Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '12

 
Kategori
Sinema
 

Rom ve ihtiras batağında ‘Tutku Günlükleri’…

Rom ve ihtiras batağında ‘Tutku Günlükleri’…
 

Medyaya ve sisteme başkaldıran otobiyografik bir öykü!


Biraz uyuşturucu, bolca rom ve bira… Salaş ortamlarda sürdürülen kadın ve iş ilişkileri… Alkol bağımlılığının gölgesinde var edilmeye çalışılan yazma isteği… Adına ‘bohem’ denilen hayat tarzında, suya ve temizliğe muhtaç bir durumda, içki şişelerinde balık olarak yaşamak! Paranın esiri haline gelmeden paranın peşinde koşmak ve kalemine hükmedenler uğruna kalem sallamak… Neyi mi anlatmaya çalışıyoruz? Elbette ki, hür iradesini patron esaretine tercih eden alkolik gazeteci Paul Kemp’in eseri ‘Tutku Günlükleri’ni!

Hunter S. Thompson’ın aynı adlı romanından uyarlanan TUTKU GÜNLÜKLERİ/THE RUM DAIRY, New York’ta keşfedilemediğini düşünüp Porto Riko’daki, okumaktan hoşlanmayanların çalıştığı kötü tirajlı bir gazeteye kapağı atan bir kalemşorun alkolle yoğrulmuş hikâyesi. Otobiyografik özellikler taşıyan öykü, 1960 yılında bir uçak tarafından dolaştırılan ‘Porto Riko’ya hoş geldin- Karpit Sendikası’ pankartıyla başlıyor. Devam sahneleriyse, hoş gelinen yerin pek de hoş olmadığını gösterecek türden. Xanadu Hotel’in darmaduman edilmiş bir odası… Omletli kahvaltı servisini getiren şaşkın bir kat görevlisi ve gözleri kan çanağına dönmüş akşamdan kalma bir adam! ‘Geçinecek maaş’ gibi saçmalıkların peşine düşen göstericilerle dolu sokaklar… Özveriden yoksun olmakla suçlanan gazetecilerin ve kadrolu olmakla övünen fotoğrafçının çabaladığı, kapanmak üzere olan El Star gazetesi… ABD’nin atış alanı olarak kullanmaktan vazgeçeceği adalara kondurulmak istenen para kaynağı tatil beldeleri… Vahşiliğin göstergesi, horoz dövüşleri… Çift cinsiyetli Voodoo büyücüsü… Ayakta zor durulan polis nezarethanesi… Akvaryumdaki balığın suyunu içecek kadar sefilleşen, buna karşın kaplumbağanın kabuğunu değerli taşlarla donatacak kadar görgüsüzleşen insan manzaraları… Bir yanda ekmek parası için direnen halk; öte yanda kumsalları özelleştirip adaları ve kıyıları para denizine çevirme gayretindeki ensesi kalın Yankee’ler… Kısacası yaşamın tüm zıtlıklarını barındıran bir anlatım!

TUTKU GÜNLÜKLERİ/THE RUM DAIRY filminincan damarı nedir, diye sorulacak olursa ilk cevap kuşkusuz ‘Johny Depp’in oyunculuğu olur. Gerçekleştirdiği her çalışmayla bütünleşen Depp, adeta bir sihirbaz gibi! Gerek dış görünüşü gerekse canlandırmasıyla sürekli farklılık yaratan Depp, normalde pek çekici gelmeyecek olan filmi sıkılmadan izlenir hale sokmayı rahatlıkla başarıyor. Bob Sala rolündeki Michael Rispoli’nin orta karar katkısı ve figür olmanın ötesine geçemeyen Amber Heard ise Depp’in çırakları gibi. Filmi yöneten ve senaryoyu uyarlayan Bruce Robinson ise hem konuya hâkim hem de Depp’e.

1960’lı yıllardaki ‘hak’ arayışlarına ve Porto Rico gibi adaların yağmasına odaklanan yapımda açığa çıkan bir gerçek de, medya çalışanların genelinin her dönemde ve her ülkede ortak sıkıntıları yaşadıkları! Otomatik baskı ve paketleme sayesinde işinden olanlar… İçerikli yazılar yerine, göz boyayan zenginlik ve ihtişam dolu magazinsel yayıncılık… Yazarlardan, kendi istekleri doğrultusunda ısmarlama yazı bekleyen patronlar… Kadro için yanıp tutuşan emekçiler… Tazminat bile alamadan bir gecede kapının önüne konan gazeteciler… Yarım asırdır değişmeyen ve paranın hükümranlığında nice yarım asırlar boyunca da değişmeyecek acı gerçekler!

TUTKU GÜNLÜKLERİ/THE RUM DAIRY, her şeye ve herkese rağmen kişiliğinden ve kaleminden ödün vermeyen yazarların öyküsü. Dayatmacı mesajlardan uzak; varlıkla yokluğu aynı potada sunan; kötü alışkanlıkları, doğurduğu olumsuz sonuçlarla birlikte, özendirmeden veren yapımda, inişli çıkışlı temponun ve en zorlu durumların arasına dahi ustalıkla sıkıştırılmış komedinin dengesi de gayet başarılı bir şekilde sağlanmış. Filmin dilindeki kaygısız ama kararlı üslup Johny Depp’in bezgin ama yılmayan bakışlarıyla birleşince ortaya iyi bir iş çıkmış!

Anibal Güleroğlu http://www.sinematur.com

 

 

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..