Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Rozetçi Halk Partisinde bir tek adam... / Lafla peynir gemisi...

Rozetçi Halk Partisinde bir tek adam... / Lafla peynir gemisi...
 

''Son ebedi başkan...''


Yaşlı Deniz Baykal, yüksek vizyonuyla, partisini ondan sonra 3000'lere taşıyacak bir veliaht hazırladı mı diye merak edip sordum, soruşturdum; kemler ve kümler hanesinde çoğalan laflar ve bir kaç deneyimli, kaşarlanmis görüş ve nasihatler dısında, pek bir şey elde edemedim!... Değerli okurlarımdan bu konuda bir bilen varsa, benden, nazik olduğuna inandığım bu cevabı esirgememesini dilerim. Ve sonra düşündüm durdum; Batı'dan aldığımız bu parti yapılanmalarında neden farklı bir demokrasi anlayışı taşıdığımızı... Onlar da feodal bir imparatorluk, krallık ya da prenslikten demokratik ve laik devletlere geçmislerdi; biraz farklı özgün bir feodaliteye sahip olan bizde ki içimizde hala şeyhler, şıhlar ve feodal beyler cirit atmakta!... Ha belki onlarda birey vardı; bizde, biraz farkli bir şekilde, aile ve mahalle!...

2003 yılında tüzüğünde yaptığı önemli bir değisiklikle(!), partiye inanmış nitelikli birçok CHP'linin ve önemli bir nicelliği olan Alevi bir kesimin haksız tasfiyesi sonunda partinin niteliğindeki ağır kayıplarla sanki sistemli bir sekilde partinin sağa kaymasına katkı sunan CHP'nin değişmez ebedi başkanı olan Deniz Baykal'in son beş yıllık serüveni günlük, perakendeci bir siyasetle doludur... AKP iktidara geçtiğinden beri, onun dümen suyunda, ona endeksli bir politika takip ederek, adeta onun güncelini korumuş ve işe yarar uzun vadeli hiçbir çözüm önerisi getirmemiştir!... Ve ilginçtir; büyük metropolde yaşayan, merkezi yerlerde işyeri ve evi olan bir insan olarak, CHP'nin Sosyal Güvenlik Yasasıyla ilgili, Baykal'ın 2008 Mart'ında ön sözünü yazdığı, 2008 Mayıs'ında basılan, görsel ağırlıklı bir broşür bile tesadüfen Kasım ayında elime ulaşabilmiştir... Ki kanımca bu partinin örgütlülük niteliğinin, halkla olacak ilişkilerde de zafiyetinin, önemli bir göstergesidir...

Baykal ve polit bürosu, katıldığı tüm seçimlerde oy olarak en çok % 20'lere ulaşabilmiş bir yönetimdir ve sanırım ki, hallerinden memnundurlar!... Şimdi de çarşafa daha önce dolanmış bir politikayla ona biat etmek zorunda bırakılan, gerçek demokrat, yurtsever, ilerici ve Atatürk'e ve onun yapılandırdığı cumhuriyete inanan ve maalesef, doğru düzgün politik bir seçenek bulamayan insanların duygularıyla oynamakta ve o insanları da utanç verici politik eylem ve davranışlarla, utandırmaktadırlar!...

Ancak bence bu durum çok doğaldır... Bu manevra, popülizmin her türlüsüne başvuran bu statükocu partilerin yaptığından farklı bir şey değildir... Baykalın kendince yaptığı; akıllıca, kurnazca bir iştir!... AKP'nin kömür ve erzak dağıtımına da uygun bir seçenek, kısa zamanda bulmaları da olasıdır... Bende uyanan kanaat; birilerinin AKP'ye , aba altından sopa göstermek, onu kendi bildikleri doğru yolda tutabilmek için, diğer enstrümanlarla birlikte bu partiyi de kullanmalarıdır... CHP'nin, politik olarak misyonunu tamamlamış sosyal demokrat kişilerin dönüp geldiği kürkçü dükkanı olmaktan başka bir işe yarayacağı da şüphelidir...

CHP toplumun ileriye dönük yüzünü karartmaktan, ülkenin gerçek demokrasi ve hukuka ulaşmasını diğer bağlaşıklıklarıyla birlikte yavaşlatıp durdurmaktan, temel bir sorun olan; bu coğrafyada yaşayan halkların kardeşliğe yönelik ihtiyacına yönelik, vazgeçilmez atılımların ve reformların yapılmasını engellemekten öte bir misyona sahip değildir...

Mart seçimlerinde alınacak olası, olağan yenilgi ve Sosyalist Enternasyonaldan CHP'nin tasfiye edilmesi, belki parti içinde ve sokaktaki taşları yerinden oynatabilir...

23.11.2008 / Tarabya

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..