Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Rejimin korunması ve derin devlet

Rejimin korunması ve derin devlet
 

Tuncay Güney denen kişi eşcinselmiş. Bunu kendisi söylüyor.

Yazıma bu girişle başlamamın nedeni, yazımın ilerleyen bölümlerinde bu konuyu bir daha anmamamdan kaynaklanmaktadır. Onun eşcinsel olduğu verdiği ifadeleri etkilemesi gerekirken, bizler bu cinsel tercihin Güney'in sorunu olduğunu varsayalım ve yazımızı sürdürelim.

Geçen akşam devletin televizyonu olan TRT-2'de dolandırıcılıktan aranan bir kişi dört saat propaganda yaptı. Çanak sorulara yanıt verdi. Ekranın bir ucunda koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini korumaya çalışanlara dinamit koyan dolandırıcı, diğer tarafta bütün silahlı ve silahsız kuvvetleriyle Türkiye Cumhuriyeti vardı. Tuncay Güney, şimdi 36 yaşında. Bir iddiaya göre ortalığı karıştıran ifadeleri 2001 yılında vermiş. Bir başka iddiaya göre ise bu ifadeyi 2008 yılında vermiş. Biz, savcılığın tarihini "doğru" kabul edelim ve ifade tarihi 2001 diyelim. Yani Tuncay Güney o sırada 28 yaşında. Anlattığı olayların bu ifadeden beş yıl önce olduğunu varsayalım. O sıra Tuncay Güney 23 yaşında. Bu yaşındaki Tuncay Güney, 70 yaşına gelmiş ve Genel Kurmay Başkanı olmuş Hüseyin Kıvrıkoğlu'ndan çok daha fazla devletin gizli harekâtlarını nereden öğrenmiş? Tuncay Güney, belli ki bir süre MİT tarafından kullanılmış. Fakat, burada da kullanılan birinin neredeyse MİT teşkilatının başındaki kişiden çok daha fazla bilgiye sahip olduğu durumu ortaya çıkıyor.

Şimdi konunun Tuncay Güney kısmını bir kenara bırakıp bir başka pencereyi açalım. Bu pencereden bir ülkenin rejimini koruyacak açık ya da gizli teşkilatlanma çıkacaktır. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu derin devlet karşınıza çıkacaktır. Ancak, bu derin devleti ortaya çıkaran, işte o derin devletin hedefi olan kişi ya da kurumlardır, ifşa eden onlardır. Yani, bugün İngiltere hükümeti, İngiliz devletinin rejimine karşı önce hükümet organlarınca korunur, sonra derin devlet dediğimiz devletin organlarıyla korunur. Bunu İngiliz ya da dünyanın herhangi bir ülkesinin hükümeti bilir. Bilir ama devletin "bekâsı" için bu derin devleti ifşa etmez. Çünkü, İngiliz hükümetini yönetenler İngiliz devlet rejimine zarar verecek bir yapılanma içinde olmadığını bilir ve şu nedenle derin devleti ifşa etmez: Ya bizden sonra İngiliz devlet rejimini yıkmak için bir hükümet kurulursa? İşte, olur da bir gün örneğini verdiğimiz İngiltere'de, İngiliz devlet rejimini yıkmaya niyetli bir hükümet başa gelirse, elbette yapacağı ilk iş kendisini engellemeye çalışacak olan derin devleti ortadan kaldırmak olacaktır ve yıllardır yapılanmış olan devletin rejimini koruma "teşkilatını" ifşa etmek olacaktır. Diyelim şu an iktidarda olan İngiliz hükümeti derin devlete karşı savaş açtı ve bütün bu koruma kalkanını ortaya döküp, teşkilat üyelerini hapse attı. Yarın IRA seçimle İngiliz devletinin başına geldi. İngiltere'yi bölmeye, parçalamaya başladı. Buna nasıl engel olacaksınız? Seçimle iktidara gelen bir hükümeti demokrasinin beşiği olan yerde tankla tüfekle devirecek haliniz yok ya. Bir dahaki seçimleri de bekleyecek zamanınız yok. İşte o zaman devletin gizli teşkilatı devreye girecektir ve devletini koruyacaktır. Derin devlet iktidar partisinin rejime karşı bir tehtidini görmedikçe varlığını duyurmaz. Ama, iktidar partisinin de bir kötü niyeti yoksa devletin geleceğini güvence altında tutan derin devleti ortaya çıkarmaz.

Yeniden Tuncay Güney'e dönersek, Genel Kurmay Başkanı'nın, MİT'in en üst düzeyindeki kişiler dışındaki kimsenin bilmediği bilgileri nereden öğrenmiştir? 20-21 yaşında bu kadar bilgiyi nasıl ve nereden elde etmiştir? Tuncay Güney, sık sık bir "Hoca"dan söz etmektedir. Onun kurmuş olduğu TV'de çalıştığını söylemektedir. Demek oluyorki Tuncay Güney o hocanın tarikatı ile içiçedir. O hoca bugün Türkiye'de birçok yere adamlarını sokmuş bir tarikattır. Bu tarikatın amacı yıllardır bilinmektedir: Türkiye'yi din devleti durumuna getirmek. Kemalizmi yıkmak ve onun yerine şeriat düzenini yerleştirmek. Fakat bunun önündeki en büyük engel derin devlet yapılanmasıdır. Derin devlet yapılanmasını ise hocanın tarikatı zaten bilmektedir. Ancak, bunu dillendirecek bir ağız gerekmektedir. İşte o ağız olarak Tuncay Güney seçilmiştir. Bence, Tuncay Güney'e bütün bilgi ve belgeler bu hocanın cemaati tarafından verilmektedir. "Hiç bir yere bağlı değilim" diyen Tuncay Güney, TRT 2'de konuşurken Doğan Medya Gurubunu ve onun patron ve yazarlarını tehdit etmektedir ve "Elimizdeki kasetleri servis yaparız" demektedir. Hem yalnızım diyor hem de servis yaparız diyor. Kimlerle beraber bu servis yapılacak? Devletin televizyonu bile Tuncay Güney'in propagandasını yapmak için kullanıldıysa, bu işin içinde çok daha büyük bir tehlike var demektir.

Şimdi yeniden düşünelim. Cinsel tercihlerinde bile kuşku yaşayan bir kişi çıkıyor, Genel Kurmay Başkanı'ndan gazete muhabirlerine kadar herkesi suçluyor ve bu kişinin suçlamaları ciddiye alınıyor, adını andığı herkes ya gözaltına alınıyor ya da tutuklanıyor. Tutuklanan bu kişiler içinde elbette çete kurup adam öldüren kişiler vardır. Ama, zaten bilinen bu kişiler yeni bulunmuş değildir ki. Bu kişilerle beraber bütün Kemalistleri içeriye atıp, hükümete olan muhalefeti susturmak büyük bir bahane olarak karşımızda durmaktadır. Hazır bir dava açılmışken Türkiye Cumhuriyeti rejimini korumak üzere gizli ya da açık örgütlenmiş kişileri ifşa etmek ve ortadan kaldırmaktır amaç. Bundan sonraki adım ne olacak? Elbette şeriat düzenini Kemalist rejimin yerine yerleştirmek. Devletin bütün kurum ve kuruluşlarına ele geçirmek, bu uğurda kendilerine yardım edenleri ortadan kaldırmak ve radikal İslâm devletini kurmak. Şimdi kurulmakta olan İslâm devleti, rejimini koruyacak olan derin devletini yapılandırmaya başladı bile.
 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..