Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Risk budur- Hedge fonlar

Risk budur- Hedge fonlar
 

Hedge kelimesinin fiil halindeki anlamlarından biri “çit ile çevirmek.” İsim halindeki anlamlarından biriyse “engel.” Hedge fon, isminin tam aksine, riskten korunmak yerine, birçok risk alarak kar etme peşindedir. Ancak ilk ortaya çıktığı dönemde, hisse senedi piyasasındaki volatiliteden uzak durmak (hedging) için fiyatlar yukarıdayken uzun pozisyonlardan, fiyatlar düştüğünde de kısa pozisyonlardan kar elde eden fonlara “hedge fonlar” denmiş ve bu isim günümüze kadar gelmiştir.

Hedge fonların ortaya çıkışı, 1940’lı yıllara, Wall Street’e dayanır. Yatırım danışmanı Alfred Wislow Jones’un hisse senetleri üzerine uzun ve kısa pozisyonlarla oluşturduğu yatırım fonu, ilk hedge fon örneği olarak kabul edilir. Ancak hedge fonlar popülerliğini 1990’ların başından sonra kazanmaya başlamıştır. 1995-2007 yılları arasında sayılarını 9 kat arttırmıştır. Yönettikleri fonlar da 4 kat artarak 1, 7 trilyon dolara ulaşmıştır. Bunun başlıca sebepleri likidite bolluğu, finansal sınırların kalkmasıyla yatırım sahasının ve olanaklarının genişlemesi, risk yönetiminde yaşanan gelişmeler ve yüksek getiri arayışıdır. Bugün çoğunluğu ABD ve İngiltere’de olmak üzere 10000 civarı hedge fon var ve yaklaşık 2 trilyon dolar büyüklüğünde varlığı yönetmekteler.

Ülkemizde “Serbest Yatırım Fonları” olarak da bilinen hedge fonlar, biraz daha farklı, biraz daha serbest hareket ederler. Serbest hareket ederler, çünkü tüm ülkelerde geçerli olan, sabit bir düzenleme altında değillerdir, şeffaflık azdır, sınırlı resmi düzenlemelere tabidir ve büyük bir esneklik vardır. Farklıdır, çünkü halkın en zenginlerinin; ya da bireysel emeklilik şirketleri, sigorta şirketleri gibi kurumların büyük miktarlardaki paralarını kullanırlar. Gazetelerde, televizyonlarda ilanlarını görmezsiniz. Hedef kitleleri sıradan, küçük yatırımcılar değildir.

İşin özünde yatırımcı fonları gibi çalışsa da, düzenleme ve risk profili açısından bakıldığında farklılıklar gösteren hedge fonlar, fonun yöneticilerine ve yatırımcılarına sağladığı yüksek karlar nedeniyle de oldukça revaçtadır. Genellikle yaşlı-başlı, işinin ehli, yüksek lisanslı-doktoralı finansçılardan oluşan fon yöneticileri, özellikle risk yönetimini çok iyi bilirler. Yatırım yapacakları aracın fiyatı düşmüşken almayı, yeteri kadar çıkınca onu satmayı iyi bilirler. Bir hedge fon yöneticisinin ve çalışanlarının beyni, refleksleri, mantık ve duyguları iyi eğitilmiş olmalıdır. Bir hedge fon yöneticisinin aşırı çalışkan, disiplinli ve finans bilgisi açısından tam bir profesyonel olması şarttır. Bu işi iyi yapanların yıllık geliri, çeşitli farklı özellik ve yetileri sayesinde yılda milyar dolarları aşabiliyor.

Yönetici maaş ve primlerinin yatırım fonlarına göre daha esnek olması, az denetime tabi olmaları sayesinde sermaye yeterliliği karşılığı gibi sınırlayıcı etkilerden uzak kalmaları hedge fonların yüksek getiri sağlamasında önemli rol oynar. ABD’de SEC’in (Securities and Exchange Commission), Türkiye’de SPK’nın (Sermaye Piyasası Kurulu) denetimine tabi olan hedge fonlardaki düzenlemelerin bankalara göre daha sınırlı olmasının ana nedeni, yatırım stratejilerinin gizliliğidir. Fazla yasal düzenleme ve gözetime tabi olmamaları, yüksek işlem hacmine sahip olmaları, aşırı kaldıraç kullanmaları, açığa satış yapmaları gibi nedenlerle hedge fonların faaliyetlerinden doğacak riskler söz konusudur. Ancak finansal piyasalarda likiditenin artmasını sağlayarak ve sermayenin ve riskin etkin dağıtımına katkıda bulunarak finansal sistemin sağlıklı bir şekilde işleyişi ve finansal istikrarın artması açısından hedge fonların varlığının önemi büyüktür.

Hedge fonlar, hisse senedi, tahvil gibi yatırım araçlarıyla sınırlı değildir. Yabancı paralara, likit olmayan menkul kıymetlere, mali olarak zor durumda olan şirketlerin menkul kıymetlerine, gelişmekte olan ülkelerin menkul kıymetlerine, türev ürünlere ve pozitif getiri elde etme imkanı sunan bütün varlıklara yatırım yapabilirler.

