Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Rosslyn Mabedi

Rosslyn Mabedi
 

Çırak Sütunu


Rosslyn Chapel’ın geçmişi kısmen belli bir berraklıkla açıklanabilse de , çok kesin olmayan, fakat yine de ilgi ve merak uyandıran tarihi hakkında çok şey vardır. Pagan ve Hıristiyan geleneklerinin böylesine özgür bir biçimde iç içe geçtiği bir yerin, insanın aklını karıştıracak bir şekilde, tarihçileri olduğu kadar ezoterizm yanlılarını da cezbetmesi, belki de hiç şaşırtıcı değildir. Gerçekten, Rosslyn’nin gizemi kendi başına bir kitap olmayı hak ediyor.

Bu tarih ve masal arasındaki alanda, Christopher Colombus’tan yaklaşık bir yy. önce Amerikayı keşfettiği bir çok kimse tarafından söylenen, I. Orkney Prensi, Henry'i görmekteyiz. . Öykü şöyledir:

XIV. yy. Venedik’inde Carlo, Antonio ve Nicolo ZENO adlı üç kardeş yaşıyordu. Carlo, 1380 de, bir Cenova saldırısını başarılı bir şekilde püskürttü ve “Venedik Aslanı” olarak tanındı. Nicolo, İskoçya’nın Kuzey sahillerinde seyrederken, bir fırtınaya yakalandı ve Faroe adalarında gemisi battı. Zichmi adında yerel bir kaptan tarafından kurtarıldı. Kardeşi Antonio’yu Venedik’ten çağırttı ve donanma amiralleri olarak Zichmi’nin hizmetine girdiler. 1393 de, Görland’a bir keşif yolculuğuna önderlik ettiler ve adanın haritasını çıkarmayı başardılar. Ancak, ertesi yıl Nicolo öldü. Antonio, 1398 de, bu kez de Prens Henry ile bir ikinci yolculuk yaptı. 12 gemilik bir filo ve 200 tayfa ile Orkney adasından ayrıldılar, Shetland üzerinden, önce Newfoundland’de başarısız bir karaya çıkma girişiminden sonra, Nova Scotia’da anakaraya çıktılar. Bu yolculukta beş gemi kaybettiler. Nova Scotia’ya vardıktan sonra, Prens Henry’nin, kendisi ve karaya çıkan marangozlar, gemi inşaatçıları, yelken yapımcıları ve askerlerden oluşan grup, Micmac yerlileriyle kışı orada geçirirken, donanmasını Orkney’e geri gönderdi.

İnsan-Tanrı Glooscap hakkındaki Micmac efsanesinin Prens Henry’den kaynaklandığına, haşmetli Tanrı-Kralın bir gemiyle doğudan geldiğine, onlara ağ ile balık tutmayı öğrettiğine inanılır ve bugün hala anlatılır. Prens Henry, 1399 baharında, Orkney’e dönmek için yola çıktı.Micmac yerlilerinin tanımıyla, “üzerinde ağaçlar büyüyen bir ada” ile yelken açtı, fakat kötü bir havaya rastladı ve güneye doğru zorlandı, şimdi Massachusetts olan yerde karaya çıktı.

Bu yolculuğun öyküsü, 1558 de, Antonio Zeno’nun torununun-torununun-torunu tarafından yayınlandı ve hala “Zeno Hikayesi ve Haritası” olarak bilinir. Yazar, öykünün henüz çocukken aile arşivinde gördüğü mektuplar ve yazılı hatıralara dayandığını iddia etti. Bunların çoğunluğu o zamanlardan beri tahrip olmuşlardır. Sözü edilen yerlerin Kuzey Atlantik’te bulunamayışı yüzünden, XVI. yy. sonlarına kadar tüm yazılanlar kuşku altındaydı ve el yazması kitabın gerçekliği sorgulanıyordu. Ancak, 1784 de, Johann Forster adında bir tarihçi ve Captain Cook’un yol arkadaşı bir kitap yayınladı ve bu kitapta Zichminin, Sinclair adının İtalyanca’ da bozulmuş şekli olduğunu ve sözü geçen yerlerden Frislanda’nın Orkneys, Estotilanda’nın Newfoundland, ve Dragio’nun Kuzey Amerika olduğunu yazdı.

