Referandumda işler iyice karıştı

Anayasa değişikliği oylamasında işler iyice karıştı, öyle bir karıştı ki tam bir arap saçı. Öyle bir arap saçı ki her şey normalmiş gibi davranmakta ısrar eden AKP de telaşlandı aniden... Önce bu değişiklik Sayın Gül’e dokunmayacak dediler ama dokunma olasılığı olan geçici maddeyi değiştirmek için olmayacak yollar denemeye başladılar.

Önce çok ciddi bir öneride bulunuyorum:

Bu anayasa değişikliği paketinin hazırlanması, görüşülmesi, kabulü, halkoyuna sunulma süreci, oylamaya iki hafta kala bir yandan oylanırken anayasa değişikliği metninde değişiklik yapma çalışmaları bir ders kitabı olarak yazılmalı ve Hukuk ve Siyasal’da ders olarak okutulmalıdır. Bu işin nasıl yapılmayacağı konusunda çok değerli bir “case study” oluşturacak bu siyasal ve hukuksal gelişmeye 6 ay içinde milyonlarca kişi tanıklık etti. Bundan sonraki kuşakların öğrencileri de bu gelişmeleri ders olarak okumalı ki, böyle saçmalıklar yapmasınlar.

İkinci olarak şu andaki durumu bir kez daha anımsatmak istiyorum:

http://www.ysk.gov.tr/ysk/docs/genelge/2007/2007-740.htm adresinde 31-7-2007’de YSK tarafından yayınlanan “21 Ekim 2007 Pazar Günü Yapılacak Olan Anayasa Değişikliğinin Halkoyuna Sunulmasına İlişkin Seçim Takvimi” bu konuda önemli bilgiler içeriyor. Bu takvimde 11 Eylül 2007 tarihinin karşısında bir açıklama var: “GÜMRÜK KAPILARINDA OY VERME İŞLEMLERİNE BAŞLANILMASI”

Her şey çok açık, bu oylama başlamış, 3 haftadan fazla zamandır oy kullanılıyor. Oylama başladıktan sonra oylanan metin üzerinde değişiklik yaparak oylamaya devam etmek nasıl açıklanabilir. Bunu açıklayacak çeşitli deyimler bulunabilir:

- Saçmalık
- Skandal
- Hukuk skandalı
- Siyasi skandal

Ülkemiz başka ülkelere benzemeyebilir, kötü yönetiliyor olabiliriz ancak böyle bir durumu da haketmiyoruz.

Üçüncü olarak, olabilecek gelişmeler nasıl yorumlanmalı, o konuda görüşlerimi açıklayacağım:

Neden 21 Ekim’de oyladığımızı unutmuş görünüyorlar. TBMM’de kabulden sonra, referandum için 4 ay geçmesi gerektiği için 21 Ekim’de oylanmasına karar verilmişti. Anayasa değişikliği metni üzerinde bir değişiklik yapılmışsa bunun için yeni bir 4 ay gerekecektir. O nedenle şu anda yapılan değişikliklerin hiçbiri 21 Ekim’de oylayacağımız (şu anda gümrük kapılarında oylanmakta olan) metni değiştiremez. Bu metin 21 Ekim’de kabul edilirse, hemen sonuçları yürürlüğe girer. Eğer AKP’nin de artık kabullenmiş göründüğü gibi geçici madde Sayın Gül’ün görevine son verirse yeni cumhurbaşkanı seçimi yeni anayasaya maddelerine göre yapılır. Bu sırada yapılan değişiklikler 21 Ekim’den önce olduğu için 21 Ekim’de kabul edilen metin geçerli olur.

Kısacası şu anda ne değiştirlerse değiştirsinler 21 Ekim’de kabul edilen metin geçerli olur ve o gün oylanabilecek tek metin su anda geçerli olan ve 16 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanan ( http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2007/06/20070616-1.htm ) 7 maddelik anayasa değişikliği metnidir.

Eğer AKP kendi elleriyle seçtiği cumhurbaşkanının görev süresini kendi elleriyle bitirmek istemiyorsa seçmene şöyle bir açıklama yapmalıdır:

“Sayın seçmenlerimiz, biz bir hata yaptık, aceleyle kötü bir anayasa değişikliği metni hazırladık. Şimdi bu metin başımıza dert oldu. 21 Ekim’de lütfen HAYIR oyu kullanın. Verdiğimiz bu rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Bu şaka öneriden sonra çözüm için en kolay ve çok ciddi önerimi açıklarken şaka gibi görünen bazı şeylerin ülkemizde gerçek olabileceğini unutmamamız gerektiğini anımsatıyorum:

"Bu referandumdan vazgeçmek için yollar bulunsun. Hatayı fark edince geri adım atmak bir erdemdir."