Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Rize

Rize
 

Sırada Rize varmış, sel ve heyelan 13 can aldı.

Şiddetli yağmurun neden olduğu sel ve heyelan, Gündoğdu Belede’sinde cana, önemli miktarda mal kaybına, tarım alanlarının sular altında kalmasına, yolların ve altyapıların tahribine, üretilemeyen bir kaynak olan topraklarımızın sel sularıyla akıp gitmesine neden oldu.

TEMA Rize Temsilcisi arkadaşımız Nevzat Özer, bölgeye giderek yaptığı şu tespitleri bizimle paylaştı:

“Bölgemiz için bu afetler ne bir başlangıç ne de sondur. Yeşil örtünün tahribi, ormansızlaşma, açılan arazi yolları, yanlış tarım uygulamaları, yanlış imar planları, çarpık kentleşme, arazilerin yeteneklerine göre kullanılmaması, dere yataklarının ıslah edilmemesi gibi nedenlerle sık sık sel ve heyelanların yaşanması kaçınılmazdır. Yanlışımızdan dönmediğimiz ve önlem almadığımız sürece, bu tür felaketlerin sonu gelmeyecek, aksine daha sık aralıklarla ve daha şiddetli olarak karşımıza çıkacaktır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin jeolojik, topoğrafik, iklim, toprak yapısı gibi özellikleriyle bu tür afetlere açık bir yer olduğu bilinmektedir, ancak afetlerin 1950'lili yıllardan sonra hızlandığı, bölgedeki doğal özelliklerinin yüz binlerce yıldır bu şekilde olduğu gerçeğinden hareketle insan faktörünün etkileri sorgulanmalıdır. Biz sel ve heyelanların Karadeniz insanının kaderi olmadığını düşünüyoruz. Kaderi olmadığı gibi bunlara doğal afet de diyemiyoruz. Yeter ki, herkes ve özellikle ülkeyi yönetenler bu sorunun önemini kavrasın, bu işin üzerine ciddiyet ve içtenlikle eğilsin. Yeter ki, başta toprak ve yeşil örtü gibi doğal varlıkları tahripten başka tercihi kalmadığını sanan, kırsalda çalışan insanımıza kalkınma çareleri yaratalım.”

Daha sıklıkla ve ağır maddi-manevi kayıplarla yaşanan doğal felaketleri anlamak için Dünya ölçeğinde neler oluyor, bir de ona bakalım:

BM giderek daha fazla can kaybına yol açan felaketlerin önünü kesmek amacıyla 1990’lı yılları Uluslararası Doğal Felaketleri Azaltma 10 Yılı ilan etti. İlan edilenin aksine, 1990’lı yıllar, -dünya tarihine- Uluslar arası Doğal Felaketler 10 Yılı olarak geçti.Son 20 yılda dünya çapında 2milyar insan doğal felaketlerden etkilendi..! Bütün dünya, ekolojik olarak çevreye zarar veren uygulamalardan dolayı yaşanan “doğal “ felaketlerin yol açtığı tahribattan payını, 561.000 ölü vererek aldı.

Dünya’da doğal felaketler nedeniyle oluşan can kayıpları istatistiklerine bakıldığında; birinci sırayı seller, ikinci sırayı depremler alıyor.Sadece sigortalı malların hesaplanabildiği ekonomik kayıplar istatistiklerinde küresel verileri toplayan ve bu trendleri analiz eden bir reasürans şirketi olan Munich Re.’ye göre; sadece 1990’lı yıllarda yaşanan 608 milyarlık kayıp, 1980’lerdeki değerin yaklaşık üç, 19602ların dokuz, 1950’lerin 15 katından fazladır.

DEĞİŞMELİYİZ..!

Türkiye, bu sorunla karşı karşıya gelen tek ülke değildir. Felaketlerin giderek artan insani ve ekonomik bedeli, felaketlerle baş etme stratejimizde ciddi bir değişiklik gerektiğinin altını çizmekte, “havayı” veya “iklimi” suçlayarak hiç bir şey yapmamak uygun mazeretler olmaktan çıkmaktadır.

Doğal felaketlerden tam olarak kurtulamayız. Ancak, körüklediğimiz felaketleri asgari düzeye indirebiliriz. Bu da ancak, sağlıklı ve dayanıklı ekosistemlerle mümkündür.

Sürdürülebilir kalkınma stratejisi; toplumsal, ekonomik ve ekolojik olmalıdır. Unutmamalı ki, felaketlere hazır olmakta, hayat kurtarmanın ve felaketin ekonomik bedelini azaltmanın bir parçasıdır.

Geçmiş olsun Rize..!

Daha fazla bilgi için kaynak: Dünyanın Durumu 2001- TEMA Vakfı Yayınları no.35

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..