Romantizmi yasamak icin

Ilkokula giderken ilkbahar, yaz, sonbahar, kis diye dort mevsim gorduk. Cocuklugumda gercekten dort mevsimi yasiyorduk. Cunku cevremizdeki agaclarin cicek acmasi ile ilkbaharin, sicaklarin bastirmasi ile yazin geldigini, agaclarin yapraklarinin sararmasi ve yapraklarin dokulmesi ile sonbaharin, yagmur ve soguk ilede kisin geldigini goruyorduk. Zaman gectikce agaclar cesitli nedenlerden dolayi birer birer kesildiler. Agaclarin kesilmesi ile mevsimler ikiye indi, havalar isininsa yaz mevsiminin geldigini yagmurlarin yagmasi ve havalarin sogumasi ile kis mevsiminin geldigini, hissederek ogrenmeye basladik.

Yillar sonra tekrar dort mevsim ile yasamaya basladim. Mevsimler bana daha romantik gelmeye basladi. Kisin cevreyi kaplayan karin ayri bir guzelligini, siddetli ruzgarin cikardigi sesin egzotikligini, yagan yagmurun cama vurmasi ile ayri bir muzik turunu kesfettim. Simseklerin cakmasi ile olusan manzara, dinlenilen muzige doganin kiyagi olarak atilan havai fisek gibi idi. Sarabimi yudumlarken camin kenarinda, bana romantizmi yasatan bu doga olayini cozmeye calisiyordum. Goz acip kapayincaya gecti bu romantik kis. Havalarin isinmaya baslamasi ile agaclarin birbirinden guzel rengarenk cicekleri ile gune moralim yuksek olarak basliyor, gunun yorgunlugunu tabiatin guzellikleri ile unutuyordum. Ne zamanki is ortamindan uzaklasip kendimle basbasa kaldigim zaman doganin sundugu bu guzelim tabiat ile romantizm insanin icini kipir kipir yapiyordu. Insan hangi cicek dalina bakarak sarabini yudumlayacagini sasiriyor. Aslinda sarap bahane manzara sahane, sarap kadehi romantizmi pekistirmek icin elde aksesuar olarak yerini aliyor. Ciceklerin dokulmesi ve bayanlarin acilip sacilmasi ile yaz mevsiminin geldigini anliyorum. Yaz ayinda sicaklar haricinde doganin verebilecegi fazla birsey, bu acigi bayanlarin fiziki guzellikleri kapatiyor. Bu sicakta tabiki sarap icmek pek akillica olmuyor. Onun yerine buzlukta bekletilmis viski bardagi ile bir kadeh viski icmek daha hos oluyor. Birde evin penceresi havuza bakiyorsa ve havuzun isiklari aksamlari acik olarak birakilip havuzun maviligi gecenin karanliginda insani icine cekiyorsa, Geriye yapacak tek sey kaliyor havuza atlamak, iyi ama benim daire ondorduncu katta. Havuz ile aramdada yuz metrelik mesafe var. Boyle bir manyakliga karsi acilabilen pencere kanatlarina disaridan tel cerceve monte edilmis. Iyikide edilmis yoksa benim gibi manyagin biri kafayi bulduktan sonra havuza dalmak isteyebilir. Lafi fazla uzattik, yaz aylarinin gecmeside uzun surmuyor. Ise gidip gelirken yol kenarindaki agaclarin yapraklarinin sararmasi ve kizarmasi daha sonrada dokulmesi ile sonbaharin geldigini anliyorum. Sabahlari uyku sersemliginin etkisi ile manzarayi pas gecebiliyorum ama gunlerin uzun olmasindan dolayi is donusunde kirk kilometre boyunca cevrenin romantizm kokan atmosferini doya doya yasiyorum.

Aslinda ekledigim resim anlattiklarimi gosteriyordu. Fakat resimde anlattiklarimi hissedemedigim icin, o resmi romanztizm dolu bir goruntunun gercekleri daha iyi anlatacagini dusunerek bu resim ile degistirdim.