Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '12

 
Kategori
İnançlar
 

Rektörün ağzı torba değil ki bağlayasın !..

Rektörün ağzı torba değil ki bağlayasın !..
 

Lafa bakın...söyleyene bakın...


TRT Haber’de yayımlanan ‘Açı’ programında konuşan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in, Şii’lere yönelik sözleri tepki topladı.

Suriye ve Irak’taki mezhep çatışmalarına değinen Laçiner, programda, “Sadece Irak’ta değil Körfez’de de Şiiler var, Kuveyt’te de. Şimdi bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü, çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır; üç dinden bir tanesindendir. Allah onu selamete de erdirebilir, belki cennete de koyabilir. Şii ise sapkınlık var orada dini bozmaya çalışmak var.” demişti.

Laçiner’e tepki gösteren Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz, “Ülkemizin en geç rektörünün bu şekil bağnaz, yobaz ifadeler kullanmasını çok yadırgadım. İhtilal döneminde bile kimse bizim mezhebimize dil uzatmadı” dedi.

Caferiler, Laçiner’e dava açacaklarını söylediler.'' (Basın )

. . . . . .

İşte size yeni bir gündem !..Koskoca genç rektörün yaptığına bakın !..

Ülkemizde önemli mevkilere getirilen bu aydınlarımmız (?) neden böyle düşünmeden konuşmalar  yaparak gündem yaratırlar ?..Anlamak mümkün değil ...

Uluslararası ilişkiler dalında ödül almış,genç ve alanında dolu bir isim olan Prof.Dr.Lâçiner bu hatayı yapmadan da Şiiler hakkındaki düşüncesini üslûbunca açıklayabilirdi...

Yakında bir özür gelirse şaşmam !..

Bu ülkede meşin koltuğa oturan ,kendini süperman sanıyor...

İçişleri bakanımızın ağzından her çıkan cümlesinde '' gaf dolu ''

Özel olarak mı seçilir bu muhteremler ?..Anlamakta zorluk çekiyorum...

Haydi Mali 'ye kızıyoruz...ne yapsa yeridir diyoruz !...Ya siz bilim adamları ?..Bakanlar ?..

Diplomalı işsizlerin sayısı 6 milyonlarda tavan yapmışken...

Öğrenci harçlarını ödeyemeyen gençlerin öğrenim hakları ellerinden alınırken...

Üniversitelerimizin çoğunluğunun  dünya bilim sahnesinde esamisi okunmazken...

Yüksek Lise haline gelmiş binlerce yüksekokul ve fakülte bomboş kafalı  mezunlar verirken..

Sen bunlara çözüm önerileri  getirecek bilimsel sunumlar ortaya koymak yerine,insanların dinni inanışlarıyla uğraşmanın ne âlemi var Allah aşkına ?..

Rahmetlik dedem,çok konuşan acemi devlet adamları için şu sözü söylerdi:

'' Ağır ol da molla sansınlar; sus da seni bilgin saysınlar.Çok konuşursan aklının tabanı görünür !..''

............

Merak edenler için, Sünni,Şii, Şafii, Alevi, Caferi nedir ?..

Neden bu bölünmeler olmuştur ?..

Biraz ,açıklama getirelim...

. . . . . . .

Sünni ve Şii ayrımı Hz.Muhammed'in  632 tarihinde vefatıyla birlikte başlamıştır. Yaşadığı sürece peygamber kimliğinin yanı sıra siyasi önder vasfını da kendisinde bulunduran peygamberin artık hayatta olmayışı, Müslüman toplumu yeni önderin kim olacağı sorusuyla karşı karşıya bırakmıştı.

 Sakife denilen yerde toplanan bir grup Müslüman, hilafete Ebu Bekir'i seçmiş ;daha sonra Şii olarak adlandırılacak olan Ali taraftarı bir grup müslüman da Hz.Muhammed'in  damadı olan Hz.Ali'nin bu göreve daha layık olduğunu ve Ebu Bekir'i seçen grubun hak yoldan saptığını düşünmüştü.

Peygamberin vefatının üzerinden yaklaşık otuz yıl geçtikten sonra, İslam toplumu ilk iç savaşı yaşamıştır. Bu savaş müslümanların üç grubunu birbirinden kesin olarak ayırmıştır.

 Sünniler ,ilk dört halifenin ( Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali ) Kur'an ve Sünnet'e uygun hak yöneticiler olduğuna ;ancak sonradan gelen çoğu halifenin önceki halifelerin standartlarına uymakta başarısız olduğuna inanmaktaydılar...
.....

Sunnilikte namaz 5 vakit iken, Şiilikte 3 vakittir.

