Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '17

 
Kategori
Dünya Şehirleri
 

Roma gezi defteri

Roma gezi defteri
 

Roma Kolezyum


Roma tüm seyahatlerim boyunca en çok etkilendiğim şehirdi diyebilirim. Çünkü muhteşem bir İmparatorluk mirasının üzerinde oturuyor. Aslında bu anlamda İstanbul'a da çok benziyor.

Roma Tarihi

Roma, tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan biri olan Roma İmparatorluğu'nun bir zamanlar kalbi olan kentti. Tarihte Roma'nın nüfuz alanı öylesine genişti ki, bugün üzerinde yaşadığımız toprakların büyük bir bölümü, antik çağda Roma İmparatorluğu'na aitti.

Aşağıdaki haritada görüleceği üzere, Roma İmparatorluğu ikiye bölündü. M.S. 395 yılında imparator Theodosius tarafından imparatorluk iki oğlu arasında pay edildi.

Solda bulunan kırmızı kısım, Batı Roma İmparatorluğu, sağdaki mor kısım ise Doğu Roma İmparatorluğu (Günümüzde yaygın olarak bilinen adıyla Bizans İmparatorluğu) olarak tayin edildi. Batı Roma kısa süre sonra barbar saldırıları nedeniyle çökerken, Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans ise tarihteki varlığına 1453 yılına kadar sürdürdü.

Hepimizin iyi bildiği üzere M.S. 1453 yılında Sultan II. Mehmet yani Fatih Sultan Mehmet, Roma İmparatorluğu'nun varlığına son verdi. İlber Ortaylı hoca, Fatih'in fetihten sonra ünvaları arasına Kayzer ünvanını, yani Roma İmparatoru Sezar ünvanını da kattığını aktarır.

İşte bu büyük imparatorluğun çıkış noktası, yani bir anlamda temeltaşı olan Roma şehir devleti, bugün halen Roma'da harika bir şekilde görülebilmektedir. İtalyanların tarihi koruma ve muhafaza etme bilinci sayesinde, Roma'nın henüz bir şehir devleti olduğu tarihten, genişleyerek Roma'nın başkenti olduğu döneme kadarki tüm süreçleri gözlemlemek mümkündür diyebiliriz.

Roma'da Tarihi Eserler

Tabi tarihi kalıntılar ve eserlerin çoğu, Roma'nın 325'teki Milano fermanı ile Hristiyan olduğu dönemden sonrasına aittir.

Şehirde yürüdükçe tarihin her katmanından eserler görebilir, antik dünyanın, skolastik çağın ve modern zamanların tadını aynı anda çıkarabilirsiniz.

Roma şehri gerçekten insanı tarihe doyuran bir şehirdir. Peki bu şehirde neler görebiliriz?

Bu yazı ile size kısa, okunabilir ve kolay anlaşılır bir Roma Gezi Defteri hazırlamaya çalıştım. Umarım fotoğraflardan keyif alır ve bilgilerden yararlanırsınız.

Roma'da Görülecek Yerler

Roma'nın tadını tam anlamıyla çıkarmak için en az 3 gün ayırmanızı öneririm. Bu bağlamda acentelerin yaptığı paket programlardaki tadımlık ziyaretler benim kişisel görüşüme göre pek yeterli değildir. Yani amiyane tabirle öyle günübirlik bir ziyaret insanı kesmez. Roma'nın tadını doya doya çıkarmak gerekir.

Trevi Çeşmesi

Roma'ya aşık olan ziyaretçilerin havuzuna para attığı, geri dönmeyi diledikleri muhteşem bir çeşme... Tarihten kalan güzel bir sanat eseri ve Roma şehrinin insanı soktuğu tarihsel yolculuk moduna harika bir katkı sağlıyor.

Colloseum

Roma denince akla gelen ilk eser. Pisa Kulesi veya Eyfel gibi bir sembol. Zamanında burada korkunç dövüşler yapıldığını hayal etmek güç. Çok estetik ve ilgi çekici bir tarihi eser.

Roma Forumu

Istanbul'un içinden Efes Antik Kenti gibi komple bir antik şehir bulunan versiyonunu hayal edin! İşte Roma böyle bir yer. Şehrin içinde Anadolu'nun Afrodisyas veya Efes Antik Kenti misali devasa bir antik kent var. Ne kadar hayran olunsa az. Çok keyifli!

Phanteon Tapınağı

Roma'nın kalbinde inşa edilmiş olan Phanteon, "Tüm Tanrıların Tapınağı" anlamına gelen muhteşem bir tapınak. Antik dünyanın inanılmaz eserlerinden biridir.

Navona Meydanı

Şehrin bana göre en sevimli meydanı, muhteşem heykellerle süslü olan Navona Meydanı... Dan Brown'un ünlü romanı Melekler ve Şeytanlar'dan uyarlanan filmin de önemli sahneleri bu meydanda çekilmişti. Burada çok zaman geçirip fotoğraf çektim. Heykeller gerçekten birinci sınıf bir işçilikle inşa edilmiş.

Vatikan Ve Aziz Petrus Katedrali

Ayasofya 1000 yıl boyunca dünyanın en büyük tapınağı olarak kaldı ve sonunda Aziz Petrus Katedrali tarafından 17.Yüzyıl'da geçildi. Bu muhteşem yapının mimari ve mühendislik sınırlarını algılamak güç. Muhteşem bir yer.

Roma gerçekten güzelliği, zerafeti ve tarihi ile insanı kendinden geçiren bir şehir. Bu şehire seyahatinizi iyi planlamanızı ve tarihsel anlamda hazırlıklı olmanızı öneririm. Çünkü ne gördüğünü bilmeden gezmek büyük bir kayıp olur. Seyahatler sırasında en sevdiğim şeylerden biri plansız davranmak ve örneğin Avrupa Haritası'ndan bir yer seçip oraya spontane bir ziyaret yapmak.

Roma seyahatimizin sonuna geldiğimizde önümüze büyükçe bir avrupa ülkeleri haritası açıp baktık ve İspanya'yı gözümüze kestirdik. Önümüzdeki yazılarda size Barselona şehrinden de bilgimin yettiğince bahsetmek istiyorum.

 
Toplam blog
: 5
: 109
Kayıt tarihi
: 14.01.17
 
 

Profesyonel pasta ve ekmekçiyim. Mutfak Sanatları Akademisi mezunuyum. En büyük hobim mutfak işle..