Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

REFERANDUM SONUCU

Sayın okurlar sonucu belli bir seçim ve/veya referandum daha geride kaldı. Şimdi benim hayran olduğum, kıskandığım üstat yazarlar bu kadar belli bir sonuç için inanılmayacak kadar farklı, analitik makale yazacaklar. Bende kendimi onlardan sandığım için kişisel yorumlarımı yazacağım. Aslında yazacaklarımın ne kadar yorum ne kadar soru olduğunu bende bilmiyorum.

1- Bu ülkede bu referandum içeriğinin temelde yüksek yargı ile ilgili iki madde için yapıldığının kaç kişinin ayırdığında veya umurunda olduğunu düşünüyorsunuz.

2- Bu ülkede o iki madde dışında kalan konuların yaşama geçmesi için -tamam itirazım yok anayasada yer almasına ama- aslında yasal değişikliklerin yeterli olduğunu veya anayasa ile kapsam olarak bu değişiklik yapılsa dahi eğer uygulamayı sağlayıcı yasalar çıkarılmaz ise bu kezde değişikliğin fiilen bir anlamının kalmayacağının kaç kişinin ayırdında ve/veya umurunda olduğunu düşünüyorsunuz.

3- Yüksek yargıyı ilgilendiren değişikliğin içeriğinin kaç kişi tarafından algılandığının veya bu içeriğin bizatihi ne olduğunun kaç kişinin ayırdında veya umurunda olduğunu düşünüyorsunuz.

4- Bu referandumun iktidar ve muhalefet arasında içeriğinden tamamen bağımsız sadece kimi her ne derse desin desteklediğimizi belirleyen adeta bir ön seçim olduğunun farkında değilmiyiz.

5- Türk toplumunun ezelden beri (doğal olarak zaman içerisinde sol aleyhine azalacak oranlarda) en çok % 30 solumsu % 70 sağ (yuvarlak hesap) eğilimli olduğunu bilmiyormuyuz.

Allah aşkına o zaman ne bekliyorduk da, neyin analizini yapıyoruz. Bu sonuç ülkemizin halihazırda tamamen toplumun çoğunluğu tarafından onaylanmış halinin gayet doğal teyididir. Çünkü eğer bu sonuçları helede özgürlük bağlamında analiz etmeye kalkarsak bu ülkenin en özgürlükçü kentleri (İzmir, Antalya) darbeden yana mı sayılacak. Bu ülkenin en güzel camisinin olduğu ve dolup taştığını gördüğüm ve hiç kimsenin ibadetine karışılmadığını bildiğim Edirne yasaklardan yana, bir başka iç Anadolu kentimiz özgürlükten yana mı sayılacak.

Bu toplumu bu tür sonuçlar ile analiz etmeyin. (Bir yayın yönetmeni bana köşe verirse bu lafımı geri alır günde 5 analiz yazarım, hatta isterlerse ekmek parası der takma isimle hepsinde de farklı açıdan yaklaşırım.)

Bu ülkede defalarca yazdım sol (var kabul ediyorum) ne yapsa % 30' u aşamaz. Sağ partiler ise ne yapsa veya yapmasa % 60' ın altına düşmezler. Bu sonuçlar iktidar veya muhalefetin hatası ve/veya başarısı değildir. Bizatihi halkımızın zaten kendi sistematiğinin sonucudur. Bu referandumdan aksi sonuç beklemek abesle iştigaldir.

Yineliyorum bu ülkede ister sol deyin, ister ne derseniz deyin önce toplumun genel uzun vadeli çıkarlarına öncelik veren, çevreye, doğaya saygılı, insan kadar boz ayıların, kelebeklerin yaşam hakkı var diyen, doğayı bize uydurmak yerine, bizim doğaya, tarihimize saygılı bir yaşam sürmemizi (örneğin fay hattına şehir kurmamak, dere yatağına ev yapmamak, arkeolojik varlıklarımızı korumak vb vb) hedefleyen, başkalarının yaptığı arabaların fiziksel üretim merkezi olmakla övünmeyip, sanatın, kültürün, sporun (sadece futbolun değil) varlığını ön plana çıkaran, yeni bilgi teknolojileri üretmenin peşinde koşan, nüfusun sayısının değil niteliğinin önemini vurgulayan bir parti sizce seçim ve/veya herhangi bir oylamayı kazanır mı?

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..