Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Roma Statüsü'nü onaylayın!

Roma Statüsü'nü onaylayın!
 

Uluslararası Ceza Mahkemesi için Uluslararası Koalisyon (The Coalition for the International Criminal Court -CICC) Türkiye'yi Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kurucu statüsü olan Roma Statüsü'nü onaylamaya davet ediyor.

Bugüne kadar, Avrupa ve Orta Asya Cumhuriyetleri içinde 40 devlet, Roma Statüsü'ne taraf olmuştur. Bunlardan 26 tanesi AB üyesi ülkedir. Ayrıca bölgede 8 imzacı devlet bulunmaktadır. (Çek Cumhuriyeti, Ermenistan, Kırgızistan, Monaco Krallığı, Moldova, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Özbekistan). Türkiye Roma Statüsü'nü imzalamamıştır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi için Uluslararası Koalisyon, Türkiye'yi Roma Statüsü'nü onaylamaya ve soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarıyla ilgili olarak, uluslararası hukukun en ağır ihlallerine yol açan kişileri yargılamak üzere kurulmuş bulunan ilk bağımsız ve daimi mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne tam destek vermeye davet etmektedir.

****

AKP Milletvekili Sayın MUSTAFA NURİ AKBULUT 'un UCM'ye ilişkin TBMM'inde yaptığı konuşma metni:

"Değerli milletvekilleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi veya Ceza Divanı, Birleşmiş Milletlerin girişimiyle 1998 yılında Roma'da toplanan diplomatik konferansta alınan kararlarla kurulmuş, dünyadaki ilk bağımsız, kalıcı ve sürekli uluslararası ceza mahkemesidir.

Dünyada barışı ve adaleti sağlamak, çatışmalara ve cezasızlığa son vermek, millî mahkemeleri harekete geçirmek ve gelecekte potansiyel suçluları caydırmak amacıyla kurulan bu mahkemenin kuruluş metni, Roma Statüsü olarak anılmaktadır.

Roma Statüsü, katılımcı 60 ülkenin onayıyla 1 Temmuz 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Statüye taraf olan devlet, öngörülen suçlar bakımından Uluslararası Ceza Mahkemesinin yargı yetkisini kabul etmiş sayılmaktadır. Çek Cumhuriyeti dışında Avrupa Birliğine üye ülkelerin tamamı statüye taraftır ve en son Meksika'nın da katılımıyla taraf ülke sayısı 100'e ulaşmıştır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan Nürnberg ve Tokyo Askerî Mahkemeleri gibi, keza eski Yugoslavya veya Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemeleri gibi geçici, olaya özgü ve özel mahkeme değil, aksine, bağımsız, kalıcı ve sürekli bir mahkemedir. Diğer taraftan, galip tarafın mağlup tarafı yargılaması gibi bir durum da söz konusu değildir.

Hollanda'nın Lahey Şehrinde bulunan bu mahkemeye, kendi ulusal meclislerinin 2/3 oy çoğunluğuyla seçilmiş 18 yargıç atanmıştır. Yargıç atamasında dünyanın ana hukuk sistemlerinin temsiline, eşit coğrafî temsile, kadın-erkek hâkim dengesine ve aynı ülkeden iki üye olmamasına özen gösterilmiştir.

Roma Statüsü, Uluslararası Ceza Mahkemesinin yargılayacağı suçları, uygulanacak usul kurallarını ve mahkemenin yapısını belirleyen 128 maddeden ibaret bir hukuk belgesidir. Mahkemenin görev alanı, soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçlarıdır. Uluslararası Ceza Divanının yargı yetkisi, millî mahkemelerin yargı yetkisini tamamlayıcı niteliktedir; yani, millî mahkemenin işlenen suçla ilgili olarak yargılama yapması halinde Uluslararası Ceza Divanının yargı yetkisi söz konusu olmayacaktır; ancak, ilgili devlet yargılama yapmıyorsa, yargılama yapabilecek durumda değilse, göstermelik yargılama yapıyor veya göstermelik ceza veriyorsa, Uluslararası Ceza Mahkemesi o zaman devreye girecektir.

