Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Roman havalı cenaze töreni!

Roman havalı cenaze töreni!
 

Bir cenaze törenine yaklaşık 90 saat var.Ve hiçbir cenaze bu denli şen şakrak,keyif içinde, roman havaları eşliğinde uğurlanmaz.

Her yılın son saat aralığında yani 31 Aralık’ın saat 24’ünde, geri saymaya başlarız hep bir ağızdan 10,9,8,7… diye ve şampanyalar patlatılır, kadehler kalkar, yeni saatin ilk romantik dansı yapılır slow bir şarkı eşliğinde…

Her ölen yılın cenaze töreninde, bir öncekini yolcu ettiğimiz sonsuzluğa, bir yıl daha yaklaştığımızı unutmaya çalışarak güle oynaya uğurlarız eski yılı..

Açılacak yeni takvim yapraklarının, koparıp attığımızdan daha iyi yaşam getireceğini umarız hep…

Üç ciltlik yaşam kitabının kaçıncı cildinde olduğumuzun farkındalığını umursamamaya çabalarız…

Kitabın ciltlerine göre değişir beklentiler. İlk ciltte olanlar umutları en coşkulu yaşayanlardır. En huzursuz olanlar ise ikinci cildin sonuna gelenler…

Ne kadar umarsız görünmeye çabalasalar da, albümlere sıkıştırılmış fotoğraflar, geçip gidene, olup bitene en iyi belgedir hafıza denen dipsiz kuyuda…

Kendinle baş başa kaldığında, yapılan hesaplar bir terminalin egzoz dumanı gibi yaksa da genzini, kimi zaman bir yolcu uğurlamanın hüznü, kimi zaman hasret yüklü bir buluşmayı karşılamanın sevinci sarar ruhunu o saatte.. Ve göstermez kimse kimseye içinde kopan fırtınanın yüreğine vuran ürpertisini…

İlk cildindeyken zamanımın, aldırmazdım giden yıla…Ve gelenin getireceği armağanlara dikerdim bakışlarımı. Beklerdim umutla…

Umutlar yitti mi, bitti mi,ikinci cildinde yaşamın?! Elbette hayır… Bitmez onlar…

İlk cildindeyken yaşamın, büyük ustanın dizeleri dilimizden düşmezdi

“Güzel günler göreceğiz çocuklar

Motorları maviliklere süreceğiz

Çocuklar inanın, inanın çocuklar

Güzel günler göreceğiz, güneşli günler

Motorları maviliklere süreceğiz…”

Bu dizeleri çocuklarımın diline bıraktım…

Ve bugünlerde dilimde bir başka ozanın kalemi

“Terketmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz, uykusuz kaldım,

Terketmedi sevdan beni.”

Yaşamın üçüncü cildine geçer miyim bilmiyorum…

Bildiğimse 89 saat sonra, roman havası çalan bir eğlencenin göbeğinde 10,9,8,7…demeyeceğim.. Şubat’ın 14’ünden, Kasım’ın 30’undan farklı olmayacak Aralık’ın 31’i…

Peronda beklenen hasret yüklü buluşmaya hazırlananlara, gelecek olan konuğun sağlık ,sevgi ve mutluluk getirmesini dilerim…

 
Toplam blog
: 126
: 1276
Kayıt tarihi
: 10.09.06
 
 

48 yıldır yaşıyorum.Gazeteciyim, müzisyenim, babayım... Önce insan ve iyi bir yurttaş olabilme çab..