Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '14

 
Kategori
Şiir
 

Restleşme

Restleşme
 

.................................................şiir: kaybettiği kutsal bi anlamın cenazesi dolayısıyla bi süreliğine toplatılmış kelime özgürlüğüdür................................................


kızgınsın bana sevgili hayat biliyorum

seni sürekli ihmal ediyorum, biliyorum...
 
dağlarını denizlerini rengarenk bi makyaj gibi yüzüme süremiyorum
kelebeklerini, çiçeklerini sevgilinin saçlarına aşkla iliştiremiyorum
üstelik kuruyan derelerini yüzüne çarptığımı
kabuklaşan nükleer berelerini kanattığımı
ve çoğu zaman ayaklarına gözyaşı gibi dolandığımı da biliyorum...
yine de sevgili hayat
yüreğimi sadistçe hergün daha fazla sıkarak 
terkettiğin çocukların yanında durup sırıta sırıta
gerek yok gidiyorum diye bağırmana...
 
medya üretmesi o sahte, o sığ gururunla 
sığınıp imarsız, kanlı ve ortadoğulu bi namus patlamasına
güneşi yağmuru ve tohumu 
o etiketi mermer
o üzeri fatiha
o uzun tahta bavuluna sıkıştırıp beni tehdit ediyorsun ya!
beni sınama!
sen gidersen, bende durmam buralarda...
 
evet sevgili hayat!
zevklerin ve renklerin tartışılmaya kapatıldığı
meydanların özgürlüğe, saçların çadırlara kapatıldığı 
ve hünerli, manikürlü, tombul ellerle beynimizin karartıldığı bu yüzyılda
kapital kubbelerden yere çakılmak
ve yürek yarası bi yeraltında ölmek kapkara suratlarla
namussuzluğun kutsanmış öyküsüdür torunlar’ına anlatacağın...
 
hiç bi hastalığın olmadığı halde seni yoğun bakıma kapatıp
gerçek refakatçilerini tartaklayıp senden uzaklaştıran yüzyıl,
işçilerin tırnaklarıyla kaza kaza kazandığı insanlığımızın
patron, hükümet ve devlet eliyle yeniden restore edildiği
bi avuç petrol için milyonlarca insanın katledildiği
medyatik ve narkotik bi anlamsızlaştırma çağıdır...
 
asgari ücret: maaşlı yürek karartmasıdır
renklere ve zevklere en ucuz duyarsızlaştırma...
 
taşeron: düşünceyi de ücrete dahil eden kapilahist bi mastürbasyondur...
 
hükümetler: tecavüzü en önden ve bedava seyretme ayrıcalıklı gizli tanıklar...
 
devlet: istikrardan yana olan yığınlar, tecavüz dahil...
anayasayı yazar ve kendini anayasayla korur;
"evlenirse... kanunlarda var"...
 
savaş: güçlülerin başlattığı aptalların sürdürdüğü çocukları öldürme oyunudur...
 
şair: baban görevde değil çocuğum!
"kravatlı amcaların beslediği deli kanlı müslümanlar
bi koyun gibi boynunu vurdular" diyendir ki onlar
bu çağda ki en büyük günahkarlar...
 
şiir: kaybettiği kutsal bi anlamın 
cenazesi dolayısıyla bi süreliğine toplatılmış kelime özgürlüğüdür.
 
evet sevgili hayat!
bakmakla mükellef olduğum
yıldızlar 
ki tanrısal şiirsel misyonum
bir bir karardılar
beni bağ(ış)layacak hiç bi şey yok artık buralarda...
hazırım yolculuğa
sana cam kenarını ayıracağım
gel ama
gelmezsen hem gitmiş hem üzülmüş olacağım...
 
Sayko
 
 
Toplam blog
: 47
: 341
Kayıt tarihi
: 16.11.09
 
 

Affınıza sığınarak sadece "prosayko" olarak bilinmek istiyorum. İnsanlık tarihinin en eski me..