Gerçeği saptamak güç olabilir, fakat öyküyü destekleyen bazı dış kanıtlar da vardır: Önce Rosslyn Chappel’daki pencerelerin bir tanesinin üzerindeki kemerin üzerinde, Chappel’in inşa edildiği tarihte Biritanya ve Avrupa’da bilinmeyen bir bitkinin, Amerika yerlilerinin yetiştirdiği mısırın kabartma motifleri vardır. Acaba bu bilginin, Prens Henry tarafından ülkeye getirildiği ve Rosslyn Chappel’ın kurucusu William St. Clair’e geçirildiği olası mıdır?

İkinci olarak, “Zeno Öyküsü” kitabında Prens Henry’nin yol arkadaşı ve kuzeni Sir James Gunn of Clyth’ın, Massachusetts de karaya çıkmalarından hemen sonra hastalanıp öldüğü kayıtlıdır. Massachusetts, Westford da, Prospect Hill de, taşçı kalemiyle kayaya oyulmuş, çelik miğfer, çelik örgü boyunluk ve zırh üstüne giyilen tünik gibi bir kıyafet içinde, bir XIV. yy. şövalyesi vardır. Bir önceki Lord Lyon tarafından buradaki kalkanın Gunn ailesine ait olduğu ve kılıcın 1375-1400 dönemine ait olduğu saptanmıştır.

Üçüncü olarak, 1849 yılında, Nova Scotia, Cape Breton adasında, Luisburg limanından, liman içi taranırken çıkan bir topun bazı uzmanlarca, geç XIV. yy. dan kalma bir Venedik donanma topu olduğu belirlenmiştir.

Antonio Zeno evine yazdığı bir mektupta, Prens Henry için, “Eğer ölümsüz olarak anılmaya değer bir adam varsa, bu o dur.” diye yazmıştı. Belki bu çok doğru ve uygun bir mezar taşı kitabesidir.

Keza Rosslyn ile Templar Şövalyeleri arasındaki bağlantılar hakkında çok şeyler yazılmıştır ve Rosslyn Chappel’ı gezerken Templarlarla ilgili bir çok oyma ve kabartma motifleri bu gün görülebilir.

1118 de, Kudüs’ün ilk Hıristiyan kralı I.Baldwin’in ölümünden hemen sonra, kuzeni ve halefi II. Baldwin, kutsal topraklara yolculuk yapan hacıları korumaya gönüllü dokuz Fransız şövalyesini yanına aldı. Kendilerine yıkılmış mabedin bulunduğu yerin yanında, Kral Süleyman’ın daha önce ahırlarının olduğu yerde, ikametgah sağladı ve bunlar, 1128 de, resmi olarak, “İsa’nın ve Süleyman Mabedinin Fakir Askerleri Nizamı” adını aldılar. Papa II. Innocent, kendisi dışında Templarların dünyadaki hiçbir otoritenin emri altında olmadıklarını ilan etti. Bu örgüt, büyüdü ve bir yy. içinde Avrupa’nın en güçlüsü oluncaya kadar gelişti. Bir çok kişi, Templarların daha gölge bir örgütün, Prieure de Sion’nun askeri kolu olduğunu, Prieure de Sion’un amacının Roma İmparatoru Titus’un askerlerinden saklanmış olan, Mabedin gizli hazinelerini bulmak olduğunu ve bu örgütü, siyasi ve ruhani amaçları için kullanmak istediğini söylemişlerdir. Bazıları ise, Templarların asıl amacının mabet yöresinde Judaizm’in gizli gelenekleri ile ilgili kalıntı ve yazılı belgeler aramak olduğunu beyan etmişlerdir.

