Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '10

 
Kategori
Psikoloji
 

Reklamizm

Reklamizm
 

İnsan kendisini ve kendi soyunu nasıl da acımasızca mutsuzluğa kodluyor çağımızda? Toplum nasıl içgüdülerine ters, doğallığına tam ters olarak kendisini mutsuz eden beğenilere kodlanıyor? İsterseniz az biraz örnekleyelim bunları..:


- Güzellik size gülen gözdür demiştik; Bir resim yapılıyor o resmin altına hemencecik; Öteki gözü görmezdir mutlaka sizi sevenin.... Çürük bir de dişi vardır... Sizi avlamaya çalışan, ağzında salyalar akan şişman bir bedendir...


-Güzellik okşa diye uzatılan saçtır demiştik; Mutlaka aklınıza sokulan görüntü; Okşanıyor saç ve okşayan elini yıkayacak lavabo arıyor... Mutlaka kepeklidir... Kirlidir… Marka ile yıkanmayan saç güzel değildir çünkü...


-Sizi görünce gülen dudaktır güzellik demiştik; Yok öyle bir şey! Belli kalınlıkta olmayan, silikonla şişirilmemiş ve marka rujlarla boyanmamış dudak maymun dudağından farklı değildir... Öpülmesi bile iğrendirir insanı...


-Gülen bir ağızdır, içten bir kahkahadır güzellik demiştik; Doğaüstü beyaz olmayan dişlerle gülmek haaa? Ne haddinize? Sizin ne hakkınız var hela taşı gibi dişlerinizi gösterip ortalığa mikrop saçmaya? Kahkahanızı alında münasip yerinize sokun lütfen!


-Size koşan ayaktır güzel bacak demiştik; O bacak mutlaka topaldır... Kıllıdır üstelik.. Lastik terliklidir ve kokuyordur... Sütun gibi olmalı o ayağın bağlı olduğu bacak... Çorapları şu, ayakkabıları bu marka olmalı... Hal halı da olmalı... Hem de elmas taşlı... Tüyleri şunla alınmalı, derisinin gözenekleri bunla açılmalı... Yoksa koşsa ne olur ayak sana, koşmasa ne olur?


-Size sarılmak isteyen koldur güzel olan demiştik; Koltuk altları kokuyorsa kalsın kardeşim...


-Sizi içine almak için göğsüne bastırmaktır sevgi demiştik; Haydaaaaa nerden çıktı bu yaaaa? Ya doksan değilse göğüsler... İnek memesi gibiyse, sarkmışsa ne olacak? O göğüsler Ayrıca bilmem hangi marka sütyenle sarılı değilse ne olacak? Üstünde kremler, kokular, pullar yoksa ne yapayım o göğsü ben?


-Size verilen omuzdur güzel olandemiştik; Kıvrımlarını, yumuşaklığını, genişliğini bilmediğim omzu ben ne yapayım? Şu aletlerle çalışmayan omuz omuz olur mu hiç? Aaa birde boyunlar güzel gözükmeli omza yaslanınca, şu markalarla yumuşatılmış, pamuk gibi olmalı …


-Sizi seven yürektir güzel olan demiştik; Ben anlamam yürek dalak kardeşimmmm... Evi olmalı elit mekanlarda... Arabası olmalı gösterişli, hemde markalı... İşi olmalı saygın... Gelecek korkusuna kapılmamak için bankada paraları olmalı... Güzel olmasın istersen yürek, bunlara sahip olsun yeter..

Sevgi nerde kaldı güzellik nerde kaldı? Hani kutsanan sevgi, uğruna dağlar delinen güzellik? Mumla aranır hale gelen sevgi nerde? Bizim sevgimize karışmayan tek kişi kaldımı Dünyada? Çağımız Plastizim çağı sanırım... Doğrusu Reklamizm...

Not... Plastizm kelimesi bir türlü içime sinmedi... Sanırım Doğrusu Reklamizm...

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..