Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '10

 
Kategori
Felsefe
 

Ruhsal Gelişim Yolunda Yol Kesiciler

Ruhsal Gelişim Yolunda Yol Kesiciler
 

“En iyi bildiğim, haddim olmalı.” Sunay Akın

Ruhsal gelişim yolunun yol kesicileri, bireyin gelişim yolunda mutlaka karşılaşacağı tehlikelerdendir. Bu sirayet canavarlarını alt eden yolcu önemli bir sınavdan başarı ile geçmiş olur. Bireyin kendi deneyimleyeceği yaşam yoluna bodoslama dalıp yolu keser. Kendi yolunu paylaşmakla yetinmez, izlediği yolun adımlarını aynen diğer insanlara da takip ettirmek ister.

“Kahraman” yani kendi yaşam yolculuğunun özgürce yol alanı herkesi dinler, her fikre açıktır ancak kendi doğrusunu ve kendi yönünü kendi belirler. Ona yön çizmeye, ayar vermeye çalışanları çabucak sezerek onlardan uzak durur. Kişisel gelişim yolunun yol kesicileri çoğunlukla yolcuya çok ılımlı yaklaşırlar. Yola koyulup araştıran, okuyan ve bir noktaya geldiğine inanan insanlardan bir kısmı şişmiş göğüs kafesleri, yere paralel burunları ile hadlerini aşıp başka yolcuların yoluna adeta dalmaktadırlar. Oysaki deneyimini, bilgisini paylaşıp onu hür yolculuğunda rahatsız etmemek önemlidir.

Bir yolu beğenmeyip bir başkasını önerme, bir yolu hor görme hatta kendi yoluna misyoner vari bir takıntı ile bağlanıp herkesi buna çekmeye beyhude çabalama bilgi sahibi olup onu bilgeliğe çeviremeyip bu yolda kaybolan şahsiyetlerde sıkça görünür. Onlar söz adamıdır, eylem adamı değil. Bu tip bilgi, bir bilgi yığını haline gelir ve yol kesici için ağır bir yük olur.

Tüm kadim ezoterik öğretilerde gelenek tektir, zaman içerisinde farklı yorumlar, farklı yolları doğurmuştur. İçinden birine sadece ve tek doğru diye bağlanıp diğerlerini yok sayıp, aşağılamak ya da ondan doğduğuna inanmak basitçedir. İnsan gibi insan her yolu öğrenir ve kendi bileşiminde kendi yolunu çizer.

Yol kesici örneğin, “benim toprağımın geleneği, inancı, yapısı vs…” yaklaşımı ile hem doğu hem batı sistemlerini hor görüp hepsine kendi yapısının kaynaklık ettiğine inanır. Peşinen “benimki en iyisidir” yaklaşımının temsilcisidir. Bilimi bile inancına göre yorumlar. Bulunan her şey zaten onun inanç yapısında mevcuttur. Zorda kalırsa veya tepki çekerse, derhal geri adım atıp işi sululuğa ve espriye dökecektir.

Yol kesiciye “A kitabını okuyorum.” derseniz, size “Bak yanlış yapıyorsun, B’yi oku A önemli değil.” deme cüretini gösterecektir. İnanç tüccarı yol kesici: “Bunu okuma, çok faydalı değildir, onun yerine ben okudum bak biliyorum şunu oku” der. Kendini gördüğü yüksek mertebe ile bazen terbiyesizce, sözde iyi niyetli önerilerle kişilerin bireysel gelişim yollarına onun yoluna çekmek amacı ile sarkar. Dağın tepesine çıkan onlarca yol vardır, kimi kısa, kimi uzun, kimi dolambaçlıdır. Birey kendi yolculuğuna çıkarken kendi eksikliğini bilerek bu yollardan birini seçer ve çıkışa geçer. Bilinçli birey kişisel gelişim ve dönüşüm macerasında yani kendi yolculuğunda yol kesicinin onu sokmaya çalıştığı ezber yola geçmez.

Yol kesici, söz keser, konuşurken dinlemez, biri konuşurken fısıldayarak konuşulanın aksini yanındakilere iletir. Son sözü söylemek hastalığından muzdariptir. Yol kesen, paylaşımcı da değildir. Sadece çevreyi kendi yoluna çekmek için söylemleri kullanır. Bilgiyi bir silah gibi kullanmak ister. Onca uğraş, yılların birikimi ne yazık ki boşa harcanır.

