Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Reiki ve iş yaşamı

Reiki ve iş yaşamı
 

Reiki uygulayıcılarının iş yaşamında reikinin olumlu etkilerini oldukça hissedilir bir şekilde yaşadıklarını gözlemliyoruz.

Reiki iş hayatında performansı, stresle başa çıkmayı, iş arkadaşları veya yöneticilerle ilişkileri nasıl etkiler?

Her şeyden önce, gözlemlediğimiz ve deneyimlediğimiz ilk şey, reikiye uyumlandıktan sonra, sadece uyumlanmış olmanın bile kişilerin içinde bulundukları gergin hali azalttığı yolunda. 5 yıl önce reikiye yeni başladığım dönemde benimle aynı zamanda uyulmama alan çok yakın bir tanıdığımda gözlemlediğim durum oldukça ilginçti.

Arada bir strese bağlı şiddetli baş ağrıları çeken tanıdığımda, bu ağrı enseden başa çıkıyor ve tüm gün süren, hiçbir ağrı kesicinin dindiremediği ağrılar oluyordu.

Stres yaratacak herhangi bir olay olmasa da kendiliğinden başlıyor ve artan şiddette devam ediyordu. Reikiye uyumlandıktan sonra bir süre sevdiği bir yakının hastalık ve kaybı sürecini yaşadı ve reikinin kendi üzerindeki etkilerini gözlemleyebilecek bir durumda değildi. Ancak 5-6 ay sonra, o tür baş ağrılarını aylardır yaşamadığını hayret ederek söyledi. Daha sonra strese, gerginliğe bağlı baş ağrılarının uyumlandıktan hemen sonra, sıklığının ve yoğunluğunun azaldığını gözlemledik.

Çünkü reikiye uyumlanma süreci, eğer kişiler düzenli olarak da kullanıyorlarsa, gün içinde farkına varamadığımız gerginlikleri, gerek kas gerginliğini (şu an omuz ve sırt kaslarınıza dikkatinizi yönlendirirseniz muhtemelen kendinizi kasmış olduğunuzu fark edeceksiniz) gerekse strese bağlı içsel gerginliği eskisine oranla azaltmaktadır.

Yukarıda yazdığım etki reikinin kendiliğinden yaptığı bir etki. Diğer bir etkisi, eğitimlerde özellikle üzerinde durduğumuz reiki sisteminin içinde yer alan, olaylara olan bakış açımızın değiştirilmesine yönelik bilgiler. İş yaşamı, belli hedefleri tutturmaya yönelik ya da yapılması gereken işlerdeki sorunlar nedeniyle kişileri gerginleştirmekte ve içsel olarak stres yaratmaktadır. Reikinin 2. seviyesinde mekanlara ve olaylara, geçmişe ve geleceğe (her şey şu andır aslında, geçmiş ve gelecek olarak değerlendirmek doğru olmamakla birlikte, rahat anlayabilmemiz için bu şekilde ele alıyoruz) şifalandırması amacıyla reiki gönderebiliyoruz.

Aynı zamanda niyetimizi “olayların, kişinin ve bütünün en yüksek hayrına şifalanması” olarak yapıyoruz. Böyle bir durumda, eğer hedeflediğiniz konu bir türlü sonuçlanmıyorsa ve siz o konuya reiki ile şifa göndermişseniz, sizin ve bütünün en yüksek hayrına olacak şekilde şifalanacağını düşünerek, bundan sonra o konu ile ilgili meseleleri akışa bırakıyorsunuz. Eğitimdeki arkadaşların bir bölümü bu açıklamadan sonra, “bunun kadercilik” olduğu yolunda yorumda bulunuyorlar.

Oysa kadercilik, hiçbirşey yapmadan tüm olan biteni kabul etmektir, reiki ile bir konuya şifa gönderdiğinizde ise sizin ve bütünün hayrına olacak şekilde sonuçlanması amacıyla bir yönlendirme yapıyor, bir niyet belirtiyorsunuz. Eğer reikiyi uzun süre deneyimleyen biri iseniz zaten reiki sisteminin çalışma dinamiklerinin farkında olan ve sonuçlarını yaşamış biri olarak da bundan sonra akışa bırakmanız gerektiğini biliyorsunuzdur. Bu dinamiklerden konuyla ilgili olanına kısaca değinmek gerekirse; her insan yaşadığı tüm olaylarla bir şeyler öğrenir, deneyimler ve bir üst basamağa adım atmaya hazırlanır.

Olumsuz gibi gördüğümüz olaylar, aslında bizler için bir derstir, geçmişte yaşadığınız, başınıza gelen tüm kötü olayları ve size öğrettiklerini gözden geçirirseniz aradaki ilişkiyi ve sizi bugün nasıl güçlendirdiğini ve geliştirdiğini fark edersiniz. Bu konuda verebileceğim en iyi örnek, 92’den beri verdiğim gitar derslerindeki öğrencilerin durumu olabilir. Her öğrencinin yeteneği ve gelişimi farklıdır. Bir öğrenci eğer hızlı algılıyor ve ilerliyorsa, yapabileceğine inandığım zor bir parçanın notasını veririm. Bu nota diğerlerinden daha zordur ve parmak uçlarını acıtır, el kaslarını sızlatabilir yani öğrenci biraz acı çeker ama biraz zorlanmadan sonra o parçayı çalabilir ve bir sonraki vereceğim notası diğerinden daha da zorlayıcıdır.

Bir başka öğrenci yavaş ilerliyorsa, ona verdiğim zor notayı alır ve yerine daha kolayını veririm. Parmakları ve eli diğeri kadar zorlanmaz, çok da acı çekmeden yorulmadan ağır ağır ilerleriz ve vereceğim sonraki parçanın notası da bir öncekinin biraz benzeridir yani kolay. İki öğrenci arasındaki fark, hem süre hem ilerleme hızı hem de çekilen zorluklar açısından bu kadar açık ve nettir. Seçimlerle ilgili sorular gelir bunların arkasından, yani “tüm bunları ben seçmedim!” der insan.

Oysa seçimleri bilinçli olarak da yapmış olmamız gerekmez. Yani bir öğrenci zor notayı seçmez, sadece gitar çalmayı öğrenmeyi seçer, ilerleyeceği yoldaki zorluklarsa o yolun kendisidir zaten. Konuyu fazla dağıtmadan yine reikinin etkilerine dönersek; reiki “niyet” yönlendirmemiz ile şifalandırmayı hayrımıza olacak şekilde yapar. Sınırlı düşünce yapısına sahip olan bizlerden daha farklı ve üstte olan bir sistemde çalıştığı için, hayrımıza olana yönlendirdiğimizde o alanı o amaçla şifalandırır.

Öğrenmemiz gerekenleri yaşadığımız zorlu süreçlerde ise, ayakta kalabilmemize, yere daha sağlam basabilmemize, sağduyulu olabilmemize ve benzeri pek çok şeye yardımcı olur.

İş arkadaşları ve yöneticilerle olan ilişkilerde yani kısaca iş konusunda ilişkide insanlarla olan şifalandırma süreci nasıl işler?

Yakında yazının 2. bölümünde

Burcu Barış Künar-2007

 
Toplam blog
: 191
: 1283
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Başlangıçta sadece su ve onun üzerinde salınıp duran sis mevcuttu.  Baba Apsu ortaya çıktı ve tat..