Referandumda cevabım “Hayır” olacak

21 ekim’de yapılacak olan referandumda cevabım “hayır” olacak. Tüm halkımızı da akıllarını kullanmaya davet ediyorum. Her ne kadar başbakan “Bayramınız kulu, oyunuz evet olsun” demişse de bugün AKP’ye oy verenlerin bu çağrıya çok da uyacaklarını zannetmiyorum. Ama bu vatandaşın da sağı solu hiç belli olmaz. Zamanında şikayetçi olan bölgelerden AKP’ye çıkan oy sayısı ile halkın ne derken nasıl bir tercih yaptığı ortada.

“Hayır” dememin iki nedeni var. Birincisi, parlamenter demokrasinin uygulandığı bazı devletlerde cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmekte. Bu doğru. Ama bu örnekler Türkiye’nin şu ortamında bazı gerçekleri ortadan kaldırmıyor. Bu gerçeklerde şu; cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesi, parlamenter sistemde devlet başkanının sembolik yetkili temsil makamı olma niteliğiyle bağdaşmamasıdır. Bence halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı ilerleyen zamanda üstüne vazife olmayan işlere karışacaktır. Sonuçta 5 yılda bir seçilecek olan cumhurbaşkanı bir bakmışsınız kendini çok kaptırmış hatta tekrar seçilebilmek için diğer siyasetçiler gibi rekabete girecektir. Böyle yapması halinde ise makamını kötüye kullanmaya başlayacaktır. TBMM’nin görevinin 4 yıla indirilmesi ise anlamsız bence. Sonuçta meclis her zaman seçimlerin yenilenmesi kararını alabilir.

İkinci nedenime gelince; Erdoğan’ın amacı Gül’den sonra cumhurbaşkanı seçilmesini garantiye almak olduğunu düşünüyorum. Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını destekliyorum ama arkasından Erdoğan’ın gelmesini istemiyorum. Erdoğan bugün bu oyu alabildiyse Gül’ün sayesinde almıştır. Çünkü çoğunluk Gül’ün haksızlığa uğradığını düşünerek oy vermiştir.

Tüm bunların yanı sıra ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu göz ardı edilmemeli. Seçimden yeni çıktık ve erken seçim kararı zaten halkı zor durumda bırakmışken şimdi milyonlarca YTL harcayarak referanduma gidilmesi çok yanlış. Türkiye koşullarında bir ülkenin sık sık referanduma başvurmanın pratikte mümkün olmayacağı bir gerçeğinden kaçınılamaz.