Kazandıranlar ve Kazananlar

Hedge fonlar, yatırımcılarından değişen oranlarda yönetim ve performans ücreti alırlar. Standart, “1 ve 20” kuralıdır. Yani, yönettikleri fonun %1’i kadar yönetim ücreti, %20’si kadar da kar ettirdikleri kısımdan pay alırlar. Örneğin, Institutional Investor firmasının yaptığı açıklamaya göre, 2005 yılında üst düzey fon yöneticilerinin ortalama kazancı 363 milyon dolar olmuş, en çok kazanan ise, 1, 5 milyar dolar ile Renaissance Technologies’den James Simons olmuştur.

2007 yılında patlak veren mortgage krizini önceden gören 50 kadar hedge fon yöneticisi, yaptıkları yatırımlar sayesinde 2007 yılında, 29 milyar dolarlık rekor gelir elde etmiştir. ABD ekonomisinin resesyona gireceğini, mortgage bağlantılı yatırım araçlarının zarar edeceğini düşünen Paulson&Company adlı hedge fon şirketinin yöneticisi John Paulson, 2006 sonunda 6 milyar dolar olan fon varlığını, 2007 sonunda 28 milyar dolara çıkarmıştır. Bu işten 3.7 milyar dolarlık gelir elde etmiştir. George Soros ise aynı yıl, 2.9 milyar dolarlık gelirle 2.sırada yer almıştır.

2009 yılında ayıdan boğaya geçen piyasalar sayesinde risk ihtiyacının artmasıyla hedge fonlar son 10 yıldaki en iyi performanslarından birini kaydetmiş ve ortalama fon getirisi %19 olmuştur. Londra merkezli olan, ABD borsasında işlem gören GLG Partners, hisse senetleri piyasasında yatırımcılarına %77, 8 getiri sağlamıştır.

Kaybettirenler ve Kaybedenler

Her şey tabii ki toz pembe değil. Zaten hedge fonların dikkat çekmesine neden olan şey de, 1998’de, kurucuları arasında iki Nobel Ödüllü finans profesörünün bulunduğu Long-Terme Capital Management isimli bir hedge fonun büyük zarar etmesi ve batma noktasına gelmesi. Hedge fonlar hakkında düşünmeye iten bu olayın ardından, zaten alternatif yatırım araçları arayan yatırımcıların artan talebi, hedge fonların sayı ve yönettikleri fon tutarı açısından hızla büyümelerini sağlamıştır.

2006 yılının Eylül ayında, geçmişi büyük başarılarla dolu olan 32 yaşındaki hedge fon yöneticisi Brian Hunter’ın emtia fiyatlarındaki ani düşüşün portföyüne etkilerini öngörememesiyle Amaranth isimli fonun varlıklarının %65’i erimiş ve yatırımcılarını 6 milyar dolarlık zarara uğratmıştır.

Son yaşanan küresel krizden önce hedge fonlar, mortgage tahvillerini kullanarak oluşturdukları fonlarla yatırımcıları kendilerine çekmişti. Ancak mortgage kredileri geri ödenemeyince, bu kredilere dayalı tahviller de ciddi bir çöküşe uğradı ve yatırımcılar milyarlarca dolar zarara girmiş oldu. Bu karmaşık yönetim biçimleri nedeniyle hedge fonlar bir süre küresel krizin mimarı olarak suçlandılar.

2008’in ikinci çeyreğinde portföy büyüklüğü 2 trilyon doları bulan hedge fonların toplam büyüklüğü, 2009 yılının başında 1, 4 trilyon dolara kadar düşmüştür. 1990 yılından beri ilk defa bu kadar yoğun bir para çıkışı olmuştur. Kriz ortamından dolayı birçok yatırımcı hedge fonunun kalitesine, büyüklüğüne, başarısına bakmaksızın paralarını çekmiştir. Çekilen miktar 155 milyar dolar kadardır. 2008’de birçok yöneticinin sözlerinin aksine %19’luk bir ortalama düşüş yaşandı. Ayrıca hedge fonların %70’i yılı kırmızı renkle kapattı.

Kaynakça:

http://uk.reuters.com/article/idUKN2147417920090121
http://www.magnum.com/hedgefunds/abouthedgefunds.asp
http://beginnersinvest.about.com/od/hedgefunds/a/what-is-a-hedge-fund.htm
Evolution of Hedge Fund Industry and Basic Characteristics of Hedge Funds – Dr. Adem ANBAR – Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F. İşletme Bölümü, Muhasabe-Finansman Anabilim Dalı
Hedge Fon nedir? – Makale - Prof. Dr. Burak Saltoğlu

 
Toplam blog
: 53
: 1499
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

*Liberal muhafazakar, oldukça postmodernist ve meritokrat bir gezgin  *Kuleli - Galatasaray - Boğ..