Mahkeme, 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra işlenen suçlara bakmaktadır. Ömür boyu hapis, otuz yıla kadar hapis, para cezası veya müsadere kararı verebilmektedir. Yalnız gerçek kişileri yargılayabilen mahkemenin, devletleri veya kurumları yargılamak gibi bir yetkisi söz konusu değildir. Uluslararası Ceza Mahkemesi, suçun Statüye taraf bir ülkede işlenmesi veya sanığın taraf devletin vatandaşı olması halinde yer bakımından yetkilidir. Mahkemenin yargı yetkisini kullanabilmesi için ya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin konuyu Divana sunmuş olması veya bir devletin başvuruda bulunması ya da başsavcının kendiliğinden dava açmaya karar vermiş ve öndava dairesinin onayını almış olması gerekir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsünün görüşmelerine iştirak etmiş olmakla beraber Statüyü imzalamamış ve henüz katılmamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

MUSTAFA NURİ AKBULUT (Devamla) - Sayın Başbakanımızın 2004 yılında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Uluslararası Ceza Divanı Roma Statüsüne yakın bir tarihte taraf olacağını beyan etmiş olması, Avrupa Birliği ülkeleri ile Statünün evrensel bir boyut kazanmasını arzu eden diğer ülkelerin Türkiye'den beklentisini artırmıştır. Bu konuda uluslararası camiada büyük bir beklenti mevcuttur.

Anayasanın 38 inci maddesinde 2004 yılında yapılan değişiklikle Uluslararası Ceza Divanının yargı yetkisi kabul edilmiş; yine, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanununda Statü kapsamındaki soykırım ve insanlığa karşı suçlara yer verilmiştir. Bu, olumlu bir gelişmedir; ancak, Anayasanın 6, 9 ve 83 üncü maddelerindeki egemenlik, yargı yetkisinin kullanılması ve yasama dokunulmazlığı gibi konularda da ilave düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.

Diğer yandan, özellikle tamamlayıcılık ilkesinin aleyhte kullanılmasının önlenmesi bakımından Statüde belirtilen tüm suçların Türk Ceza Kanununda veya Askerî Ceza Kanununda da yer alması dikkatle değerlendirilmelidir.

Ülkemiz, demokratik standartları, çağdaş değerlere verilen önem ve mevcut hukuk sistemiyle Roma Statüsüne taraf olan devletlerin çoğundan daha iyi durumdadır. Bölgesinde güçlü, etkin ve diğer ülkelere örnek olacak Türkiye'nin, Statüye taraf olması, üye ülkeler bakımından büyük önem taşımaktadır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, barışın korunması ve sürdürülmesi ve savaşların önlenmesi konusunda etkin rol oynayacak önemli bir mahkemedir. Kısa bir zaman içinde uluslararası hukukun bir parçası ve etkili kurumlarından biri olacaktır. Bu nedenle, gerekli işlemlerin tamamlanarak, Roma Statüsüne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi sistemine bir an önce dahil olunmasını diliyor, bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum."

****

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na bir mektup yazarak, UCM Roma Statüsü'ne taraf olunması konusunda destek verin.

Aşağıdaki mektubu örnek olarak kullanabilirsiniz. Mektubunuzun aşağıdaki adreslerdeki tüm kişilere de bilgi olarak iletebilirsiniz.


