Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Renklerin ustası ve hayata dair güzel bir ders

Emeğinizi ve yüreğinizi ortaya koyarak oluşturduğunuz yapıtların, eserlerin toplum tarafından nasıl değerlendirildiğini merak ediyor musunuz? Eleştirilmeye ne kadar açıksınız veya çevrenizdekiler size ne kadar yapıcı davranıyorlar...

Konu ile ilgili yaptığım araştırmalar sırasında okuduğum güzel bir hikayeyi paylaşmak istiyorum...

Usta çırak ilişkisi hepimiz tarafından bilinen kavramlardır aslında, her zaman eğitici, öğretici, doğru yolu gösterici taraf usta, öğrenen, tecrübe kazanan, hep çalıştığını düşünen, kimsenin onu fark etmediğini düşünen ise çırak


Yıllarca ustasının yanında tecrübe kazanan ve ustasının her dediğini eksiksiz yerine getiren ressam çırak, sonunda ustasının isteği üzerine bir resim yapar....

Resmi halk değerlendirecektir ve mekan olarak şehrin en kalabalık yeri seçilir.

Resim meydana koyulur ve yanına da kırmızı kalemler ilave edilir.

Halktan ise resimde düzeltilmesini istedikleri yerlere kırmızı kalem ile çarpı koyulması istenir

Aradan birkaç gün geçer ve çırak ressam, resmin başına gelir ve birde ne görsün resim tanınmayacak halde :( boşuna emek harcadığını ve kimsenin resmi beğenmediğini düşünür.

Resmi eline alıp doğruca soluğu ustasının yanında alır.

Durumu anlatır, resmi gösterir ve ben senin güvenini boşa çıkardım der.

Ustası ise üzülmemesi gerektiğini ve hemen bir resim daha yapmasını ve bu resmide yine aynı kalabalıktaki şehrin merkezine ,insanların kalabalık olduğu yere koymasını ve yanında ise değişik renklerde boya kalemi koymasını ister.

Çırak durur mu? Hemen ustasının dediğini yapar.

Fakat bu sefer iliştirdiği notta resmin yanına koyduğu renkli kalemler ile halktan beğenmedikleri yerlerin düzeltilmesini ister.

 

Aradan bir kaç gün geçtikten aynı resme bakmaya giden çırak resmin üzerinde hiç bir değişikliğin olmadığını,boya kalemlerinin bile hiç kullanılmadığı görür.

 

Çırak şaşkın bir şekilde durumu hemen hocası ile paylaşır.

Hocasi ise; "Sevgili oglum, sen birinci konumda insanlara firsat
verildiginde ne kadar acimasiz bir elestiri saganagi ile karsilasilabilecegini gördün.


Hayatinda resim yapmamis insanlar dahi gelip senin resmini karaladi. Oysa ikinci durumda onlardan hatalarini düzeltmelerini istedin, yapici olmalarini istedin." demis.


  Ve devam etmis;"Yapici olmak egitim gerektirir... Hiç kimse bilmedigi
bir konuyu düzeltmeye kalkmadi, cesaret edemedi. Sevgili oglum, Mesleginde usta olman yetmez, bilge de olmalisin. Emeginizin karsiligini, ne yaptigindan haberi olmayan insanlardan alamazsin."

Hocasi son olarak,"Onlara göre senin emeginin hiç bir degeri yoktur.

Sakin emegini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartisma." demis.
 

 
Toplam blog
: 4
: 387
Kayıt tarihi
: 24.04.14
 
 

Muharrem BATAR ..