Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '08

 
Kategori
Anılar
 

Ruh ikizi

Hep böyle şeyler anlatılır… Öce masallardan dinlenir, sonra kitaplardan okunur, sonra belki yaşanırda öğrenilir. Çok daha başka şeylerde vardır, dinden yola çıkıp söylerler bazen. Nedendir bilinmez, ama inanmak ister ve inanır çoğu zaman insan. Hiç bilmediğim bir umudum var denir ya şarkılarda, işte onun gibi belki, hiç bilmediğimiz ruh ikizlerimiz vardır.

Asıl buysa önemli olan, sadece ruh bu kadar önemliyse eğer, gerisine hiç bakmadan anlayabilir mi insan ruh ikizini? Tanıyabilir mi onu durduk yere, sadece bir gülüşüyle ya da tek bir kelimesiyle? Böylesine inanıyorsa eğer insan ve gerçektir de diyorsa bu, geri kalan önemli değildir o zaman. Ruh ikizini taşıyan beden tekerlekli sandalyede bile olsa, tanıyabilmelidir onu ve onunla olmalıdır o zaman. Ama yine belki başka şeyleri isterde, beğenmez tekerlekli sandalyedekini, ya bir bastonla yürüyeni. Oysa odur inanansa eğer ruh ikizine, bilmelidir de ruhlar yürümez uçarlar.

Şükürler olsun ki ben hala yürüyebiliyorum. Geçtiğimiz yıldı sanırım, hep yürüdüğüm yerlerden annesinin tekerlekli sandalyedeki kızını götürmesiyle karşılaşmam. Sorduğumda 22 yaşında, oyamaz verdiğin o oyuncak civcivle demişti. 22 yıl ben oralarda yürürken, o hep tekerlekli sandalyesinde gidebilmişti, benim yakınarak gittiğim yerlere. Bazense yakındığımdan gitmediğim yerlere. Benim kaçtığım günler, o yürüyemezdi ki gelsin. Ruh ikizim o kız olabilir mi diye düşünmüştüm o zaman, sonra oysa eğer ben ona o işte diyebilecek cesareti bulabilir miydim kendimde diye sordum… ama cevabı hiç olamadı kendime verebildiğim. Başkası sorsa evet o diyebilirdim, ama insan başkalarına söyleyebildiği gibi kendine kolay yalan söyleyemiyor.

Bugünse pek çok umut edenle oturduk ve dinledik ms konferansında konuşulanları. Ne çok tekerlekli sandalyede ruh ikizim olabileceklerden vardı, ama olsalar bile söyleyemeyeceğim. Bastonuyla yürüyen arkadaşımla omuz omuza verdikte yürüdük sonra, ama hep birlikte gittiğimiz yerde benimde hatamla düştü. Bense üzülmekten başka bir şey yapamadım yine, kendim için bile yapamam işte. Başkası için ne yapabilirim? Sonra işsizim diyen bir ağabeyim aradı, bizde de durumlar kötü, yakında bende sana katılabilirim, dedim.

Sonra saçma sapan fıkralar anlattım düşen arkadaşıma, arada ruh ikizim olabilecek bayan arkadaşlara baktım belki. Öğrenmeyi umut eden bir başkasından telefonunu isteyince, yardım istediği insanın numarasını istediğimi sanıp onu söyledi. Oysa ben sonra görüşmek için onun numarasını istemiştim. Sonra ayrıldım yine garip, belki umutsuz. Aslında ben değil miydim umutsuzluk iyidir diyen? Sonra işte yine aynı yere, umuda gelende benim. Hepsi oyunsa eğer gerçek nedir bilmiyorum. Birazdan dalacağım uyku gerçektir belki ve hayal dünyada tekerlekli sandalyedeki kız koşarak bana gelir. Uyanırım sonra ya, işte ondandır belki bitecek güzel uykuya hiç başlamama isteğim…

 
Toplam blog
: 17
: 361
Kayıt tarihi
: 17.05.08
 
 

1979 yılında teneke bir leğenin içine doğum yapmış annem evde... Yardımcısı olan şu meşhur ebe de..