İddiaların gerçeği her ne olursa olsun, onların finansal güçlerinin çok geçmeden, genel olarak Avrupa’nın feodal yapısına, özellikle de bireysel kralların gücüne bir tehdit oluşturmaya başladığını söylemek doğru olur. İlk uluslararası etkin bankacılık sistemine yeterli olan sermayeyi oluşturduktan sonra, Templarlar Batı Avrupa’nın çoğu krallarına, prenslerine ve piskoposlarına borç vermişlerdi. Fransa Kralı Philip de Bel, (IV. Philip) onlara en fazla borçlu olanlardan biriydi ve 13 Ekim 1307 de, Papa Clement ile anlaşarak Örgütün liderlerini bir davete çağırdı. Bu ziyafette Büyük Üstad Jacques de Molay ve diğer görevlileri tutuklattı. De Molay, işkence altında dinden sapma ve putperestlik suçlamalarını kabul etti ve hapsedildi. Daha sonra itiraflarını geri aldı ve infaz edildi. 1309 dan sonra, Avrupa’nın çoğu yerinde Örgütün tüm mal varlığı müsadere edildi ve tüm Avrupa’ya ilan edildi. Bazıları kaçtı, bazıları Hospitalier’lere veya Teutonik Şövalyelerine katıldılar.


Rosslyn ile bağlantı neydi?

Her şeyden önce, 1118-1136 arasında Büyük Üstad olan Templarların lideri, Hugues de Payen bir St.Clair olan Kathrine Siclair ile evlendi. St. Clair ailesinin iki üyesi belgelenmiş bir şekilde, Prieure de Sion’un XIII. ve XIV. yy. larda Büyük Üstad lığını yapmıştı.

Keza biliniyor ki, mahkumiyetten kaçan bazı Templarlar XIV. yy başlarında İskoçya’ya geldiler. İskoçlar, İngiltere kralı II. Edward’ı tanımadıkları için, Papa Robert Bruce’u afaroz etmişti. İskoçya ve Portekiz, Avrupa’da Templarların mal varlığının müsadere edilmediği, yalnızca iki ülkeydi.

Rosslyn’den birkaç mil ötede, Mabedin olduğu köyde, Templarların bir harabe kilisesi ve Templar Haçı şeklinde sık dikilmiş bir koruluk vardır. Rosslyn Chappel’daki oymaların –beş köşeli yıldız, ağzında bir zeytin dalı taşıyan uçan güvercin, çiçeklerle süslü haç, enginar- Templarlarla bağlantılı olduğu söylenmektedir.

Bazı yazarlar, Prens Henry’nin yeni dünyaya yaptığı yolculuğun, Templar şövalyelerinin kendi ideallerinin hayat bulacağı, yeni bir vatan aramak için düzenlendiğini ileri sürmüşlerdir. Bazıları da, HürMasonluğun, mahkumiyetten kaçan Templar Şövalyelerinin bir kaçış rotası olduğuna inanması yüzünden, Chapelin ve St. Clair ailesinin masonik bağlantılarının çok belirgin olduğunu iddia ederler.

Masonik ilişki iç savaş esnasında olduğundan daha önemli hale hiç gelmemiştir. Rosslyn’deki kale dahil tüm çevre ateşe verildiğinde dahi, Chapele dokunulmamıştır. Bunun kendisi de bir Mason olan Cromwell’in arzusu ile gerçekleştiği söylenir.

Keza Chapel daki üstad sütunu ile çırak sütununun, Kudüs’teki Süleyman Mabedinin iç girişinde dikili olan Boaz ve Jachin sütunlarını temsil ettiği ve Rosslyn Chapel’ın aslında Kudüs’teki mabedin bir reprodüksüyonu olduğu ortaya konulmuştur. Çırak sütununun öyküsü ile, Süleyman Mabedinin yapımında üstat mason olan Hiram Abif’in öldürülmesi arasında paralellikler vardır. O da Hirm Abif gibi başına bir darbe vurularak öldürülmüştü. Rosslyn Chapel çeşitli zamanlarda, Kudüs Mabedinin kaybolan rulolarından (scrollarından), gerçek “kader taşı” na kadar değişen pek çok buluntunun saklandığı yer olarak gösterilmiştir. Bazı araştırmacılar gizli hazinenin bu gün hala Rosslyn Mabedinde saklandığına inanmaktadır.

Tayfun Erkızan

Kaynakça: The Hiram Key, Chistopher Knight &Robert Lomas, 1997
Rosslyn Chapel, Peter, 7th Earl of Rosslyn, 1997

(Sinclair ailesinin bu gün hayatta olan aile reisi)

 
Toplam blog
: 11
: 2289
Kayıt tarihi
: 02.05.08
 
 

Henüz emekli olmuş Öğr. Görevlisiyim. Asıl mesleğim dilbilim (linguistics) , yanısıra 42 yıllık prof..