Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '07

 
Kategori
Turizm
 

Rehberim, bir sorunum var...

Rehberim, bir sorunum var...
 

Turizmin en büyük elçileri olan rehberler ülkeyi hem tanıtır hem de döviz kazandırırlar. Uzaktan çok karizmatik görünen ve kulağa hoş gelen mesleğimizin sorunları gün geçtikçe artıyor. Bu güçlüklerden bazılarını Milliyet Blog'daki " İstanbul bir kültür şehri mi ? " başlıklı ilk yazımda dile getirmeye çalışmıştım.(Tarih 30-07-2006 ). 21 Şubat Dünya Rehberler Günü dolayısıyla 20 -30 kadar arkadaşımız toplanarak Türkiye'nin önemli gelir kaynağı olan turizmin sorunlarını Valilikte masaya yatırmak için uğraş verdiler. Fahiş rakkamlar isteyen sokak satıcılarından, hanutçu ( götürdüğü mağazadan komisyon alan kişiler ) müze ve Kapalıçarşı önlerini parselleyen taksicilere, Sultanahmet'te kendini rehber gibi tanıtarak iki kelimelik yalan yanlış bilgisiyle turistlere yaklaşan ve sürekli bir şeyler satmak için hatta birlikte olmak için kadınları taciz eden tiplerin çoğalması üzerine meslektaşlarımız şikayetleri dile getirdiler. Sonuç : Vali yardımcısı her şeyi çok iyi bildiği edasıyla davranınca belki de durumun vehameti iyice ortaya konamadı. Şöyle konuşmalar " Taksiler mi ? Kaldırırız." Şerbetçiler mi ? İmha ederiz. Diğer bir toplantı nedeniyle alelacele " Tamam mesele anlaşılmıştır, öyle yaparız, böyle yaparız diyerekten toplantı sona erdi. Sonuç :Biz bu filmi daha önce de gördük. Bir iki gün ortalıkta görünmezler.Turizm sezonu açıldığında tam kadro "organize işler ".

Bakın aşağıda yazısını alıntıladığım meslekdaşım Hakan Eğinlioğlu ne güzel anlatmış :

"“ Rehber olmak bu ülkede çok kolaydır. Yabancı dillerini geliştirmek isteyen öğrenciler, yabancı "kolay kadınları"(!) tavlamak isteyen magandalar, özel amaçlara hizmet eden taksiçiler, hanudçular... Bu ülkede 9000 civarında kokartlı rehber vardır, ama bu rehberlerin çoğu işsizdir. Yine de "rehberlik kursları" açılır. Yetmez, kimi belediyeler, iş sahaları açmak adına rehberlik kursları düzenler. O da yetmez, "Alan Kılavuzları" diye bir meslek icad edilir, gerçek rehberin bir "yasası" bile yokken kendilerine özel yasa çıkartılır. Çanakkale Savaşını "ataların ruhları" ve "meleklerin" yardımıyla kazandığımızı onların sayesinde öğreniriz.

Kaçak rehberler cirit atar bu ülkede. Yerlisi yabancısı ucuza yasa dışı çalışır, çalıştırılır. Oysa, kokartlı rehber işsizdir. Bakanlığın önerdiği "taban yevmiye" çok görülür.

Kimi acentalarımız, o kadar güzel hesap-kitap yaparlar ki, bir tek rehberin yevmiyesi sırıtır burada. Rehberin "ucuzu" ve "tüccarı" makbuldür. Rehberler de bu acımasız arenada, aynen acentaların birbirlerinin altını oyduğu gibi, fiyat kırarlar, birbirlerinin işini kaparlar.

Rehberler pek sevilmez bu ülkede. Çok konuşurlar, ukaladırlar, beleşçidirler, hanutçudurlar!!! Bu yüzden Efes ören yerinde kimi esnaf tarafından linç edilen rehber mi istersiniz, Bergama'da bıçaklanan rehber mi örnekler çoktur. Zannedilir ki, turistin alış verişi rehberin insiyatifindedir. O istediği yere götürür... Acenta öyle bir program yapar ki, bazen, bir yerde beş dakika duracak zamanın yoktur... Kimse anlamaz...

"Güzel kadınlar, güzel oteller, güzel hanutlar".. .Oh, ne hayat rehber kardeş!... Kimse sormaz sana yılda kaç kez denize girebildiğini, o güzel otellerde yeri geldiğinde ne sorunlarla boğuştuğunu... Bazen, sabaha kadar acil servisde yabancı konuğunu beklediğini, çalınan cüzdan ve değerli mallarının bulunması için karakollarda "ilgili" arayıp, "ilgi" beklediğini... Dert değil diyorsun değil mi, rehber kardeş.Çünkü, bu senin işin.Çünki sen her türlü sorunda , yolda, otelde, havaalanında, restoranda, hastahanede, ören yerinde "sorun çözme" görevlisisin. Bu senin işin!..

Sigortan mı yok, yasan mı yok, fakültenin rehberlik bölümünden yeni mi mezunsun , iş mi yok?Aldırma, rehber kardeş.İşin bu senin.Türkiye aşkın yeter sana!...

Rehberler günümüz kutlu olsun...”

 
Toplam blog
: 103
: 2248
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

 Hacettepe Üniversitesi'nde Psikoloji okudu. İ.Ü. Gazetecilik mezunudur. Öğrencilik yıllarında İn..