeye ‘Evet’ “.. Fişleyen kim : Asker. Peki fişlenmeye mi son, fişleyene mi ? Hayır her ikisine de.. Peki, asker bu millet gözünde çok küçük düşürülmüyor mu ? Tartışılır.. Ancak, her şeyin önünde engel olarak görülen 1980 anayasası değildir. Askerdir. Dolayısı ile askerin vesayeti ortadan kaldırılmalıdır. Ha, bazı AKP yanlısı olan zayıf zihniyetli zatlar var. Onlar da askerin, daha doğrusu ordunun feshedilmesi şeklinde fikir beyan ediyorlar ki, dört tarafındaki komşularımızın hala gözünün olduğu bu toprakların hali nice olur.. Vay Türkiye’nin haline..

Akp hep bu iki madde üzerinde duruyor. Oysaki referandumda 28 madde için tercih kullanılacak. Kim, kaç kişi diğer maddelerin ne olduğunu ve ayrıntılarını biliyor. Mesela Anayasa Mahkemesinin konumu HSYK, Memurlara toplu sözleşme ve sendika hakkının verilmesi vs. gibi maddeler konusunda yeterince bilgi verildi mi halka. Hayır bence verilmedi. Zaten, en başta muhalefet (BDP hariç) referanduma karşı olanların hepsi özellikle, mu maddeler konusunda hükümetle hemfikir değil. Diğer maddelerin pek çoğunda aynı paralelde birleşiyorlar. Özellikle 1980 anayasasının değişmesi, sivil bir anayasa olması ve darbecilerin yargılanabilmesi konusunda geçici 15. Maddenin tamamen kaldırılması konusunda herkes hem fikir. Zira bu madde ile 1980 ihtilalcileri, kendilerini güvence altına almışlar, kesinlikle haklarında bir adli işlem yapılamayacağı hükmüne anayasal güvence altına almışlar. Ama bugünkü asker ve ordu ileride darbe yapmak ister ve bu maddeden güç alırlar diye bir anlayış var ki, bence bu doğru değil. Çünkü bu madde yalnızca 80 darbecilerini ve anayasa yapıcıları güvence ve koruma altına alıyor…

Bir başka husus da AKP’nin ve hükümetin gerçek demokrasi adına herkesin evet demesi gerektiğini belirtmeleri. Tüm ülkede, neredeyse valilikler ve kaymakamlıklar da ‘evet’ kampanyasına katılıyorlarken, belediye başkanları açık açık ‘evet’ diyebiliyorken, her yere AKP’nin ‘evetli’ afişleri asılıp, CHP ve MHp’ninkiler toplatılıyorken, Antalya’da yalnızca neden ‘HAYIR’ denmeli diye el kitapçığı dağıtan CHP’li kadınlar gözaltına alınıyorken, bazı yerlerde ‘hayır’ diye bağıran vatandaşlar tutuklanıyorken, Başbakan’ın TÜSİAD gibi kurumlara, tarafınızı belli etmezseniz, bertaraf olursunuz sözleri ni sarf ediyorken, 2002’den beri alıştığımız üzere, her seçim öncesi dağıtıldığı gibi, bu referandum öncesi de bir çok yerde kömür dağıtımı, memurlara 350 TL ek ödeme yapılacak olması, kadınlara 4-5 yıl daha erken emekli olma imkanının tanınması ne kadar inandırıcıdır. Tüm bu söylem ve tutumlarla AKP’nin tavrı ne kadar açık ve ne kadar inandırıcı ve ne kadar demokratiktir. Tüm bu manzaraya bakarak ‘evet’ diyebilir miyiz ?

Adım adım referanduma giderken, AKP’nin demokratik olmayan bir siyasi tutum içinde referandum sonrası evet çıkarsa, hazırlanacak anayasanın ne kadar demokratik olacağı ve bizi ne gibi sürprizler beklemektedir sorularını kendimize sormamız gerekmez mi ?

Daha gününüz var. Referandum’da renginizi iyi belirleyin. Renginiz Beyaz mı, Kahve mi olacak ?

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..