Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Rol yapmak da, yalan mıdır?

Rol yapmak da, yalan mıdır?
 

Hayatımızın her alanında, yalan söylemeye alıştık mı ne?

Bir de onları ne güzel çeşitlere ayırmışız.Beyazı var pembesi var peki tam anlamıyla yalanın rengi ne acaba? araştırdım yok. Yalan söylemeyi bir de farklılaştırarak isimlendirmişiz;

-Bir sözü veya davranışı ben yapmadım dersen inkar,

-Aslında ben öyle demek istememiştim, kıvırma...

-Olmayan bir şeyi varmış gibi gösterme, kandırma-iltifat

-Ve en kötüsü de rol yapma...

Dikkat ettiniz mi? bilmem ama sanki hayatımız bir rol yapma yarışı gibi sürüp gidiyor.

O kadar güzel beceriyoruz ki zaman içinde kendimizi bile inandırıyoruz ama sonuçta mutsuzlar sürüsü çıkıyor ortaya.Bunun için de çeşitli kılıflar uyduruyoruz durmadan.

Bütün çabamız, aman karşımızdaki kırılmasın gücenmesin ama bu arada... hiçbir şey de düzelmiyor.Böyle yapa yapa aslında iyi gitmeyen birşeyleri düzeltme yolunu, kendi kendimize kapatıyoruz.

Hatırlayın, en son ne zaman birine kızıp gücendiğinizde bunu ona anlattınız? Burda tartışma veya münakaşadan bahsetmiyorum sadece konuşma, anlaşmadan bahsediyorum.Ne zaman size karşı yapılan bir davranışa, bu benim hoşuma gitmiyor dediniz? veya ben böyle olursa daha mutlu oluyorum dediniz?

Geçmişde ben de aynen bunu yapıyordum belki de en kötüsünü...mutsuzken mutlu rolü oynuyordum çevreme , hiçbir şeyden şikayet etmiyordum ama sonucu kötü oldu.

Bu tip ilişkileri hiç konuşamadan, düzelir mi acaba söylersem diyemeden, kendi içimde biriktirip birden sonlandırdım. Ama sonra çok düşündüm... bende de suç yok muydu? diye. Gördüm ki, en büyük suçlu benim çünkü karşımdaki insana hoşnutsuzluğumu hiç belli etmedim, için için kızdım ve patladım.

Halbuki hayatı paylaştığımız eşimize, arkadaşlarımıza hatta komşularımıza bizi nelerin üzdüğünü veya kızdırdığını söylememiz şarttır.Aman üzülmesin demekle daha büyük üzüntülere, kapıyı açıveriyoruz farkında olmadan.

Herşeyi doğru söyleme kararı alalım ve uygulayalım artık, gereken uslubu kullandığımızda, kimse üzülmeyecektir hatta herkes mutlu olacaktır. Değiştirilemeyen davranış şekilleri varsa o zaman ne yapacağını düşünüp terazimizi alır tartar karar veririz ve artık pişmanlık da duymayız.

İsterseniz bir liste yapalım,

-Neden hoşlanıp hoşlanmadığımızı karşı tarafa söyleyelim

-Bir tartışmanın hemen ardından olmasa da kırıldığımızı hatta en çok neye kafamızı taktığımızı söyleyelim

-Özellikle ikili ilişkilerde şüphe korkunçtur, bunu dile getirip aydınlığa kavuşturalım

-Hoşlanmadığı ortamlara... yanımızdaki sürüklemeyelim

-Özellikle evliliklerde cinsel konularda açık davranalım, mutluluk rolü oynamayalım. Bizi ne memnun edecekse açıkça söyleyelim, i steyelim yol gösterelim.

Hani derler ya "dağ dağa küsmüşte kimsenin haberi olmamış" Etrafımızda kimse müneccim değil ki, biz ne düşünüyoruz? söylemeden anlamalarını beklemeyelim.

 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..