Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ruh İklimi

Ruh İklimi
 

 Güneş bulutlarla, rüzgar yapraklarla şakalaşır orada. Kimileyin gülmekten bulutların gözlerinden yaş gelir, çiseler; kimileyin rüzgar iki yaprağı birleştirip nefesli bir çalgıdan üflermişçesine müzik yayar varlığın ruhuna…

İklim, yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durum demekse, insan ruhunun da iklimleri vardır diyemez miyiz?

Kimi kurak ve sıcak, kimi ılık ve yağışlı. Kimi kimsesiz ve sessiz, kimi yalın yalnız…

İnsan öyle derin bir varlık ki ruhunun enginlerinde kendini gösteren iklimlerle dokunur hayata. Kah iklimine göre dost, arkadaş, eş, sevgili arar; kah değişen iklimine uymayanlardan uzaklaşır.

Bildiğimiz iklimlerle benzeştirirsek, kimi ruhlar şöyledir:

Güneş inadına sıcak, toprak inadına açtır oralarda. Dağlar iç kısımlarda inadına dik, inadına çorak. Yağmur yağmayı sevmez, bulut oynaşmayı. Yanar ha yanar toprak; kurur ha kurur yaprak. Bir tek fütursuz kaktüsler kalır orta yerde. Kuş uçmaz kervan geçmez, sığ ruhlardır onlar… Çöl iklimi hüküm sürer, çiçek açmaz, damla düşmez…

Çöl iklimi yaşayan ruhlardan, herhangi bir alanda verimlilik bekleyemezsiniz. Hele sanat ve edebiyat onların çok dışında, çok ötesinde kavramlardır. Kaktüsler kadar dikenlidir dilleri, çatlamış toprakları gibi aç ve haristir bakışları. Kıskançlık, fesatlık, düşmanlık gibi duygulara açık ve aşinadırlar.

Kimi yerlerde ise dört mevsimin dördü de yaşanır. Kışları ılık ve yağışlıyken, yazları sıcaktır. Yağış zamanlarında doyasıya içer suyunu toprak, ilkbaharında inadına çiçeğe keser tabiat. Kış dinlence, yaz eğlencedir. Sonbaharın hüznünü de bilir, ilkbaharın aşkını da. Ne gelen geçeni eksik olur, ne de seven sayanı. Gölgesinde insanlar eğleşir, dalında kuşlar cıvıldaşır. Akdeniz iklimidir hüküm süren, Akdeniz kadar berrak ve aktır bakışları…

Akdeniz iklimi yaşayan ruhlar verimlidirler. Maharetli elleri, o ellerden çıkan mahir ürünleri vardır. Sevmeyi de sevilmeyi de bilirler. Yaşamın acısını, sevincini yerince ve hakkınca değerlendirebilirler. Değişken olmalarının altında yatan sebep üretkenlikleridir. Sessiz sedasız kendi köşelerine çekildiklerinde ruhlarında kışları yaşıyorlardır ama bir yandan da baharlarına çiçekler biriktiriyorlardır. Coşkulu, uçarı, çılgın olabilirler ama yeri geldiğinde ağır, endamlı ve değer bilendirler.

Kimi yerlerde ise bütün doğa olayları inadına zengindir. Yağış inadına yoğun, sıcak inadına kavurucu, bitkiler inadına gür!... Cılız olana acınmaz oralarda. Zavallıların ve acizlerin yaşama hakkı yoktur. Ya dayanıklı olacaksındır, ya da bir an evvel kaybolacaksındır oralardan. Acımasız ama güçlü; sorgusuz ama net bakışlı benliklerin iklimidir ekvatoral havalar…

Kolay beğenmez bu iklimin ruhları. Ancak eşsiz olana yaşam hakkı tanıyacak kadar keskindirler. Öyle gelip geçici hevesleri olmaz, öyle bulutlu – dumanlı, hüzünlü - muallâk hallere izin vermez duruşları. Tutmazlar da çevrelerinde. Belirginliği sever ve belirginleşebileceklere yol verirler. Onlar var ile yokun ahenkli dansını kaldırabilecek ruhlardır. Sevgiden çok saygının limanıdırlar.

İklimler değişir, insan değişir… Bu konu da uzar gider elbet. Ama okunma kolaylığı olsun diyerek burada keselim, devamını ikinci bölüme bırakalım.

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..