Sunniler, Ramazan orucu tutar; Şiiler ,Muharrem orucu tutar.

Ayrıca Şiiler halife olarak Hz.Ebubekir, Hz.Ömer  ve Hz. Osman ı tanımazlar ve halife olarak Hz.Ali i ve soyundan olanları tanırlar..
Şiiler, İslam dinine mensup 1.5 milyar insanın , yaklaşık olarak 160 milyonunu temsil ederek , İslam aleminin %10.3 ünü oluşturmaktadırlar. İran, Azerbaycan, Bahreyn, Irak ve bir olasılıkla Yemen'de nüfusun çoğunluğunu, ayrıca Lübnan'ın da önemli bir kısmını oluşturmaktadırlar.

Şiilik, İran'ın %89'u, Azerbaycan'ın %85'i, Irak'ın %60-%65 'i, Yemen, Bahreyn, Katar, Türkmenistan, Türkiye'nin %0,8 ve Lübnan'da mevcuttur. Ayrıca Suudi Arabistan'ın %10'u. , Pakistan'ın %20'si  ve Afganistan'ın %19'u Şiidir.

Sunnilik ,İslam âleminin çoğunu oluştururken, Şiilik, Safevilerden miras olarak Farslara, Azerilere ve Türkiye'deki,Türkmen Alevilere, miras kalmıştır...
. . . . .

Caferilik adı fıkhı iyi bilen altıncı İmam Cafer-i Sadık'ın adından alınmış olmakla birlikte ne zaman kullanılmaya başladığı belli değildir.

Caferilikte dini hukuk veya Şeriat ilkeleri, Kur'an ve Sünnetten çıkarılır. Sünni ve Şiilik arasındaki farklılık Şiiliğin Muhammed'den sonra ilk yöneticinin hem peygamberin vasiyetiyle hem de İlahi seçimle Ali olması gerektiğine inanılmasıdır.

  Bunun sonucu olarak Caferiler,

   * 12 İmam kanalıyla gelen Muhammed'in sözlerini (hadis) takip ederler.
   *  Fıkıh usûlü olarak akıl'ı da kabul ederek İçtihad'ı önemserler.
   * Sünnilerin makbul halife kabul ettikleri Ebu Bekir, Ömer ve Osman kanalıyla gelen hadisleri kabul etmez, onları model almazlar.
  *  Muhammed ve kızı Fatıma Zehra'nın yanı sıra Oniki imama masumluk ve yanılmazlık atfederler ve sadece bu grubun sözlerini ve örnekliğini dinde kendilerine örnek alırlar.
. . . . . . . . .

  Aleviler, Şiiliğin Türk versiyonudur. Biraz daha ılımlıdırlar.Anadolu'nun İslâmlaşmasını sağlayan Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Yunus Emre'yi, Abdal Musa'yı, Ebul Vefa'yı, Hoca Ahmet Yesevi'yi Şah İsmail (Hatai) Hubyar Sultan'ı önemserler. Şah İsmail Alevilik inancının yayılmasında büyük etkisi olmuştur. Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ozanların nefesleriyle hayat bulduğuna inanılmaktadır.

Alevilik ,Türkiye’de Sünnilik’ten sonra en fazla mensubu olan ikinci İslâmî inanıştır. Alevilerde, Muhammed’in son peygamber olduğu, Ali’nin ise veliliği (imamlığı) esastır. Sünnilikteki Allah-Muhammed tamamlamasından farklı olarak ,Allah-Muhammed-Ali ile tamamlanan ve Ehl-i Beyt, Oniki İmamları esas alan bir inançtır.

 Alevilik içinde çeşitli tarikatlar bulunur. Bunlardan en tanınmışı Anadolu kaynaklı olan Bektaşiliktir. Bektaşilik Alevilik içinde bir tarikat olması nedeniyle Aleviliğin bütününü tanımlamaz. Günümüzde bazı Aleviler inançlarını sadece insaniyet ve sevgi bazlı bir felsefe olarak kabul etmekte ve inançlarının doğrudan bir dinle alakalı olmadığını ifade etmektedir Bazı kaynaklara göre başlı başına mezhep olarak kabul edilse de ibadet şekilleri ve Oniki İmam geleneğine göre, Şiiliğin içinde bir mezheptir..

Sunnilikteki Hanefi ve Şafii ayrımı gibi.

. . . . . .

Herkesin inancı kendine...Amacın nedir?...Niyetin nedir ?.. İnsanlığın yücelmesi için ,barış ve huzur için ortak uğraşta payın var mı ?..Yok mu ?. O'na bakarım...Gerisi teferruat !..

.....................

.............KAYNAK : .....................

http://tvarsivi.com/player.php?i=2011120783133 

 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..