Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '12

 
Kategori
Siyaset
 

Rövanş diyenlere tükürün

Şu darbecilerin yargılanmasına, rövanş, intikam falan diyenleri gördükçe, içim öyle daralıyor, öylesine bir haykırasım geliyor ki yüzlerine, hatta tükürmek bile yeterli gelmiyor.

Yıllardır bu memlekette elini kolunu sallaya sallaya, kafalarına göre hüküm sürenler, önlerine geleni irticacı, gerici, yobaz, diye yaftalayanlar…

Başörtüsü takanı fahişeye benzetenlere alkış tutanlar, ya da gıklarını çıkartmayanlar…

İkna odalarında gözü yaşlı genç kızların arşa yükselen feryadını duymayanlar, kulak kapatanlar o feryatlara…

Meclise halkın oyuyla seçilen milletvekiline kapı gösterenlere zerre kadar ses etmeyenler…

Tanklar yürürken bıyık altından gülenler…

Bu memleketi biz kurduk arkadaş, birkaç merdiven altından gelene mi teslim edeceğiz, bayağılına sahip tipler…

Üniversitelerden kovulan profesörlere, öğretim üyelerine, başı kapalı devlet memurlarına, okulunda mescit bulunduran okul müdürüne, eşi başörtülü askere dünyayı zindan edenler…

Katsayı sorunu yüzünden, hukuk okuyacak, tıp okuyacak, uluslararası ilişkiler okuyacak kadar puan alıp da sadece öğretmen olabilen binlerce öğrencinin feryadına üç maymunu oynayanlar…

Daha saymakla bitmez.

Bir ülkenin başbakanına küfredecek kadar ileri giden kendini bilmez paşaların süngüsünü görünce ardını dönenler…

Siz, evet… İntikam diyenler… Rövanş diyenler…

Adam mısınız? Hangi lügate baksak tanımınız yok sizin.

Ya da kendinizi tanımlayabiliyor musunuz?

O zaman ceketinizin cebine sokmadığınız ama nereye koyduğunuzu da bilmediğimiz kalemi, şimdi basına da gözdağı veriyorlar, yazamıyoruz canım, diyerek, gayet rahat bir şekilde kınından çıkarttınız!

Hani basın rahat değil ya, yazmayın o zaman. Hani her muhalif içeri atılıyor ya?

Nasıl yazıyorsunuz? Nasıl bu kadar pervasız olabiliyorsunuz, nasıl milletin gözünün içine baka baka, en azılı pişkin tavırları sergileyebiliyorsunuz?

Nasıl hiçbir halt etmemiş gibi milletin içine çıkıp hala, ipe sapa gelmez cümleler sarf edebiliyorsunuz?

Hiç mi omurganız yok, hiç mi vicdan denen bir şey bahşetmemiş Allah size?

Biz zamanında bu darbe mağdurları lehine kalemimizi tek kelime bile oynatmadık, şimdi bari susalım, şimdi bari adamlığımızdan bir iz kaldığını fark etsinler, deme kabiliyetiniz de mi yok?

Misket oynayan çocuklar bile hiçbir yazılı kural olmadığı halde gücü yettiğine yenildiği halde, misketlerini verirken, mahalle maçlarında hakem olmadan top koşturan çocuklar bile genel geçer kuralları uygularken, siz o kadar evrensel hukuk kuralları olduğu halde, hiç birisine uymadığınız halde, nasıl da pişkin, nasıl da özgüveni yerinde hareket ediyorsunuz?

Bu kadar mı bozuk mayanız?

Gözü yaşlı analar hiç mi yüreğinizi dağlamadı?

Yüreksizliğinizi anlıyoruz, gözü dönmüşlüğünüzü, güç kaybedince ne hale gelebileceğinizi anlıyoruz, güç elinizdeyken ne kadar gaddar olabileceğinizi gördüğümüz gibi.

Zamanında tek elden yönettiğiniz basını okuyarak size hak verenler yok değildi, şimdi çok sesli medya ortaya çıktığından beri, tüm foyanız ortaya çıktı.

Ortaya çıkan onca foyanıza rağmen nasıl bu kadar cesur olabiliyorsunuz?

İntikammış, rövanşmış…

Yesinler.

Şu an güç sizde olsaydı, yapabileceklerinizi düşünmek bile istemiyorum.

Nefret edilmeyi bile hak etmiyorsunuz!

mustafasus@hotmail.com

www.mustafasus.com

 
Toplam blog
: 394
: 178
Kayıt tarihi
: 17.09.09
 
 

Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..