Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '12

 
Kategori
Şiir
 

Renkler - 1

Renkler - 1
 

Önce boşluk vardı. Sessizdi.

Sonra birden yeşil uyandı yılların derin uykusundan.

Açtı gözlerini yeşil yeşil.

Taze taze baktı uçsuz bucaksız yeşilliğe.

Tek bir yeşillik vardı, ama içinde çeşit çeşit yeşil nefes alıyordu.

Küçük yeşil büyük yeşil, uzun yeşil kısa yeşil, zeki yeşil deli yeşil.

Hepsi yemyeşil huzur içinde yaşıyordu.

Bir gün çok uzaklardan kırmızı çıkageldi.

Kırmızı huzursuzdu. Yeşil huzuru kıskandı.

Yavaş yavaş yeşilin içine sızdı.

Kırmızı sızdıkça yeşil sallandı.

Kırmızı sızdıkça yeşil yuvarlandı.

Sallandı yuvarlandı, sallandı yuvarlandı.

Sonunda dağıldı; paramparça oldu.

Parçalar kırmızı rüzgârla yeşil yeşil uçuştu; kayboldu.

Kırmızı huzursuzluğu ile baş başa kaldı.

Nereye baksa, ne görse kırmızıydı.

Her şey kıpkırmızı sıkıcıydı.

Sonra birden mavi akmaya başladı dört bir yandan, yukarıdan, aşağıdan.

Önceleri mutlu oldu kırmızı; sonra kıskandı.

Mavi kendisinden daha güzeldi.

Her yer mavi mavi kokuyor, herkes mavi mavi gülüyordu.

Tüm sesler masmaviydi.

Günlerden bir gün, kırmızıyla mavi kavgaya tutuştu.

Her yer mosmor oldu.

Kırmızı bir daha görülmedi.

Mavi bir daha duyulmadı.

Mor yalnız başına kaldı.

Sıkıntıdan iyice morardı.

Morardı, morardı; sonunda karardı; kara oldu.

Kara hantaldı, acımasızdı. Hemen günleri de kararttı.

Ne gündüz vardı artık, ne gece.

Sadece kara hâkimdi zamana.

Zaman ağladı kara kara.

Ağladı günlerce, aylarca, yıllarca.

Kimse bakmadı kara zamana.

Kimse duymadı kara zamanın kara sözlerini.

Herkes uyudu, uyudu, uyudu.

Yıllar sonra, gözünü ilk açan sarı oldu.

Karanın en uzak köşesinden baktı sarı sarı.

Karayı göremedi, ama kara onu görmüştü.

Sarı küçüktü, küçücüktü, ama çok güçlüydü.

Kendi gücünden habersizdi sarı.

O sadece sarıydı, sapsarıydı.

Sadece sarı olduğunu biliyordu.

Bunu bildiği için de güçlüydü.

Kara korktu sarının gücünden.

Yürümeye başlayınca sarı, kara telaşlandı birden.

Sarı sıcaktı, sımsıcaktı.

Kara ise soğuktu.

Küçük sarı karanın içinde ilerledi; ilerledikçe büyüdü.

O büyüdükçe kara eridi.

Sarı büyüdü, büyüdü.

Kara eridi, eridi; küçüldü.

Sonunda sarı, karanın kalbine değdi.

O anda her yer altın sarısı oldu.

Altın sarısı çoğaldı, çoğaldı; ışıl ışıl ışık oldu.

Işık çoğaldı, çoğaldı; sonsuz oldu.

Sonsuz boştu; sessizdi.

Tüm renkler orada gizliydi.

 
Toplam blog
: 78
: 427
Kayıt tarihi
: 01.11.11
 
 

Yaşam yolculuğu hepimizi farklı duraklarda indiriyor. Bu duraklara varmak için çeşitli eğitimler ..