Reflü tedavisinde yeni bulgular

Reflü hastalığı, mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla oluşan şikayetlerin tümüne verilen isimdir. Genellikle midede yanma, ekşime, kaynama, ağıza acı su gelmesi gibi belirtiler ile ortaya çıkan reflü hastalığı ne yazık ki giderek daha yaygın şekilde görülmektedir. Bu belirtileri yaşayan kişilere direkt olarak mide hastası gözüyle bakmak da son derece yanlıştır. Çünkü bu belirtiler herhangi bir kalp ve damar hastalığının habercisi de olabilmektedir. Eğer yukarıda yer alan belirtileri siz de yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden bir uzmana danışmalsınız.

Mide hastalığı yaşayan kişilerden sıkça duyulan şikayetlerin başında ses kısılması ve yemek borusunda batma hissi gelmektedir. Bu şikayetler genel olarak tüm mide hastalıklarında görülen belirtiler olduğu için reflü hastalığı olma ihtimaline karşın gerekli tetkiklerin hastaya uygulanması gerekmektedir. Reflü hastalığının belirtileri pek çok mide hastalığının belirtileri ile benzerlikler gösterdiğinden, hastalığın anlaşılması gerekli tetkiklerin yapılmaksızın tesbit edilmesi oldukça zordur.

Reflü hastalığında uygulanan tedavinin asıl amacı kişileri günlük kullanmakta olduğu besinlerden vazgeçirmek değil, aslında yalnızca besinlerin yerleri değiştirmektir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; reflü hastası bir insan günde 2 öğün yemek yemekte, akşamları tatlıyla birlikte çay ya da kahve tüketmekte ise, reflü hastalığına çoktan davetiye çıkarmış demektir.

Uygulanan tedevide izlenen yolu inceleyecek olursak; öncelikle öğünler 3 ana ve ara şeklinde olmalıdır. Akşam saatlerinde içilen çay sayısı maksimum 3'e indirilmeli ve yemeklerle birlikte tüketilmelidir. Yatmadan en az 3 saat öncesinde besin tüketimi sonlandırılmalıdır. Aksi taktirde yatmadan önce besinle doldurulan mide bir nevi fazla mesai yapacak ve reflü hastalığının başlıca belirtilerinden olan yanma ve ekşime durumlarını başarıyla sergilmeye başlayacaktır.

Reflü hastalığının tedavisinde başarıya ulaşmak kişinin hayat tarzını bir nebze olsun değiştirmekten geçer. Yemekten sonra yapılan ağır hareketlerle birlikte kişiler tarafından basit görülen örneğin bulaşık makinesine bulaşık yerleştirmek, yatma pozisyonunda kafanın vucuttan 30 cm daha yukarıda tutulması gibi durumlar karın iç hacminin basıncını yükselteceği için reflüye sebep olabilmektedir. Bu işler yemekten en az 2 saat sonraya bırakılmalıdır.

Reflü hastalığının sonuçları arasında kalıcı olarak ses kısıklığı yaşanması gibi kanser hastalığı gibi ciddi durumlar da mevcuttur. Mide asidinin yemek borusuna kaçarak burda uzun süre kalmasıyla o bölgeyi hasara uğratması sonucunda kişide kanser hastalığı oluşması mümkündür. Fakat erken teşhis ile birlikte çok basit tedaviler uygulanarak reflü hastalığından kurtulmak günümüzde artık çok kolay.

Reflü hastalığında ilaç tedavisi, kişinin yaşam tarzını yeniden şekillendirmek ve uygulanan diyetlerle birlikte %85 başarı sağlanmaktadır. Bu tedavi şekilleri kişiden kişiye, hastalığın derecesine göre değişmektedir. İlerlemiş olan reflü hastalıklarında ise hastalığın seviyesine bağlı olarak endoskopik yöntemlerle de hastalığı belirlemek ve çözmek mümkün. 

Belirttiğimiz şikayetlere sahipseniz hiç gecikmeden bir gastroentroloji uzmanına başvurmalı ve doktorunuzun önerdiği şeylere kesinlikle uymalısınız.

Reflü tedavisinde yeni bulgular adlı yazımız burada sona ermiştir. Değerli vaktinizi ayırıp yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz.