Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '13

 
Kategori
Kitap
 

Roman dönemecinde Tutunamayanlar

Roman dönemecinde Tutunamayanlar
 

Atay'a minnetle...


Dünya roman anlayışı 19.yy’a kadar pozitivist-materyalist bir çerçevede gerçekçidir. 19. yy’a kadar yazarın gayesi anlattıklarının gerçeğe uygun olmasıdır ve okuyucu tarafından inanılmak suretiyle kabul görmesidir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında romanın bu gerçekçi tavrı nesnellik kazannmış ve anlatılanın öneminin ve doğruluğunun yerini anlatım biçimi almıştır. Roman kavramındaki tarz değişikliği bizim edebiyatımızda tabiri caizse “sonradan sahneye çıkan uşak” gibi yansımıştır. Bu tarz değişikliği doğu-batı sorununu gündeme getirmiştir. Doğunun payına başıboşluk düşmüştür. Gerçekçi anlatım yerini bireyselliğe bırakmış, kişisellik ön plana çıkmıştır. Kişinin ruh hali roman olmuş, olay arayışı sona ermiştir.

  Tutunamayanlar romanı malumunuz Oğuz Atay üstadın kaleminden çıkmıştır. Roman dönemecinde virajı alan kişi artık eskisi gibi değildir. Romanın olay örgüsü bilindiği üzere şu şekilde cereyan eder:

  Turgut ÖZBEN ve Selim IŞIK adında iki arkadaş vardır. Hikaye bu iki kişi üzerine kurgulanmıştır. Kitap yayıncının ve gazetecinin notu isimli iki önsözle başlayıp, Turgut ÖZBEN’in Selimleşme macerası ile son bulur. Selim IŞIK bir mühendistir. Bakmayın soy isminin Işık olduğuna ne demişler mum dibini aydınlatmaz. Turgut ile üniversiteden arkadaştırlar. Hayat görüşleri ve ideolojileri başlangıçta aynıdır fakat daha sonra fikir ayrımına düşerler. Bir gün Turgut bir gazete haberinden Selim’in intihar ettiğini öğrenir. Arkadaşının ölümünden duyduğu üzüntünün ziyadesinde intihar etmiş olmasının şaşkınlığı vardır. Turgut o andan itibaren Selim’i intihara götüren sebepleri düşünmeye başlar. Silkelenip kendine gelir ve bunu araştırmaya karar verir. Aslında Turgut bu kararı alırken iç hesaplaşmalarından henüz kurtulamamıştır. Öğreneceğinden çok neden araştırmak istediğini düşünür. Öğrendiğinde Selim’in geri gelmeyecek olması da cabasıdır. Selim’le uzun zamandır görüşmemişlerdir. İlk olarak onunla ilgili bilgiler toplamaya başlar. Selim’in sevdiği kız olan Günseli’den onun günlüğünü alır. Uzunca bir araştırma evresinden sonra anlar ki Selim kötü yaşayacağını düşündüğü için yaşamayan bir insandır. Onun yaşamı sadece nefes alıp vermekten ibarettir. Düzgünlük takıntısı vardır. Düzgün gülemem diye gülmemiş, aynı şekilde ağlamamış, koşmamış, sıkılmamış bir insandır. Bu süreçte Turgut bu araştırmayı yaparken kendi içsesiyle de hesaplaşmalara girişmiştir. Olric adında hayali bir kahraman yaratarak Selim üzerinden kendi iç dünyasını keşfetmiştir. Sonunda o da Selim’den pek bir farkının olmadığını anlamış ve tekdüze diye tabir ettiği yaşamında farklılık yaparak elindeki kalemi bırakmış ve çekip gitmiştir. Trende tanıştığı bir gazeteciye de tüm yaşadıklarını yazmış, yollamıştır. Gazeteci iki yıl sonra almış ve açığa kavuşturmuştur.

   Tutunamayanlar romanı 724 sayfadır. Yazar bu kadar sayfada ne anlatmıştır? Tam olarak anlatamamasını anlatmıştır. Kitabın teması olarak devasa bir anlatma problemi demek mümkündür.Anlatıcının sıkılması esas, tek yoldaşı iç sesi olmuştur.  İç içe geçmiş matruşkalar gibidir. En dışta ana tema onun içinde Turgut ÖZBEN onun içinde de Selim IŞIK vardır. Oğuz ATAY yaptığı ruh çözümlemeleri, iç sesten aktarmalar ve alıntılar ile gerçekçi romanı terk etmiştir. Simge ve örüntüyü kullanmış kurguyu ön planda tutmuştur. Yani asıl gaye okuyucuya ansiklopedik bilgi vermek değildir. Okuyucuya malzeme bir tepside sunulur isterse alır istemezse almaz. Romanın doğrucu Davut halleri yerini psikolojik bakış açısı almıştır. Tutunamayanlar da bu konuda bir nev’i olmuştur.

 

 
Toplam blog
: 37
: 1229
Kayıt tarihi
: 18.06.12
 
 

Farkındalığı fark ettirmenin amaçlı yolcusu. ..