Reform-Deform

Az önce, televizyonda Başbakanı dinledim. Biz mi, başka ülkede yaşıyoruz, o mu, başka ülkenin Başbakanı, anlayamadım. Başbakana göre, her şey, reklamlardaki gibi, tıkır tıkır, işliyor. Tıkır, tıkır. Böyle olunca da Başbakan, şıkır, şıkır konuşuyor. Şıkır, şıkır. Başbakan, şıkır, şıkır konuşurken, ekranın altında da, İsrail in, biızi iplemediğine dair, haber geçiyor. İsrail resmi ağızları demiş ki: Türkiye, bize vaaz verecek, en son ülkedir. Canınızı kurtarmak için, Almanlardan kaçıp, bize sığındığınızı, ne çabuk unuttunuz. Korkusundan. sizi kabul edecek başka ülke de, bulamamıştınız.

Dikkat ediyorum, İsrail, giderek Almanlara benziyor. Bana, sanki, Araplara, soykırım uygulama hevesindelermiş gibi geliyor. Arapların ümüğünü sıkmışlar, Ambargo uyguluyorlar. Canları sıkılınca da, bombalıyorlar. Şimdi de, Mısır sınırına, duvar öreceklerini söylüyorlar. Hitler de, böyle başlamıştı. Ne demişler, Ya huyundan, ya tüyünden, Hitlerin hayali olan "ARİ IRK" Yahudiler de mi, tecelli ediyor, acaba? Ben diyorum ki: Yahudiler, her ne kadar Hz. Musayı sahiplenseler de, Musa yaşasaydı, bu günkü yahudileri asla kabul etmez di ve asasını kullanırdı. Musa, yaşadığı dönemde, mazlumların, ezilenlerin yanında olmuştu. Firauna bile, kin tutmamıştı.

Tarihin çeşitli dönemlerinde, Orta Doğu, tüm dinlerin ve kutsal olayların meydana geldiği topraklardı. Zamanımızda, bu tersine döndü. Savaşlar ve terör, dünya üzerine buradan yayılıyor. Bu durum, o topraklar üzerinde yaşayanlara, bir şey anlatmıyor mu? Derler ki, KUDÜS, tüm dinlerin baş kentidir. İsrailin sayesinde, Kudüs bile, kana bulandı. İş, işten geçmeden, her insanın yaşamaya hakkı olduğunu hatırlamaları gerekiyor. Hatırlamazlar ise, kaybolup gidecekler. Tanrının buyruğu da, bu zaten.

Neyse, bırakalım israili, Tanrı bildiği gibi halletsin. Biz kendimize bakalım. Başbakan, sağlık refrmunu, şıkır, şıkır anlatırken, kaçırdığı veya, görmezden geldiği bir şey var. Devletin hastanaleri yok. Hastanesi var, doğru. Özel hastanelere de, vatandaşlar girebil, yor, bu da doğru. Daha doğrusu, başlangıçta doğruydu. Hastanelerimizin, eli yüzü güzelleşti, estetik geçirdiler. İnsanlar umutlandı. Ama, kazın ayağının öyle olmadığı, çok geçmeden anlaşıldı. Her şey, parası olanlar için.

Eskiden, insanlar, hastanelere doluşuyorlardı. Saatlerce kuyruklarda sıra bekliyorlardı. Daha sonra ilaç kuyruğuna da giriyorlardı. Biraz meşakkatlıydı, ama , yapabiliyorlardı. Şimdi, korkuyorlar. Paraları yok. Üç lira, beş lira, katkı payı ödeyecek paraları dahi yok. Ben de emekliyim. Devlet hastanesinde, bir fıtık ameliyatı oldum, Üç ay maaşımın yarısı gitti, ev kirası veremedim. Bu mu reform. Şimdi gözlerimde katarakt başlangıcı var, ameliyat olmam lazım. Hastaneye gidemiyorum. Gitsem, ev kirası veremiyeceğim, belki ev sahibi, evden de çıkaracak. Kör oluncaya kadar bekleyeceğim. Doktorlar, daha çok kazansın diye, bu reformlar yapılmış. Başbakan öyle söyledi. Çok kazanan doktor, Fukara hastayı netsin. O sosyeteye bakar. Bana göre, reform, çok çabuk deforme oldu. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun.