- Kategori
- Siyaset
Reyhanlı Saldırısı ve Türkiye'nin Girdiği Açmaz
- Bir arkadaşım, “Neden Reyhanlı bombalamasıyla ilgili bir şeyler yazmıyorsun?” diye sordu. Aslında mevzuya ilişkin geçtiğimiz dönemlerde çokça şeyler yazmıştık. Suriye iç savaşı başladığından beridir ki ve bu iç savaşın tam da merkezinde kendisine pozisyon belirleyen siyasal iktidarımız, o dönemlerde kimi aklı başında çevreler tarafından uyarılmıştı. “Suriye’nin iç işlerine karışmanın bedeli yüksek olur” diye söylemişlerdi. Ama Başbakan ve iktidarı Suriye hususunda durmaları gereken noktada durmadı. Ortadoğu pastasından pay alabilmek adına Suriye’nin iç işlerine karıştılar. Suriye’de rejimin değiştirilmesine, mevcut iktidarın yerini muhaliflere bırakmasına dair epey bir çaba harcadılar. Muhaliflere her türden lojistik destek AKP tarafından sınırsızca ve fütursuzca sağlandı. Gerekçe ise Esad’ın diktatörlüğü ve kendi halkına zalimane yaklaşımıydı. Esad’ı düşürmek için sıraya dizilenlerden birisi olan Türkiye’nin yol arkadaşları da Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerdi. Esad’ın diktatörlüğünü diline dolayan Başbakan, kendisine yol arkadaşı olarak belirlediği kimselerin ne olduğu hususunda sanırım bir fikri yoktu! Katar diktatörlükle idare edilen bir ülke değil miydi? Ya Suudi Arabistan! Diktatörlüğün hası bu ülkelerde fazlasıyla mevcuttu. Ama niyet tabi ki Esad’ın diktatörlüğü değil, Ortadoğu’da sünni bir hat oluşturma sevdasıydı.
- Suriye’de “Özgür Suriye Ordusu” adı altında bir muhalefet vardı. Ama bu muhalefetin kerameti de kısa zamanda dünyanın gözleri önüne serildi.
- Dünya alem Suriye’deki muhalefetin neler yaptığına tanık olunca, o bildik dünya Türkiye’yi bu süreçte yalnız bırakıp, geri çekildi. Birleşmiş milletlerin ardına sığınmaya başladı. Peki o Birleşmiş milletlerde birer güç olan Rusya ve Çin, beklenen kararın çıkartılması yönünde takoz olmayacak mıydı? Nitekim oldular. Birleşmiş milletler sadece olanı biteni izlemekle yetiniyor. Arada insan haklarından falan bahsetsede kimse bu saatten sonra Suriye’ye Birleşmiş milletler eliyle müdahale olmayacağını biliyor.
- Peki bunca gelişmenin ardından Reyhanlı saldırısını Suriye yönetimine bağlı çevrelerce gerçekleştirildiğini söylemek mümkün mü?
- Kaldı ki üçüncü yılına giren Suriye iç savaşına ilişkin Türkiye, Suriye’ye ve Esad’a ilişkin eleştirel tonlamasını ilk zamanlara oranla zayıflatmaya başlatmıştı. Nitekim Suriye ile girişilecek bir savaşın Türkiye’nin hayrına olmayacağı bilinen bir gerçek.
- O halde…
- Kim yapar böyle bir saldırıyı?
- Hangi amacı güderek böyle bir saldırıyı gerçekleştirir?
- Birilerinin Türkiye’yi, Suriye’ye müdahaleye zorladığı belli… Türkiye müdahalede bulunursa bunun haklı gerekçelerinin de oluşturulması gerekiyor.
- Peki ama o birileri kim?
- Daha yakın zamanda İsrail neden Türkiye’den özür dilemişti?
- Biliyoruz ki İsrail yaptığı bir eylem sonrasında asla bir başka ülkeden özür dilememiştir. Ancak ortada ciddi bir çıkar hesabı olması gerekir. Kaldı ki Mavi Marmara baskını olmuş bitmiş bir olaydı ve Türkiye bu olaydan ötürü İsrail’e zerre olsun bir şey yapamamıştı.
- Tabi ki İsrail bizden boşuna özür dilememişti.
- Aynı İsrail daha iki hafta önce Suriye’nin silah üretim tesislerine bombalı saldırılar düzenlemedi mi?
- Aynı İsrail’in benzer saldırılarını Ocak ayı içerisinde de yaptığını biliyoruz.
- El kaide uzantılarıyla, İsrail’in de Suriye hususunda aynı noktada buluştuklarını buraya not edelim.
- Hemen dönelim 2005 yılına, Hariri suikastine…
- Hariri Beyrut’ta bir tonluk TNT ile havaya uçurulmuştu. Yani Reyhanlı’daki patlamayla benzerlikler taşıyordu Hariri suikasti. Olayın altında kimin olduğu meçhul olsa da, suikast biçimine göre bu türden saldırıların ancak Suriye veya İsrail ile irtibatlandırılabileceğini düşünüyorum. Tabi El Kaide’yi de kenara koymamak gerekiyor. Suriye pozisyonu gereği Türkiye ile böyle bir dalaşa neden girsin? Bunun akılcı bir yanının olmadığı malum. İsrail zaten Suriye ile çatışma halinde. Suriye ile çatışmaya girecek bir Türkiye’nin, İsrail’in fazlasıyla işine geleceğini söylemek hiç de tuhaf olmaz. E bir de bu duruma “Özür” hadisesini eklersek, sanki bu saldırı, İsrail ile yakından ilgili gibi görünüyor. Ama El Kaide uzantılarını bu işin dışında düşünmek ne kadar doğru olur bilemiyorum. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi İsrail’in işinde gelirde, El Kaide uzantılarının işine gelmez mi?
- Türkiye ne kadar zorlanırsa zorlansın, Ortadoğu’da bir savaşın merkezinde olmasını Türkiye halklarının onaylayacağını düşünmüyorum. AKP iktidarının da böyle bir savaşa sıcak baktığını düşünmüyorum. Yaşananlar AKP ve Başbakan’ın yanlış dış politikasının sonuçlarıdır. Bu yanlışlığın farkına son bir yıl içerisinde varılmış olsa da, bu işten sıyrılmak o kadar kolay gibi görünmüyor.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..