Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

Referandum’u “boykot” etmek!..

Referandum’u “boykot” etmek!..
 

Referandum’a sayılı günler kala meydanlar iyiden iyiye ısınmaya başladı. Bir tarafta Başbakan Erdoğan, “Hayır!” oyu verecek vatandaşları “ darbe yanlısı” olarak suçlayıp, oyunu belli etmeyen kesimlere ise, “bitaraf olan, bertaraf olur!” tehditleri savururken, diğer tarafta BDP’ de, referandumu boykot edeceklerini açıkladı!...

Başlangıçtan bu yana referandum konusunda bir türlü karar veremeyen BDP, önce “Hayır!” diyeceklerini belirtirken, daha sonra “Evet!” e yönelir gibi oldu. Kafalarda, AKP, PKK, BDP anlaştı mı? soruları dolaşmaya başlayınca bu kez de “Boykot” kararı aldıklarını duyurdular…

BDP böyle giderse daha çok karar değiştirir. Uzaktan kumandalı bir partiden de kararlı bir tercih beklemek boşunadır…

Referandum ortamını fırsat bilen ve meydanlarda hızını alamayan BDP, Şırnak’ta sözde “Konfederalizm bayrağı” açtı ve “İsteklerimizi boykot yapa yapa elde edeceğiz” çığlıkları atmaya başladı…

…!

BDP, ha “Evet!” demiş, ha “Boykot” etmiş. Hiç farkı yoktur. Referandumu “boykot” etmek AKP ile aynı şeritte koşmak demektir. Sandığa gitmemek de AKP anayasasına bir şekilde “Evet!” demektir. Zira referandum da “Evet!” ve “Hayır!” oyları sayılacaktır. Kaç kişi katılırsa katılsın, sonuçta katılanların tercihleri geçerli olacaktır. Referandumu boykot etmekle, oy kullanıp “Evet!” demek arasında fark yoktur… Her iki şekilde de AKP’ ye hizmet edilecektir…

Boykot ne zaman etkili olur? Tüm seçmen ya da büyük partiler “boykot!” kararı alırlarsa etkili olur. Yoksa BDP gibi 1, 6 milyon seçmene sahip bir partinin referandum sonuçlarını çok da fazla etkilemesi düşünülemez. Ancak, Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın, örgüt baskısı ve tehditle, ya da kepenk kapattırılarak sandığa gitmelerini engellemeye çalışabilirler. Böyle bir uygulama ile başarılı olmaları ise şüphelidir…

Ülke içerisinde etnik bölücülük, BDP tarafından alenen sergilenmekte, Türkiye topraklarında başka bir sözde “konfederasyon” bayrağı açılmakta, AKP iktidarı ise sadece seyretmekle kalmaktadır. Bizi yönetenlerden bir Allah’ın kulu da çıkıp, “Siz ne yapıyorsunuz, Ulus Devlet’in sınırları içerisinde başka bir sözde “ bayrak” açamazsınız, bu Anayasal bir suçtur, siz Anayasa’nın 1. 2. ve 3. Maddelerine karşı açıkça suç işliyorsunuz” demiyor, diyemiyor…

Burada defalarca yazdık. Ülke toprakları bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Dün “demokratik özerklik” talep edenler, bugün sözde “konfederasyon bayrağı” açmaktadırlar. Yarın da “devlet” olmak isteyeceklerdir. Zamanla Kuzey Irak ile birleşme gündeme gelecektir.

BDP’ ye birilerinin “dur!” demesinin vakti gelmiştir. Türkiye’de kardeşi kardeşe düşürmeden bu pervasız ve düşüncesiz hareketlere bir son verilmelidir… Tek bayrak altında, birlikte ve hoşgörü içerisinde yaşamanın, Türkiye’nin nimetlerinden eşit şartlarda paylaşmanın yolları aranmalıdır.

Referandum’un boykot edilmesinin, sözde “konfederasyon bayrağı” açılmasının, tehditlerin, şantajların bu millete faydası yoktur. Bu şekilde davranmakla hiç bir yere gidilemez. Ayrıca, Güneydoğu’da sözde” konfederasyon” a Türk Milleti’nin göz yumacağını zannedenler çok yanılırlar… Sessiz yığınların sessizliği kimseyi ümitlendirmesin!

Hep birlikte gidelim, 12 Eylül’de oy kullanalım. İsteyen “Evet!” desin, isteyen “Hayır!” desin. Sonuç ne olursa olsun, demokratik hakkımızı kullanarak, özgür irademizle ve aklımızı işleterek “oy” verelim…

Sandığa gitmeyenlerin, ileride doğabilecek sorunlar karşısında, söz söyleme ve şikâyet etme hakkı olmayacaktır…

Tülay Hergünlü

İstanbul, 21.08.2010

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..