Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Referandum Türkiye'de Olunca Hukuki Kürdistan'da Olunca Hukuksuz mu?

Referandum Türkiye'de Olunca Hukuki Kürdistan'da Olunca Hukuksuz mu?
 

Erbil sokaklarında insanların beynine beynine sokulan, 4 devletin topraklarını içeren Kürdistan haritası


BİR ÖN AÇIKLAMA: Bu yazıda yer alan tüm iddialara ispat olabilecek bilgilere ait linkler internet ortamında kolaylıkla ulaşılabilir durumdadır. Ancak Milliyet Blog kuralları gereğince link verilmesine müsaade edilmediği için yazıda kaynakça belirtemiyorum. Yazıdaki iddiaların doğruluğunu merak edenler google'dan kısa bir araştırmayla lütfen ispatlara ulaşsınlar. Zira bu yaşananlar ciddidir ve insanın kendi gözleriyle yaşananları görüp irkilmesi gerekmektedir.


Barzani yönetiminin resmi haber sitesi niteliğindeki Rudaw'da cumhurbaşkanına hitaben saygıda kusur etmeyen ve çakallıkta sınır tanımayan bir yazı yazılmış. Merak edenler Rudaw'ın sitesine gidip Rêbwar Kerîm Welî'nin ilgili yazısını okuyabilir.

Yazıyı özet geçecek olursak Kürdistan referandumunun Türkiye'de gerçekleştirilen referandumdan ne farkı olduğu sorulup "Sırf biz Kürdüz diye bunu yapıyorsunuz. Biz adalet istiyoruz" falan diyerek konuyu tam da PKK'nın Türkiye'de sürdürdüğü propoganda diliyle bambaşka bir yere çekerek saptırmış.

Şimdi dilerseniz bu ABD-İsrail kuklası olmaktan öteye geçemeyen Barzani'nin referandum adını verdiği ve oy pusulalarının çoğu önceden mühürlenmiş tiyatronun neden hukuksuz ve adilik olduğuna bir bakalım.

1) Bir referandum her anlamda yasalara uygun yapılmalıdır. Adına referandum demeye şahit gerek kepazelikte ise bu durumun esamesi okunmamaktadır. Hem de bir değil birsürü alanda eş zamanlı hukuksuzlukla yapılmaktadır.

a) Öncelikle bağlı bulundukları devlet olan Irak anayasasına aykırıdır. Bu açıdan yapılması hukuksuzdur.

b) Irak federal devletinin Kuzey Irak Bölgesel yönetimine bırakmadığı bir alan olan Kerkük'te oldu bittiye getirilerek ve silah zoruyla referandum yapılmıştır. Bu açıdan da hukuksuzdur.

c) Kuzey Irak'ta bir referandum yapılıyor, oy kullananlar Kuzey Irak'lı ama İran, Suriye ve Türkiye toprakları hakkında üstü kapalı ifadelerle bir oylama yapılmaktadır.


Diğer tüm şartların hukuki olması durumunda bile bir başka devlet hakkında uzaktan oy kullanma ile toprakları ele geçirme oylaması diye bir saçmalık olamaz. Olsa da bunun adı oylama olmaz. Pusulada ''Kürdistan Bölgesi ve bölge idaresinin dışında kalan Kürdistanlı yörelerin bağımsız devlet olmasını istiyor musunuz?'' yazmışlar. Sormak gerekir bu ifade ne demek?

Diyebilirsiniz ki Barzani'nin kanalının dünyaya servis ettiği pusula başka bir şey söylüyor. Bir şey değişmez. Sonuçta bu pusulaları o bastırıyor ve medyaya her türlü sürümünü servis eden de bizatihi ABD destekli medya kuruluşları. Yani her türlü bu işgal propogandasını yürütüyorlar.


2) Birinci maddedeki her şeyin hukuki olduğunu varsayacak olsak bile bu sözde seçim yine hukuksuzluk ve buram buram İsrail kokmaktadır. Türkiye, Irak ve İran savaş dahil her türlü tepkiyi göstermekte sonuna kadar haklıdır. Çünkü bu Barzani-ABD-İsrail kafası sözde seçim propogandaları için bu dört devletin topraklarının ele geçirildiği bir haritayı duvarlara asarak bu seçimi yapmışlardır. Yani açıkça dört devletten toprak alacaklarını beyan etmişlerdir.


