Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '14

 
Kategori
Futbol
 

Roberto Carlos da "moda"ya uydu!.

Roberto Carlos da "moda"ya uydu!.
 

Öykünme yolu bir açıldı mı, o yolda yürüyen çok olur!

Öykünme, bir şeyler elde edilince, “moda”ya dönüşür. “Moda”ya uyan, “yeni”yi daha çok ad olarak seven bir toplumun/ kültürün yaşayanı olduğumuzdan olsa gerek, öykünmede üstümüze yoktur.

Öykünme dendi mi, akla Divan şairleri gelir.

(O Divan şairleri ki, adına Osmanlıca denen, Türkçe, Arapça, Farsça karışımı “melez” bir dil kullanırlar. Devlet büyüklerini överler.  Çünkü “büyük”ler, “geçim kapısı”dır.)

*****

Öykünme, Fenerbahçe’yle maçı olanlarda “moda”ya dönüştü.

Maçtan günlerce önce denen, yaratılmak istenen “algı” ne?

Hakemler Fenerbahçe’yi kollayacak, bizi doğrayacak!

Beklenen ne?

Hakemlerin, Fenerbahçe’yi özellikle kendi sahasında bile takmama havasına girmeleri... Görmediklerini görmeleri, gördüklerini görmemeleri... Sonuçta “kollama" ve “doğrama”yı tersine çevirmeyi sağlamak!

Bu yol, tutuyor mu?

Nasrettin Hoca’nın “Ya tutarsa!” hesabından daha gerçekçi olduğuna göre...

*****

“Öykünme kuyruğu”na takılanların söyledikleri, bir tür “uzun hava” tarzında türküdür.

Sivasspor Teknik Direktörü Roberto Carlos da, “öykünme kuyruğu”na takıldı. Anlaşılan, ülkemizin havası, suyu onu da etkilemiş, bizden biri yapmış!

İşte, o Roberto Carlos’un, AA kaynaklı haberden, söylediklerinden birkaç cümle:

“Akhisar Belediyespor'a, Galatasaray'a ve Eskişehirspor'a karşı her zaman hakemlerle ilgili zorluklar yaşadık, ama bir şey demedik.”

(Demek ki, bu üç maçta “hakemlerle ilgili zorluklar” yaşanmış, yani Sivasspor’un hakkı yenmiş, ama “bir şey” denmemiş! Bu yakınma, yapılanları sineye çekmiş olmanın anlatımıdır!)

“Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında penaltı olmayan pozisyona penaltı çalındı.”

("Olan"ı söylemeyerek bunu söylemenin, sahada olmayan takıma, futbolcuya tepki göstermekten farkı ne?

“Cuma günü de Fenerbahçe stadında tekrardan hatalara maruz kalacağız. Bu yüzden önceden bunları söylüyoruz; çünkü takımımız oraya galibiyet için gidecek. Biliyoruz ki takımımız, Fenerbahçe'ye karşı da olsa her zaman kazanabilir ve her zaman kazanmak için sahada mücadele eder."

(Olan “hata”lar üzerine konuşmayan, gitmeyen Roberto  Carlos, oynanmamış bir maçla ilgili nasıl oluyor da böyle konuşuyor?)

*****

Maçtan sonra hakemlerle ilgili olumlu/ olumsuz görüşler dile getirilebilir. Ama maçın hakemi daha ortada yokken, oynamamış bir maçla, üstelik hep de aynı takımla ilgili “kehanet”te bulunmak niye?

Haksızlığa uğradıklarına inandıkları maçlardan sonra, bunu dile getirmekten kaçınmak niye?

Yani?

“Olanları” yok saymak, “olacak” diye düşündüklerini gündeme taşımak...

Ne demeli?

Son söz:

Roberto Carlos’un demediklerini tercümanı mı dedi yoksa?

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..