Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Resimdeki insanlar

Resimdeki insanlar
 


Cumhuriyetin 84. yılı münasebetiyle Cumhurbaşkanımız, Çankaya Köşkü'nde iki resepsiyon verdi. Bunların ilki devlet erkanı içindi. İkincisi ise, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sanatçılar, iş adamları, sporcular ve gazetecilere yönelikti.

Resepsiyonun ardından ülkemizde yayınlanan bir gazete, "Atam affet" başlığının altına bir resim koymuş; en altına da şu notu düşmüştür:

" Cumhuriyet'in 84. yıldönümünde sana verdiğimiz sözleri tutamadık, özür dileriz Atam. Dışarıdaki hainler bir yana, içimizdekileri yok edemedik. Dün Çankaya'daki resepsiyonda seni çok aradık." (1)

Başlık, resim ve alt yazı birbirini tamamlıyor.

Hepsinin toplamı bir üzüntüyü ifade ediyor. Yerine getirilemeyen bir sözden duyulan pişmanlığı yansıtıyor.

Galiba resimden çevreye, ağır bir mahçubiyet duygusu yansıyor. Bu da Atatürk'ten "özür dilemeyi" gerektiriyor.

Resimde, dışımızdaki hainler görülmediğinden onları bir kenara bırakıyoruz. Ve bir türlü yok edemediğimiz "içimizdekilere" bakıyoruz.

Peki, kim bu içimizdeki hainler?

Vallahi ben kim olduklarını bilmiyorum. Eğer "niyet okuma" yeteneğiniz varsa, sağ üst köşedeki resme bakarak bir öngörüde bulunabilirsiniz. Böylece milletimiz ve memleketimiz için hayırlı bir iş yapmış olursunuz. Hadi başlayın !

Aynı kişiler bu resepsiyonda Atatürk'ü çok aramışlar, fakat bulamamışlar. Demek ki yokmuş. Olsaydı mutlaka görürlerdi. Gazete yöneten, haber yazan insanlar dürüsttür, akıllıdır. Onlar yalan söylemezler !

Acaba, geçen yılki resepsiyonda Atatürk var mıydı? Bir önceki veya daha önceki yıllardakilerde... Atatürk Çankaya'ya gelmiş miydi? Bunu anlamanın yolu nedir? Resepsiyonda Atatürk'ün olduğu nasıl anlaşılır?

Bakı mı baktırılır, fal mı açtırılır, medyuma mı danışılır? Yoksa gazetenin yazar, çizer kadrosu arasında "duru görü" sahibi muhteremler mi vardır? Bunun açıklamasını onlar yapsın.

Ben söylemek istediklerime dönüyorum. Kısa açıklamaya konu olan resimde, kalabalık bir davetli topluluğu var. Resim, "Dışarıdaki hainler bir yana, içimizdekileri yok edemedik." cümlesinin üstüne konduğuna göre, sözün muhatabı bu insanlardır.

Bana sorarsanız bir yayın organının, mesnetsiz bir kurgu ile muhalefet yapmaya hakkı yoktur. Objektifin görüş alanına girmiş olan insanların, böyle bir 'ima'ya figüran yapılması çirkin bir davranıştır. Cumhurbaşkanı'na ve iktidara olan karşıtlığın, böylesi abartılarla ifade edilmesi doğru değildir.

Burada bir rastgelelik söz konusu olamaz. Resim bilerek seçilmiş altındaki yazı da düşünülerek yazılmıştır. Bildiğim kadarıyla rastgele gazetecilik yapılmaz. Demokrasilerde böyle hazımsızlıklara yer yoktur. Çünkü demokrasiler bu tür hazımsızlıkları kaldıramaz.

Muhalefeti bu kadar ileriye götürmek, resimdeki insanların "hain" olarak algılanmasına yol açabilecek bir kurguyla, okuyucu karşısına çıkmak dürüslükle bağdaşmaz. Basın özgürlüğü ile uyuşmaz.

Siyaseti bu kadar çirkinleştirmeye, gerçeği bu kadar çarpıtmaya kimsenin hakkı yoktur. Dürüstlükten bahsedenler önce, kendilerinin dürüst davranıp davranmadıklarını test etmeliler.

Alıntı ve resim:
(1)http://www.tercuman.com.tr/v1/default.asp

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..