Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '13

 
Kategori
Şiir
 

Roboskê'den borç almak

rüzgâr çarmıha gerdi düşlerimi

dişlerimi çürüten kaçak politikalarda

adıma gölge düşürdü

gecesi bölünmüş gelinlerin yüreğinden

canhışar feryada döllenen destanlar

kaç ozana kalem kırdırdı

kırık düşleri onaramadığından

 

beni eriyen bahar say

toy bir nehir

nereye akacağını bilmeyen

yasal olmayan acılar içinde

seni öpmek

kiralık bir dağ demek

kiralık insanlarca öldürülen

Roboskê'de çırılçıplak çocuklar

hangi ceylanlara yalak yaparlar

mermer vicdanlardan

kan tükürürler

kahır kurşunlarının okşayan yerlerinden

üzerine işemeseler böyle insanlığın

 

kan var artık o dağlarda

kavak ve çam yok

gölgeler yaprak dökümündeler

yapraklar bomba

şehirlinin köylüden alamadıkları için

 

geceyi örtbas etmekteler

ağızlarından leş sarkanlar

tanıdık aynalarda

hangi yüzlerinde

hangi maske dolaştılar

kana kanmak için

damarlarında mayhoş rehavetle

 

ben derin bir vadiyim

ahdimden dönmeden

sana nasıl sırtımı dönerim

şavkım bir feneri işaretliyor

bir fener seni

toprağa düşürmüş

teni kararan gözlerde

beden ürpertenler asılı

nifakını nafaka sayanlar için

 

ellerim kan

ellerim seninle

roboskê

kadim düşleri ve tanrıyı ürperir

sıcak yatağında insanlığı unutanlar

bizi görmezden gelseler de

 

tenimdeki solgunluk

kanımı dondurmadan

coğrafyası belirsiz Ankara duysun

ayarsız bir şiirin beklentisinde

ayyuka çıkan

kadın çığlıkları

katır dostluğuna yaslanan

tüysüz yetim hakları

gırtlağında büyüyecek 

kesecek nefesini

 

ben toprağın ve şehrin asi umudu

bıyık altı gülemiyorum

bıyık üstü ağlıyorum

kendi coğrafyasında gurbet yaşayanlara

ottan yorgan

taştan yastık

topraktan döşek yapanlara

direncini katır sırtlarında taşıyanlara

kim huzur yerine ölüm

gül yerine bomba atar

görkemsiz bir yarın

yarınsız düşlerinde

ben kendime bir yer buldum

sen kendinde neyi unuttun

 

yamaçlar

uçurumlar

pasaportlar

terlemiş bir kadının yüreğinde

ekmeği ve insanlığı tehir etmekte

kan kokan gecelerin içki kadehlerinde

cesetler soğuk gülümser

çocukların ağlamaktan tüyleri çıkar

babalarından haber çıkmadan

kime sevdalı

kime düşman

masalları çığlıklarda yitiren anaların yanında

adım kürt

soyadım türkoğlu

bundan böyle

bundan böyle

kadınlar değil

martılar çığlık atmalı

çocukların sevinç çığlıklarına eşlik için.

 

10 Mayıs 13

Bodrum

 
Toplam blog
: 74
: 571
Kayıt tarihi
: 24.12.07
 
 

1965 Tortum doğumluyum. Ankara Gazi Üniv. Fen Edebiyat Fak. mezunuyum. T.D.E öğretmeniyim. İki ço..