Reyting manyakları

Eğitimi iletişim fakültesi olan televizyonculuk kendine özgü bir meslek dalıdır. Görevi ise toplumu doğru ve gerçek haberlerle bilgilendirmektir.

Gelin görünkü milenyum çağında televiyonlarımızda bir yozlaşmadır aldı başına gidiyor. Bazı batı magazin kanallarından reyting uğruna ülkemize uyarlanan bu tür programlarda insanlarımıza neler neler izletildi. Ve hala izletiliyor.

İnsanlar kavga etsin millet seyretsin mantığı ile oluşturulan survivora, biri bizi gözetliyordan, biz evleniyoruza, gelinim olurmusun kaynana Semra'dan tutunda senaristlerin düzmece aşk yaşattığı Tülin, Caner ikilisine, mankenlikten şarkıcılığa, şarkıcılıktan mafya ilişkilerine, töre cinayetlerini işleyen dizilere, 150 kelimeyi bir araya getiripte konuşamayan sunuculara, devri kapanmış fosil olmuş neremi, neremi bir kelimeden oluşan şarkıcı soytarılara, pop starla şöhret olmuş çikata muzculara, IQ ları düşük mahalle kadınlarının dedikodu yaptırıp car, cur bağırdıkları, ahlaki ve hukuki temeli olamayan, haklarını aradıkları zannedilerek kendilerini rezil ettikleri, kadınlarımızın bile izlerken utandığı küfür içerikli toplumun kanayan yarası eğitimsizliğin diz boyuna çıktığı tek bir format üzerinden yapılan kadının sesi ve izdivaç programları daha sayısını unuttıuğum yüzlercesini bu ülkenin insanlarına reyting manyakları zorla evet zorla izlettirdiler.

Dolayısıylada toplumun içine eğitimi olmayan bir çok şöhretler çıkardılar. Peki kimdi bu şöhretler ve şimdi nerdeler? Lütfen düşünelim.

Peki... insanımızın psikolojisini bozan herkesin şikayetçi olduğu halde bu tür programlar televizyonlarımızdan arındırıldımı?

Tabiki hayır.

Toplumun özdeğerlerini hiçe sayan vicdanını ahlaka saygısını kaybettiren kurumlar ve yöneticeleri bu tip programların toplum üzerinde çok derin fikir ve düşünce erezyonu yaşattığı bile bile reyting uğruna bu tür programları yaptılar. Ne yazıkki yapmayada hala devam ediyorlar.

Ülkedeki tek denetim mekanizması RTÜK ünde TV kuruluşları üzerinde ne kadar etkisiz olduğu aşikardır.

Peki ne olacak?

İş yine bizim insanımıza kalıyor. Ne zaman ki insanlarımız bilgilenir bilgi toplumu olursa taleplerde bu konu üzerinde gelirse işte o zaman her şey normale dönüşür.

Normale döner mi?

Evet döner. Hatta dönüyor. Bunu açıkçası ben artık görmeye başladım. Çünkü çanak anten ve kablolu yayın abonelerindeki artış halkımızın artık yerel yada ulusal kanallarından kaçısışını açıkça göstermektedir.

Yani sözün özü görüntülü ve sesli medya yavaş yavaş kendi sonunu hazırlamaya başladı. Süreç hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.

Şu anda tek yapabildikleri birbirlerinin izlenme oranları fazla olan aynı formatlı progları tekrarını yapma ve rakip TV kanalının yayın frekans netlik ayarlarını bir şekilde bozmaları. ( Bunuda yeni tesbit ettim)

Eeee naparsınız kendi düşen ağlamaz...

Saygılar