Sayın Recep Tayyip Erdogan
Başbakan
Başbakanlık Merkez Bina
06640 Kızılay ANKARA
Tel: +90 312 413 70 00
Faks: +90 312 417 04 76
Eposta: http://us.mc300.mail.yahoo.com/mc/compose?to=bimer@basbakanlik.gov.tr

Sayın Abdullah Gül
Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü,
06550 Çankaya ANKARA
Tel: +90 312 468 50 29
Faks: +90 312 427 13 30
Eposta: http://us.mc300.mail.yahoo.com/mc/compose?to=cumhurbaskanligi@tccb.gov.tr

Sayın Mehmet Ali Şahin
Adalet Bakanı
Adalet Bakanlığı 06659 Kızılay ANKARA
Tel: +90 312 419 33 70
Faks: +90 417 77 70
Eposta: http://us.mc300.mail.yahoo.com/mc/compose?to=mehmet.sahin@tbmm.gov.tr

Sayın Ali Babacan
Dışişleri Bakanı
Dr. Sadık Ahmet Cad. No: 8 Balgat 06100 ANKARA-TURKEY
Tel: +90 312 292 10 00
Faks: +90 312 287 88 11


Sayın Başbakan,

Size Türkiye'nin en kısa sürede Uluslararası Ceza Mahkemesi kurucu statüsü olan Roma Statüsü'nü onaylaması talebiyle yazıyorum. Mahkeme'nin Uganda, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Sudan'daki ilk davaları, mahkemenin soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarındaki cezasızlığı sona erdirme konusunda çok önemli fonksiyonunun gittikçe arttığını göstermektedir. Türkiye'nin Roma Statüsü'nü onaylayarak bu yeni ve hayati uluslararası adalet sistemine desteğini göstermesi son derece önemlidir.

Bildiğiniz gibi, Roma Statüsü Temmuz 2002 yılında yürürlüğe girmiş ve bugün itibariyle dünya üzerindeki ulusların yarısından fazlasının desteğini almış durumdadır. Geçtiğimiz yıl 3 yeni ülkenin onayı ile Roma Statüsü'nü onaylayan ülke sayısı 108'e ulaşmıştır. Roma Statü'nü imzalamış ülke sayısı ise 139'dur. UCM tarafından temsil edilen uluslararası adaletin bu yeni sistemi, en vahim uluslararası suçların daha fazla cezasız kalmamasını sağlayacak en önemli araçtır. Avrupa uluslarının bu yeni adalet sisteminin inşası ve güçlendirilmesinde rolü büyüktür ve onların UCM'ye desteği, başarılı ve etkili bir mahkeme için hayati öneme sahiptir.

Sayın Başbakan'ın Ekim 2004 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde "Türkiye, iç hukuk hazırlıklarını tamamladıktan sonra Roma Statüsü'nü yakında onaylayacak ve UCM Kurucu Anlaşması'na taraf olacaktır" beyanını memnuniyetle karşılıyorum. Ayrıca Türkiye, UCM'yi ve Roma Statüsü'nün yürürlüğe girmesinden doğan yeni uluslararası ceza hukuku sistemini aktif biçimde destekleyen benzer düşünceye sahip bir grup ülkenin oluşturduğu "UCM Dostları"na katılarak olumlu bir adım atmıştır.

Ağustos 2008'de hazırlanan AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin 3.Ulusal Program'da "Uluslararası Ceza Divanına taraf olunması konusunda gerekli çalışmaların sürdürüldüğü"nün belirtilmesini de memnuniyetle karşılıyorum.

Türkiye'nin Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Doğu arasındaki köprü vazifesi gören stratejik coğrafi pozisyonu, Türkiye'yi UCM tarafından yaratılan uluslararası adalet sisteminin güçlendirilmesine katkı sunması açısından kilit bir uluslararası aktör yapmaktadır.

Bu nedenle, Türkiye'nin bu çok ihtiyaç duyulan uluslararası adalet sisteminin bir parçası olması için Roma Statüsü'nün onaylanması konusunda Meclis'e gecikmeksizin bir kanun teklifi sunulmalı ve Türk iç hukuku Roma Statüsü kapsamındaki düzenlemelere uyumlu hale getirmelidir.

Saygılarımla .

AYRINTILI BİLGİ İÇİN:

http://www.iccnow.org/index.php?mod=urc0209
http://www.ucmk.org.tr%20/

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..