Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Rızkını arayana yardım edin

Rızkını arayana yardım edin
 

Rahatsız oluyorsan eğer bu durumdan, biraz da sen tut garibanın kolundan...


Rızkını arayana yardım edin. 

Evet, rızkını arayana yardım edin güzel okuyucum, güzel halkım. "Hoppalaaa! Nerden çıktı şimdi bu, sakin bir cumartesi akşamı" mı diyorsunuz? Anlatayım efendim. 

İşim icabı bazen haftada 2, bazen 3 gün Topkapı 2. Matbaacılar sitesine gidiyorum. Tahmin edeceğiniz gibi, bazen malzeme alıyorum. Bazen iş yaptırıyorum. O mekan son 8 yıldır aralıksız su yolu oldu benim için. 

Son 5 yıldır 1 kadını görüyorum sitenin hemen girişinde. yaz, kış, yağmur çamur, kar kıyamet, yazın sıcağı, kışın soğu demeden rızkını aramak için kendi bohçamsı tezgahını açıyor sitenin giriş kapısına yakın bir yerde. 

Adını bilmiyorum. Minyon, zayıf, saçları açık sarıya boyanmış... Her daim temiz... Eli yüzü düzgün... Önüne açtığı bohçamsı temiz tezgahında, sermayesi 50 lirayı bile bulmaz. Ama başı dik ve onurlu, ciddi... İşini yaparken son derece ilgili... Sanırsınız Bağdat caddesinde rezidans satıyor. Ola ki sizin de ciddi olduğunuzu farkederse 3 -5 cümle eder sizinle öylesine. Bilinen hatır gönül cümleleri işte hepi topu. 

Çoğunlukla kağıt mendil, nadiren fındık fıstık satar. Bazen Kaleiçi'nin yolu üzerinde bir kenara ilişir. O günkü rızkını arar 1 tek gün kaytarmadan. Plazalarda, saray konforunda çalışan benzer yaşlarda bir kadın yarım saatte bir sigara, 2 saatte bir makyajım aktı, rujum soldu molası verirken; benim garibim, soğuktan kanı çekilse solgun yüzünden, zangır zangır titreme nöbetleri gelip geçse ellerinden satar 50 kuruşa kağıt mendilini. Arada kalender gönüllü birine denk gelip de 1-2 lira alsa ondan, ona ordan uzaklaşına kadar döne döne teşekkür ve sayısız hayır duası eder gözden kaybolana dek adam. 

Israrla mendilini satar. Asla dilenirmiş havası yaratmadan. Bütün davası üniversitede okuyan kızının geleceğini kurtarmak olan, önceden bir kızını da kaybetmiş sizin anlayacağınız olağanüstü fedakar anne işte. Daha ne olsun? 

Bütün yaşadığı olumsuzluklara aldırmadan, başkalarının belki de 3-5 bile gün tahammül edemeyeceği şeylere benim farkında olduğun en az 5 yıldır onuruyla, şerefiyle direniyor saçları solgun sarışın olan kadın. Ağlamadan, sızlanmadan... 

Bilmiyorum; ne kadar gıpta ederek izlediğimi bilir mi kendini? Bilmiyorum; her gün o yoldan geçen yüzlerce insandan kaçı farkeder o yaşam mücadelesini. 

Senin de farkında olduğun gibi güzel okuyucum, bu yazıyı "Hadi o kadına yardım edelim." geyiği yapmak için yazmadım."Ya neden yazdın?" diyenlere söylüyorum; "Önlerinde çok daha kolay seçenekler varken asla bunlara yüz vermeyen, tenezzül etmeyen gurulu insanlarımızın, özellikle de kadınlarımızın tümüne sahip çıkalım." demek için yazdım. "Rızkını arayana yardım edin; yardım edelim" demek için yazdım. Herkes gözünün iliştiği garibanın elinden tutsa, çorbasına tuz, sofrasına azık olsa bu güzel yurdumun, kutsal toprağında ne açlık kalır, ne sefalet. Ne aç kalır, ne açıkta insan. Ne sokakta yatar evsiz kalan, ne nağmerde muhtaç olur gariban. 

O yüzden güzel halkım, güzel okuyucum, her gün 1-2 liranı dahi azık etsen garibanın çıkınına; ihya olursun manevi açıdan da. Bu yüzden, önce kendimden, sonra da yüce milletimden bir tek dileğim, bir tek arzum var ısrarla söylediğim: 

Rızkını arayana yardım edin. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..