Ruhsal gelişim yolunda olan birey her öğretiyi, inanç sistemini bilmek ister. Kimi kendine daha yakın gelirken, kimi ise o kadar yakın gelmeyebilir. Yol kesici seçtiği gelişim yolunun yapısını, düşünce sistemini, uygulamalarını farklı yoldakilere benimsetmek ister. Herkesi kendi inanç yapısının yine kendi uygulama biçimine çekmek ister. O, kendini tutamaz ve fanatik bir bağlantı kurduğu için aşırı adanmışlıkla diğerlerine sirayet eder. Biri bir ezoterik sistemden söz edince adanmış yol kesici dinlemeye bile dayanamaz, ona göre zaten nerede ne anlatılıyorsa o ve daha fazlası kendi inanç yapısında mevcuttur. Tek referansı budur.

Yol kesiciler güler yüzlerle, sözde samimi sözlerle, sıcak abartılı jestlerle yaklaşırken, içten diş sıkanlardır. “Aman ha ötekileştirme”ci bir yapıları vardır. Vasat, kendi aklını kullanamayan kitleden memnundurlar. Yığını güdülecek sürü misali gördükleri için her yaptıklarına Şener Şen filmlerindeki gibi: “Yaptılar, ama bir sor neden yaptılar ?” tarzı empatinin ve hoşgörünün sınırlarını alt üst edici biçimde yaklaşırlar.

Kendini bir nevi bilgelik timsali sayar, kendini bir tahta oturtup yine kendi kafasına kendi hikmet tacını takar. “Öğrenmeyi öğret, öğretme!” veya “Yapamayan, öğretir.” gibi sözler bu yol kesiciler için söylenmiştir. “Halkı kendi seviyene çıkar, ona inme.” Sözünü çarpıtan halk yardakçısı ve goygoycularıdır. Fikir ya da inancın fanatikleridir yol kesiciler. Kurulmuş bir zemberek gibi konuşurlar. “Peşin hükümler ve kesin inançlılar yıkılmaz.” “Kesin inançlılar her şeyi zaten bilir” der Hoffer.

Peşin redci ile koşulsuz takipçi adanmışlık arası dengeli yol insan gibi insanın yoludur. Yol kesici işine gelmeyen fikirlere peşin redci, kendi at gözlüklü yaşam stili ya da ahlak öğretisine ise koşulsuz takipçi biçiminde yaklaşır. Adanmışlık güzel bir duygu olsa da bu duygunun da sınırlarını zorlayacaklardır.

İnsan gibi insan yürüdüğü yolu, edindiği bilgiyi hak edenlerle paylaşır. Hür insan herkesi dinler ve kendi çıkarımını başkasının telkini ya da iradesi ile değil kendi aklı, sezgisi ile özgürce yapar. Bir yol kesici hemen her ortamda derhal kendini belli eder. Çokça konuşma hevesi, belli bir entelektüel birikimle harmanlanır ve ne yazık ki tüm bu birikim heba edilerek fevrice kullanılır. Bilgi ve birikim bir savaş aletine dönüşmüştür. Normal şartlarda bilgi edinme, idrak, görgü, sağduyu ve sezgisel anlayış sahibi olup bunları özümseyebilme ve uygulayabilme kapasitesine ulaşabilip hikmet sahibi olması gerekirken. Yol kesici özümseme ve uygulama basamağından çok haz etmeyip, diğer yaşamlara, diğer yolculara tahakküm eder.

Hak edenle paylaşılmayan bilgi karanlığa hizmet eder. Ancak paylaşılan bilgiden alınacak ya da alınmayacak varsa bunun kararı yine hür bireydedir. Gerçek insanın yolculuğu ona özeldir. Ertuğrul Özkök’ün dediği gibi: “Bir nevi tek kişilik tarikattır.”

Hint öğretisinde söylendiği gibi: “ Dağın tepesine birçok yol vardır, sadece zaman kaybeden dağın etrafında çemberler çizerek “Yanlış yoldasın!” diyenlerdir.”

Berk Yüksel

 
Toplam blog
: 242
: 32770
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

21 Aralık 1973, Ankara doğumludur. Lisans ve yüksek lisansını “İşletme” alanında yapmıştır. Araşt..