3) Hadi diyelim bunlar da tesadüfen oldu... Barzani'nin kanalından Türkiye topraklarını Kürdistan'a dahil eden yayınlar yapılmaktadır. Hadi diyelim ki bu insanların tek derdi hava durumunu aktarmaktı. Kötü niyetleri yok... O halde aynı kanalda Barzani'nin bilgisiyle yayınlanan Türkiye topraklarını içeren Kürdistan toprakları için seçim yapılacağına ilişkin harita  nedir?

Adamlar resmen Türk topraklarını Kuzey Irak'ta yapacakları oylama ile ele geçirmek istiyorlar. Aynı durum İran, Irak, Suriye için de geçerlidir. Bu durum aslında açıkça savaş sebebidir ama yine de bu devletler itidalli yaklaşıyorlar. Zira ABD, İsrail, İngiltere, PKK ve IŞİD konsorsiyumu bu kitapsızlığın arkasında var gücüyle durmaktadır. Barzani de buna güvenmekte zaten...

Son tahlilde Barzani'nin yayın organı Rudaw da tüm bunlar yokmuş gibi davranıp Türkiye'nin anayasal olarak yaptığı referandumla bu ABD-İsrail destekli bu haydutluğu bir tutup "Akıllı ol Erdoğan" konulu zırvayı ciddi birşeymiş gibi yazıp piyasaya sürmüş. Bu zırvanın yazarı Rêbwar Kerîm Welî adındaki şahsa şunu söylemek gerekir. Erdoğan "Er kişi" olsun olmasına da sen de önce insan ol.

Sırf İsrail istedi diye bölgedeki devletlerin topraklarını kafana göre kendi emrine alamazsın kardeşim. Hiçbir devlet buna izin vermez. Türkiye de dahil olmak üzere hiçbir devlet gerçek anlamda bir Kürdistan'a ne karşıdır, ne de Kürtlere karşıdır. Bütün sorun ABD ve İsrail emrinde bir terör devleti kurularak asıl amacın bölge ülkelerinin parçalanması ve bu devletlerin İsrail işgaline karşı zayıflatılması olmasındadır.


a) Eğer Kürdistan bölgesinde ABD'nin insanlık tarihinin en büyük ikinci büyükelçilik binası inşa ediliyor olmasa (o şey bir işgal yönetim merkezidir. O büyüklükte bir büyükelçilik binası mantıklı, makul ve açıklanabilir değildir),

b) İsrail ağzının suyu aka aka sizi destekleyip ardından İsrail genelkurmay başkanı "PKK'yı terörist olarak görmüyoruz, onlar bize çalışıyor" demese,

c) Barzani'nin adamları Türkmen kenti Kerkük'e peşmerge araçlarıyla PKK'lı terörist taşıyıp onları törenle karşılamasa,

d) ABD-PKK ikilisi Suriye'nin kuzeyinden Irak'ın kuzeyindeki PKK devletçiğine destek açıklamaları yapmasa ve

e) ABD PKK'ya 3.000 tır silah vererek bu sözde PKK devletçiğini bölge ülkelerine taarruza geçerek kurmayı planlamasa biz de bu Kürdistan'a destek verebiliriz.


Ancak kimse kusura bakmasın. Bu Kürdistan Kürtlerin Kürdistan'ı değil. İsrail'in Kürdistan'ı. Yer altı ve yer üstü zenginlikleri ABD ve İsrail'e aktarılmış, eğitimi tamamen kan içmeye odaklanmış (An itibariyle ABD destekli bir örneği Suriye'de yaşanıyor. ABD'nin parasıyla üzerinde APO resimleri olan ilkokul kitapları bastırılmakta, PKK eliyle zorla Suriyeli çocuklara okutturulmaya ve beyinlerin PKK ile yıkanmasına çalışılmaktadır),

ABD ve İsrail'in emriyle sürekli olarak sağa sola IŞİD benzeri saldırılar düzenleyecek bir oluşum olacaktır. İşte bu yüzden bu Kürdistan'a karşıyız.

Yoksa tarihte olduğu gibi içinde İngiliz'in, İsrail'in, ABD'nin ve onun yarattığı teröristlerin olmadığı Kürdistan'a insanlar neden karşı olsun ki? Öyle bir Kürdistan'ı sonuna kadar destekleriz. Ancak ABD ve İngiltere'nin yüzyılın başında Wilson plnaıyla kurmak için çalıştıkları Kürdistan bugün hayata geçirilmek istenen Kürdistan'dır. Bölgeye ikinci bir İsrail'dir. Başka bir şey değil...

Bütün bunlar da Rudaw da PKK ağzıyla nefret ve yalanlarını sağa sola saçan ABD uşaklarına gelsin. Azıcık insan olsunlar, sonra sağa sola insanlık dersi verirler...

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..