Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Rövanş

Rövanş
 

Kin ve nefret, yalnızca insanlara has, ama aklını, mantığını, iradesini kullanan bir insanda olmaması gereken duygular.

Akıl, mantık ve irade, insanı yönlendiren, onu hayvan kategorisinden insan kategorisine sokan değerlerdir. Düşüncenin önemi de tam bu noktada ortaya çıkıyor.

Normal şartlarda "insanî" duygularını ön plana çıkarabilen kimseler, aralarındaki problemleri büyümeye yüz tutmadan çözerler. Eğer yine de sınır biraz aşılmışsa, kin tutmamaları, birbirlerini affetmeleri, hoşgörülü davranmaları, her şeye rağmen birbirlerine karşı sevgi ve saygılarını azaltmamaları gerekir.

Aslında insanın ufuk olarak çok geniş bir dünyası olmasına rağmen, insan ilişkileri bağlamında davranışlarımızın temelinde yapılması ve yapılmaması gereken hareketler öyle çok fazla da değildir.

Hepimizin bildiği, ama uygulamada zorluk çektiği bu özellikler yerine getirilmediği zaman, sadece kişisel mutluluğumuz değil, toplumun huzuru da bozulmaktadır.

*****

Kan davaları, aşiret kavgaları, bağışlama büyüklüğünü gösteremeyip, ilkel bir tavırla intikam alma hissinin sonucu değil midir? Günümüzün siyasi çekişmeleri, partizanlıklar, din veya laiklik adına yaşanılan ve yaşatılan kaoslar, hep hoş görülü bir davranış gösteremeyişimizin sonuçlarıdır.

Bugün 28 Şubat... Ülkemiz için bir anlamı var mı bilmiyorum. Belki ona çok anlamsız bir anlam yüklendiği bile söylenebilir.

Demokrasinin zedelendiği, post modern bir darbeyle ükenin tanıştığı bir gün bugün. Bir türlü rayına oturtamadığımız, kendimize göre yorumlamaktan gerçek anlamını kavrayamadığımız demokrasiye yapılan bir darbeden söz ediyorum.

Ama etiketinde "gerici bir anlayışa karşı yapılmış hareket" anlayışı olunca, demokrasiye karşı olması bile sevinçle karşılanabilen bir darbe hareketini, en basit ifadeyle "çifte standart" olarak nitelendirebiliriz.

Ben kötü anıların unutulmasından yanayım. Kötülükleri anma günü gibi bir kavram bana çok ters geliyor. Hani artık kabuk bağlamış bir pisliğin deşilerek ortalığa yeniden kötü kokular salınması gibi bir şey bu...

Ancak bugün okuduğum bir blog yazısında, karşı olanlara bakılarak 28 Şubat'a bir anlam yüklenmeye çalışıldığını gördüm ve üzüldüm.

Ortak değerlerimizi, bizi birbirimize bağlayan taraflarımızı ön plana çıkarmak zorundayız. Kırgınlığımızı ve kızgınlığımızı ifade eden, hep onları ön plana çıkaran duygulara sarıldıkça, birliğimizi ve dirliğimizi kuramayız. Bunun zararı yine bize olur.

Bilinçli olarak yaralarımızı kaşıyanlara arka çıkıp dertlerimizi çoğaltmak yerine, bizi iyileştirebilecek devalı formüllere kapımızı açmalıyız diye düşünüyorum.

*****

28 Şubat'ta tam olarak ne olup bittiğini maalesef bilemiyoruz. Ortaya çıkan sonuçlardan aslında neler olduğu az çok belliyse de, sonuç olarak bunun ülkeye kazandırdıklarıyla kaybettirdiklerini tartıp gerçeği bize açıkca gösterebilecek bir terazi yoktur.

Herkes kendi yanlı düşüncesiyle olayları yorumlamakta ve farklı sonuçlara ulaşmaktadır.

Eğer içinde bulunduğumuz "Ergenekon süreci" tam olarak aydınlatılabilirse, 28 Şubat da belki daha iyi anlaşılabilecektir.

Ergenekon davası sebebiyle, herkesin dilinde dolaşan, ama benim anlamakta zorluk çektiğim bir cümle var: "28 Şubat'ın rövanşı alınmaya çalışılıyor." Sanırım siz de bunu çok duymuşsunuzdur.

Ben şimdi sormak istiyorum: 28 Şubat'ta ne yapılmıştır, kimin kalesine kaç gol atılmıştır ki, bir rövanştan söz edilebiliyor?

Bu bile bize birçok şey anlatmıyor mu?

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..