Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '17

 
Kategori
Güncel
 

Referandum dedikleri...

Referandum dedikleri...
 

Derin tartışma ve kavgalara gebe bir referanduma daha hazırlanıyoruz. Sonuç şimdiden tüm ülkeye hayırlı olsun.


Böylesine derin ve hassas bir konunun bloguna bu başlığı vermek istemezdim ama günden güne gerginleşen Türk siyaseti ve Türkiye gündeminin vahim durumunu düşününce bundan daha uygun bir başlık da atılamazdı herhalde.

Genel seçimler ve Anayasa referandum süreçleri, Türkiye tarihinin sancılı dönemleri oldu hep. Ve o sancılı dönemlerden birini daha şimdi yaşamaktayız.

Oysa 15 Temmuz darbe girişiminin ardından uzunca bir süredir ülkemizde bir bahar havası hakimdi. Türk siyaseti; iktidarı, muhalefeti ve hatta cumhurbaşkanıyla birlik, bütünlük içerisindeydi.

Ama Türk siyasetinde nicedir süren cicim aylarını artık sonlandırmak ve Türk halkını bu tatlı rüyadan uyandırmak için de bir elin Pandora'nın kutusunu açması gerekiyordu. Ne zaman ki Türk tipi (?) başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği gündeme geldi, Türk siyaseti de aslına; o eski kavgalı, girift dönemlerine geri döndü. 

Genel seçimler ve referandumlar, geçmişte toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran süreçlerdi; toplum şimdi de Anayasa referandumu yüzünden bir ayrışmanın, kutuplaşmanın eşiğinde. Dahası hiç kimse, neye tam olarak ve neden EVET ya da HAYIR oyu kullanacağının bilincinde değil. Farklı siyasi görüşler yüzünden toplumumuzda en yakın sıkı dostların bile araları açılır oldu bu süreçte. 

Türkiye tarihi boyunca ne siyasi krizleri, darbeleri atlattı. Ama son zamanlarda yaşananlar, yine de Türkiye'yi radikal bir hükümet sistemi değişikliğine götürmenin haklı gerekçeleri olamaz. Anayasa değişikliğini ve referandumu sürekli olarak 15 Temmuz'la ilişkilendirmek açıkçası doğru bir yaklaşım değil.

Sonuçta eğer 16 Nisan referandumunda HAYIR oyları önde çıkarsa, Türkiye'de yine her şey kaldığı yerden, eskisi gibi devam edecek; EVET çıkarsa milletin temsilcisi konumundaki Meclis'in üzerinde bir başkanlık makamı oluşacak, onu denetleyecek. Türkiye Cumhuriyeti'nin, T.B.M.M.'nin kuruluşuyla 97 yıldır saat gibi işleyen organizması bir anda değişecek, belki de dengesi bozulacak. Bu, bildiğin Türkiye Cumhuriyeti'nin genetiğiyle oynamak demek.

*Yeni Anayasa değişikliğinin 16 Nisan'daki referandumda EVET oyuyla kabul edilmesi halinde; Meclis'teki sandalye sayısı 600'e çıkacak ve artık 18 yaşını dolduran her Türk genci milletvekili seçilebilecek. 4 yıllık lise eğitimini temel kriter olarak kabul eden Devlet, herhalde gençlerin yüksek öğrenimleri ve askerlik durumları için de bir çözüm yolu üretir. Yoksa bilgi, birikim sahibi olunmadan ne bu ülke yönetilebilir ne de bu millete vekillik yapılabilir.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..